Kemal Okuyan: Milletvekilliği pazarlığı üzerine kurulu bir ittifak solu daha da geriletir

Kemal Okuyan: Milletvekilliği pazarlığı üzerine kurulu bir ittifak solu daha da geriletir
+Gerçek’in YouTube kanalında gazeteci Canan Kaya’nın hazırlayıp sunduğu 'Ya Sorulmasaydı?' programının bu haftaki konuğu, Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan oldu.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, +Gerçek TV’nin YouTube kanalında yayınlanan "Canan Kaya ile Ya Sorulmasaydı?" programına konuk oldu. Elazığ’da ailesi tarafından cemaat evinde kalmaya zorlandığı gerekçesiyle 10 Ocak tarihinde hayatına son veren Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Enes Kara’nın ölümüyle ilgili konuşan Okuyan, Türkiye’deki tarikat ve cemaat yapılanmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İktidara gelmeleri halinde tüm tarikat ve cemaatleri kapatacaklarını söyleyen Okuyan, üçüncü ittifakta yer alıp almayacakları sorusuna da yanıt verdi.

Okuyan’ın açıklamalarının satır başları şöyle:

'TARİKATLER VE CEMAATLER ŞİRKET GİBİ ÇALIŞIYORLAR'

"Bu ilk kez olmuyor. Türkiye’de tarikatler ve cemaatlerin yasak olduğunu biliyoruz ama fiilen faaliyetlerini sürdürüyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı’nın kuran kursları üzerindeki denetimleri kaldırıldığı andan itibaren zaten gevşemiş olan ve rahat hareket eden bu tarikatlerle ilgili inanılmaz bir ortam ortaya çıktı. Ardından 263. madde TCK’dan kaldırıldı ve böylelikle kanuna aykırı eğitim veren kişilerin hapis cezası kaldırılmış oldu. Yani aslında eğitimde zorunlu din dersleriyle başlayan, İmam Hatip’lerin açılmasıyla yaygın bir şekilde devam eden uygulamalar, özel tarikat ve cemaatlerin eğitime girmesiyle beraber yeni bir evreye ulaştı. Bu da laikliğin tamamen ayaklar altına alınmasına tipik bir örnek. Bu dinsel istismarın arkasında muazzam bir ekonomi de var. Tarikatlar ve cemaatler aslında birer şirket gibi çalışıyorlar. Para topluyorlar, yatırım yapıyorlar ve kaynakları hiçbir şekilde denetlenmediği gibi devletten de korkunç paralar alıyorlar."

Okuyan, Enes Kara’nın intiharının ardından uzun süre sessiz kalan ve gelen tepkiler sonucunda Twitter’dan açıklamalarda bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun paylaşımıyla ilgili şöyle konuştu:

'MİLLET İTTİFAKI’NIN TUTKALINDA LAİKLİK YOK'

"Geçmişte Sayın Kılıçdaroğlu’nun benzer olaylarda daha farklı tepkiler verdiğini biliyoruz. Her intiharda böyle davranmıyor. Bu video üzerinden bir değerlendirme yapmak yanlış ama öte yandan burada bir çığlık olduğunu da görmek gerekiyor. Şimdi ‘bu çığlık yokmuş’ diyerek ahlaki, insani ve vicdani olarak kendimizi rahatlatamayız. Zaten yasal bir zemini olmayan bu yapıların faaliyetlerinin durdurulmasını talep etmek gerekiyordu. Laiklik ilkesini savunması gereken bir ana muhalafet partisi liderinin bunu söylemesi lazımdı. Bunu yapmamalarının temel nedeninin oy kaygısı olduğunu söylüyorlar. Hiçbir şekilde öyle olduğunu düşünmüyorum. Asıl mesele, Millet İttifakı'nın tutkalında laikliğin olmaması. Bu, yalnızca Saadet Partisi’nin o ittifakta yer alması nedeniyle değil. Millet İttifakı, CHP’nin "Artık ben de bir sağcı bir partiyim ve bu alana ben de girdim" dediği bir ittifak. Dolayısıyla bu ittifak, Türkiye toplumunun laik duyarlılığı olan kesimlerine "Ya bizim bu yeni dünyamızın parçası olursunuz, ya da ben sizi korumayacağım ve ilgilenmeyeceğim" demiş oldu.

'CHP’NİN, TÜRKİYE’DE UZUN SÜRE İKTİDAR OLMASI İMKANSIZ'

Türkiye çok kaygan bir zeminde ve ülkenin sorunları yarım yamalak şekilde çözülebilecek sorunlar değiller. CHP, genel olarak sistem içinde bir takım makyajlarla idare etmeye çalışıyor. Geçmiş iktidarlarında da böyleydi. Ancak makyaj tutmuyor. Makyaj tutmayınca da Türkiye derin ekonomik krizlere giriyor. O yüzden Türkiye radikal bir düzen değişikliğiyle ayağa kalkabilir. 

TKP’nin iktidara gelmesi halinde tarikat ve cemaat yapılanmalarını ortadan kaldıracaklarını söyleyen Okuyan, şu ifadeleri kullandı:

'İKTİDARA GELİRSEK TARİKAT VE CEMAATLERİ KAPATACAĞIZ'

"TKP, iktidara geldiği anda tarikat ve cemaatlerin bütün faaliyetlerini durduracak. Bu, insanların inanç özgürlüğünü de destekleyen bir olgudur. Laikliğin tavizsiz uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Adalet ve inanç özgürlüğünü koruyarak, devlet işlerinden, hukuktan, eğitimden ve kamusal alandan dinin tamamen çıkartılması şart. Çünkü devletin dini olmaz. Siyasette de dinsel referanslarla siyasi faaliyet göstermek yasaklanmalı.

TKP’nin üçüncü ittifak içerisinde olup olmayacağı sorusuna ise şöyle yanıt veren Okuyan, tek bir şartlarının olduğunu ifade ediyor:

'EĞER BİR MİLLETVEKİLLİĞİ PAZARLIĞI OLMAZSA ÜÇÜNCÜ İTTİFAKA SICAK BAKARIZ'

"TKP, milletvekilliği karşılığında siyasi ilkelerinin bir bölümünü terk edip, bir bütünlüğün veya başka bir siyasi partinin parçası haline gelmez. Bunu çok net söylüyorum. ‘Biz böyle bir şeyi düşünürüz’ dediğim anda beni TKP’den ihraç ederler. Milletvekilliği pazarlığı üzerine kurulu bir ittifak, Türkiye solunu daha da geriletir. Zaten gerileyeceğimiz kadar geriledik."

 

Öne Çıkanlar