Nevşin Mengü'nün paylaşımı etik tartışması çıkardı

+GERÇEK - Gazeteci Nevşin Mengü'nün vitamin ve mineral içeren bir içecekle ilgili paylaşımı reklam ve etik tartışmasına yol açtı. Mengü, "Örtülü reklam yerine artık işbirliği etiketi de ekleyerek açıkça reklam yapmaya başlamış" diyerek kendisini eleştiren Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici'ye, "Ne var ki patronsuz medyada gün dahi çalışmamış bir kimseden öğüt almak iş öğrenmek gibi bir niyetim yok. Olgun erkekler olarak kurduğunuz fildişi kuleleriniz yıkıldığı için üzgünüm" diyerek yanıt verdi.

Faruk Bildirici sosyal medya platformu Twitter'da bugünkü paylaşımında, "Nevşin Mengü, örtülü reklam yerine artık işbirliği etiketi de ekleyerek açıkça reklam yapmaya başlamış. Instagram hesabında bir vitamin desteğinin reklamını yapıyor. Bir gazeteci olarak mesleğinin güvenilirliğini bir ürünün pazarlaması için kullanması meslek ilkelerine aykırı." değerlendirmesini yaptı. Birçok isim Bildirici'nin yorumuyla ilgili olarak tartışmaya katıldı.

Ekonomist Prof Dr. Özgür Demirtaş da Bildirici'nin paylaşımı için "Yanlış bir yorum Faruk bey: 1) Kanuna göre işbirliği etiketiyle istediği reklamı alır. 2) Para aldığını saklasa o zaman problem olurdu. 3) Bu dönemde gazeteciler nereden para kazanacak? Siz mi maaş vereceksiniz? 4) Vergisini vermişse size ne?" diye sordu.

Nevşin Mengü, örtülü reklam yerine artık "#işbirliği etiketi de ekleyerek açıkça reklam yapmaya başlamış. Instagram hesabında bir vitamin desteğinin reklamını yapıyor. Bir gazeteci olarak mesleğinin güvenilirliğini bir ürünün pazarlaması için kullanması meslek ilkelerine aykırı. pic.twitter.com/u4xu3ahJjZ

— Faruk Bildirici (@farukbildirici) February 23, 2022

Bildici ile Demirtaş arasında geçen tartışma şöyle: 

Bildici: Özgür Bey, siz yanlış anladınız galiba. Ben kanundan değil etikten söz ediyorum.

Demirtaş: Faruk bey Sizin mantığınıza göre Sanatçılar da reklam almasın çünkü onları sevenlerin sevgisini kullanıyorlar. Eğer reklam olduğu söylenmese o zaman problem olurdu. Reklam ekonominin bir parçasıdır.

Bildirici: Özgür Bey, sizin alanınız hukuk ise benim de gazetecilik meslek etiği. Gazeteciliğin sevgiyle ölçüldüğü bir kıyaslamayı bir kez daha düşünmenizi öneririm.

Yanlış bir yorum Faruk bey:
1)Kanuna göre işbirliği etiketiyle istediği reklamı alır.
2)Para aldığını saklasa o zaman problem olurdu.
3)Bu dönemde gazeteciler nereden para kazanacak? Siz mi maaş vereceksiniz?
4)Vergisini vermişse size ne?@nevsinmengu @cuneytozdemir

— Özgür Demirtaş (@ProfDemirtas) February 23, 2022

MENGÜ DE TARTIŞMAYA KATILDI

İkilinin yazışmalarının ardından Nevşin Mengü de tartışmaya katılarak Bildirici'nin iddialarına yanıt verdi. 

Ne var ki patronsuz medyada gün dahi çalışmamış bir kimseden öğüt almak iş öğrenmek gibi bir niyetim yok. Olgun erkekler olarak kurduğunuz fildişi kuleleriniz yıkıldığı için üzgünüm. Kolaylklar dilerim

— nevsin mengu (@nevsinmengu) February 23, 2022

Mengü'nün yanıtı ise şöyle oldu:

Faruk bey, tebrik ederim bu tartışma vesilesiyle hiç okunmadığınız kadar okundunuz. Kendi kendinizi etik polisi ve standart koyucu olarak atadığınızı anlıyorum. Benim hesap vereceğim tek mercii izleyicilerim. Sizlere self proclaimed ombudsmanlığınızda başarılar dilerim.

Ne var ki patronsuz medyada gün dahi çalışmamış bir kimseden öğüt almak iş öğrenmek gibi bir niyetim yok. Olgun erkekler olarak kurduğunuz fildişi kuleleriniz yıkıldığı için üzgünüm. Kolaylklar dilerim

MENGÜ YOUTUBE'DAN DA YANIT VERMİŞTİ

Nevşin Mengü, sosyal medya platformu Youtube'dan da söz konusu iddialara yanıt vererek "Faruk Bildirici ‘Gazeteciler reklam alıyorlar, etik değil demiş’. Sene 2022 ve bizim gazetecilik yaptığımız, yayıncılık yaptığımız mecralar değişti. Ben kendim bir mecrayım. Bizim patronumuz yok. Elimizden geldiğince güzel bir şey yapmaya çalışıyoruz. Kendi patronumuz kendimiz. Bize maaş ödeyen yok. Biz iş yapıyoruz, fatura kesiyoruz, şirketimizi döndürüyoruz." dedi.

'FARUK BEYİN JENERASYONU ANLAYAMIYOR'

Ben mecrayım, bunu Faruk Bey’lerin jenerasyonu anlayamıyor. Onlar için çok zor, ben de merkez medyadan geldiğim için, merkez medyanın dağılmasıyla beraber tüm imtiyazlarını, güç aldıkları şeyi kaybettiler.

Merkez medyada pek çok farklı medya kuruluşunda çalıştım. Hadi yine çalışabilecek en iyi yerlerden bir tanesi Doğan Grubu’ydu. Yiğidi öldür hakkını yeme. Hem Türkiye’deki özel siyasi koşullar hem de yayıncılığın mantığı değişiyor Türkiye’de. İzleyicinin talep ettiği şey değişiyor. İnsanların izleme alışkanlığı değişiyor. Bugün AK Parti gitse de şu olmayacak artık, insanların oturup ekran başında saat 19.00’da ana haberini izlemeyecek. Afedersiniz, Instagram’ına torununun yardımıyla giren köşe yazarlarının birer köşe verildiği hayat hakkında abuk subuk atıp tuttukları, insanların açıp okuduğu bir gazete asla olmayacak. Dünya başka bir yere gitti. Yayıncılık da habercilik de gidiyor. Konvansiyonel medya dağılınca meslek büyüklerimiz imtiyazlarını yitirdiler. 

'MEDYA GRUPLARINDAN DAHA BÜYÜK SORUN ORTA DÜZEY YÖNETİCİLERDİR'

Medya gruplarından daha büyük sorun orta düzey yöneticilerdir.  Altlarındaki genç gazetecileri ezerler, para vermezler, kendi kafalarında bir habercilik anlayışı vardır onu dayatırlar. Kendilerince kalıplar kurarlar, onu kaybettiler.

'İSTERSENİZ İZLERSİNİZ, İSTEMEZSİNİZ İZLEMEZSİNİZ' 

Biz Hürriyet’te iken bütün köşe yazarlarına özel şoför filan tahsis edilmişti, böyle bir imtiyazlı hayat, habere gidecek araba bulamıyorduk. Bu imtiyazları kaybedince çıkıp ahkam kesiyorlar. Kardeşim ben burada imtiyazla bir frekans filan almış değilim, Youtube’da insanların istiyorlarsa tıklayıp izledikleri bir Youtube kanalım var. İsterseniz izlersiniz; istemezseniz izlemezsiniz.

En büyük bizim gelir kaynağımız izleyiciler, sizlersiniz. Sizlerin yaptığı ‘katıl’, ‘like’  biz Youtube’da yayın yapıyoruz, araya Youtube reklam koyuyor, o reklamı da biz seçmiyoruz, oradan gelir elde ediyoruz. Sizin bağışlarınızdan gelir elde ediyoruz. Sahadan haber, video üretmek gerçekten çok maliyetli. Ben bunu şikâyet olarak söylemiyorum. Bir maliyet olarak söylüyorum.

'KAMERAMAN, KURGUCU ARKADAŞLARA 'BEDAVA MI ÇALIŞIN' DİYELİM'

Kameraman, kurgucu arkadaşlara ‘Bedava mı çalışın’ diyelim. Eski merkez medyada sistem öyleydi mesela. Genç muhabir ve kameramanlara öyle maaşlar veriliyor ki utanırsın. Merkez medyada muhabirlere maaş diye önerdikleri paraya utanırım ödemeye. Maaş diye önerdiklerini arkadaşlara video başına ödemeye çalışıyoruz. Biz çünkü işimizi daha iyi yapmaya çalışıyoruz. Elimizden gelen bu. İnşallah daha büyür, daha da iyi işler yaparız, daha da fazla arkadaşla çalışırız.

'HERKES İNSANCA KOŞULLARDA ÇALIŞSIN'

Herkes insanca koşullarda çalışsın. Dünya değişti kardeşim, işler de değişti.