İşten çıkarmalar 'yasaklanıyor' ama korona görülen iş yerleri hala çalışıyor

İşten çıkarmalar 'yasaklanıyor' ama korona görülen iş yerleri hala çalışıyor
Ölüm riski altında çalışan, işsiz kalan ya da hak kaybına uğrayan milyonlarca çalışanın merakla beklediği 'destek paketi' talepleri karşıladı mı? Sendika uzmanı İrfan Kaygısız yanıtladı.

Derya OKATAN


ARTI GERÇEK- AKP hükümetinin dün TBMM Başkanlığı’na sunduğu ve bugün Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek olan 15 maddelik kanun teklifi, koranavirüs pandemisi sürecinde çalışma yaşamına dair de çeşitli düzenlemeler içeriyor.

Kanun teklifine göre, toplu iş sözleşmesi yapılması, toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü 3 ay süreyle durduruluyor, grev ve lokavt yasaklanıyor. Teklif, Cumhurbaşkanı’na bu süreyi 3 aya kadar uzatma yetkisi veriyor.

İŞSİZ KALAN İŞÇİYE GÜNLÜK 39,24 TL

Yine kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ücretsiz izne çıkarılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan ve 15 Mart 2020 tarihinden sonra işten çıkarılan ve işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçilere, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan günlük 39,24 lira nakdi ücret desteği yapılacak. Ancak herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık aylığı alanlar bu haktan yararlanamayacak. Çalıştığı halde işçiyi ücretsiz izinli gösteren işverenlere para cezası uygulanacak.

Ücret desteğinden yararlananların bakmakla yükümlüğü olduğu kişiler, genel sağlık sigortalı sayılacak. Sigorta primleri İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak.

Kanun teklifine göre, koronavirüs sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvuruları için, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeden işverenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilecek. İşverenin hatasından kaynaklı fazla ve yersiz ödemeler, faiziyle birlikte işverenden tahsil edilecek.

İŞTEN ÇIKARMA YASAK, AMA…

Teklif ile kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde işten çıkarmalar yasaklanıyor. Ancak, "ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzer sebepler" işten çıkarma yasağı kapsamının dışında tutuldu. İşçi çıkaran işverene her bir işçi için aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacak.

İşten çıkarma yasağının süresi, Cumhurbaşkanı tarafından 6 aya kadar uzatılabilecek. Bu sürede işverenler işçiyi kısmen veya tamamen ücretsiz izne çıkarabilecek.

‘GREV HAKKI İÇİN ESNEK DÜZENLEME YAPILMALI’

Peki, ölüm tehdidi altında çalışan, işsiz kalan ya da hak kaybına uğrayan milyonlarca ücretli çalışanın merakla beklediği "destek paketi" talepleri karşıladı mı?

Birleşik Metal-İş Sendikası toplu iş sözleşmesi uzmanı İrfan Kaygısız, kanun teklifini Artı Gerçek için değerlendirdi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 24 Mart 2020 tarihinde yayımladığı genelgeyle toplu sözleşme süreçlerinde hak düşürücü sürelerin ortadan kaldırılması amacıyla idari bir düzenleme yapıldığını hatırlatan Kaygısız, yasayla tanımlanan bir hakkın idari bir karar ile ortadan kaldırılması nedeniyle genelgenin hukuksal durumunun tartışmalı olduğunu belirtti.

Devam eden toplu sözleşme görüşmeleri ya da alınan grev kararları bulunduğunu hatırlatan Kaygısız, "Şimdi, bu duruma dair bir düzenleme yapılmış ve alınan grev kararlarının uygulanması da durdurulmuştur" dedi.

Teklif yasalaşana kadar, o tarihe kadar alınmış olan grev kararının uygulanacağını söyleyen Kaygısız, "Gerek toplu sözleşme, gerekse de grev hakkının kullanımını yasaklamak yerine, sendikaların bu haklarını kullanmaları konusunda daha esnek düzenleme yapılmalıdır. İsteyen sendika bu haklarını hemen kullanabilir, kullanma koşulları olmayan sendikalar ise haklarını belirli bir süre için erteleme hakkına sahip olmalı, ek süre kullanımına olanak verilmelidir" dedi.

İŞTEN ÇIKARMA YASAĞININTEK İSTİSNASI, EN ÇOK BAŞVURULAN MADDE

İşten çıkarmaların yasaklanması konusunda ise kapsam dışı bırakılan "Ahlak ve Kötü Niyet Kurallarına Uymayan Haller" maddesine dikkat çeken Kaygısız,"Bu madde, patronların işçileri işten atmak amacıyla en çok başvurduğu bir maddedir. Bir işçinin bu maddeye dayanarak işten çıkarılması halinde, işçinin kıdem ve ihbar tazminat hakkı olmamaktadır. Ayrıca, içinde bulunduğumuz dönem itibariyle de işçinin mahkemelere başvurması söz konusu olamayacaktır. Bu nedenle, işçinin kendi isteği ile ayrılması koşulları hariç, işten çıkarmalar tümüyle yasaklanmalıdır" dedi.

‘ÜCRETSİZ İZİN İŞÇİNİN ONAYINA TABİ OLMALI’

Kanun teklifi ile işten çıkarmalar yasaklanırken işçilerin ücretsiz izne çıkarılabileceğini de hatırlatan Kaygısız, işçilerin ücretsiz izni kabul etmeme gibi bir hakkı olamayacağını belirtti. Kaygısız, ekledi: "İşçinin iş koşullarında esastan değişiklik gösteren ücretsiz izne çıkma hakkı elinden alınmamalı, işçinin onayına tabi olmalıdır."

‘GÜNLÜK 39 LİRA İLE AÇLIĞA MAHKÛM EDİLİYOR’

İşsiz kalanlara verilecek günlük 39,24 liranın damga vergisi kesintileri ile ayda 1.168,27 TL olduğunu da hatırlatan İrfan Kaygısız, bu tutarın asgari ücretin yarısı olduğuna dikkat çekti, "Hükümet tarafından önerilen bu tutar ile asgari ihtiyaçların bile karşılanmasının mümkün olmadığı açıktır. Böylece, işçiler yine açlığa ve sefalete mahkûm edilmek isteniyor" dedi.

İrfan Kaygısız, asgari ücretin işçinin geçimi için en az ücret olduğunu hatırlatarak, ücretsiz izne çıkarılan, işsizlik ödeneği ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçilere en az asgari ücret tutarında ödeme yapılması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, belirlenen miktarın asgari ücretle çalışan bir işçi için öngörülen işsizlik sigortası ödeneği tutarı olduğunu belirten Kaygısız, ekledi: "Oysa, işsizlik sigortası hükümlerine göre, ücreti yüksek işçiler, işsizlik sigortasından daha fazla ödenek alabilmektedir."

‘İŞSİZLİK SİGORTASINDAN TÜM İŞÇİLER YARARLANABİLMELİ’

Kaygısız, "Kısa çalışma ödeneği ve işsizlik sigortasından yararlanmadaki sıkıntılar ortadadır. Fondan yararlanma koşulları acilen yeniden düzenlenmeli, bütün ön koşullar kaldırılmalı ve tüm işçilerin yararlanması sağlanmalıdır" diye konuştu.

‘İŞYERLERİNDEKİ ÖNLEMLER GÖSTERMELİK’

Virüsün yayılma ve ölümlerin artma riskine rağmen üretimden vazgeçmeyen işyerlerine dair de bilgi veren Kaygısız, hizmet sektörü gibi bazı sektörler kapanırken, sağlık, gıda gibi sektörler dışında sanayi sektöründe de çok geniş bir kesimde üretim azalsa da devam ettiğini belirtti.

"İşçilerin çok büyük çoğunluğu çalışmaktadır" diyen Kaygısız, şöyle devam etti:

"Çalışma mekânları, işçilerin işe gitmek için kullandıkları servislerden yemekhanelere ve çalışma alanlarına kadar tüm süreçte işçiler iç içe çalışmaktadır. Bu nedenledir ki, koronavirüs işçiler arasında giderek artmaktadır. Alınan önlemler oldukça yetersizdir ve çoğu göstermeliktir."

‘KORONA OLAN İŞ YERLERİ ÇALIŞIYOR’

"Koronavirüsün görüldüğü iş yerleri ise maalesef önemli ölçüde çalışmaya devam etmektedir. Bir kısım işyerlerinde sadece pozitif çıkan işçiler, bazı iş yerlerinde yakınında, aynı bölümde bulunan işçiler karantinaya alınmıştır, ancak üretimin tümüyle durdurulduğu iş yeri oldukça azdır. Metal sektörüne bakıldığında ise vakanın yaşandığı çok sayıda iş yerinde ‘kaçınma hakkı’ kullanılmış ve işçiler üretime ara vermiştir. Bazı iş yerlerinde ise işverenlerle ortak kararlarla üretime ara verilmiştir. Bu durumdaki iş yerleri sadece Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu iş yerleridir. Bu durumun geneli yansıttığı söylenemez."

‘SÜREÇ İŞÇİLERİN ALEYHİNE DERİNLEŞECEK’

Bir aylık süreçte işsiz kalan, ücretsiz izne çıkarılanların sayısının 5 milyonu bulduğuna dikkat çeken Kaygısız, sürecin işçilerin aleyhine derinleşeceğini belirtti.

Kaygısız, sözlerini şöyle noktaladı:

"Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), koronavirüs salgını nedeniyle işletmelerin tam veya kısmi olarak kapatılmasının, dünyadaki iş gücünün yüzde 81’ini etkilediğini açıkladı. SGK’ya kayıtlı 14 milyon 154 bin kişinin yakın bir tarihte yüzde 81’inin bir biçimde etkilenecek olması oldukça ürkütücü olacaktır."

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar