'Paraya sıkışan' banka hesaba bloke koydu

'Paraya sıkışan' banka hesaba bloke koydu
Sözcü Gazetesi yazarı Nedim Türkmen, bankaların ellerindeki yetkiyi kullanarak mudilerin yani tasarruf sahiplerinin hesaplarını bloke ettiğini yazdı.

Ekonomik kriz vatandaşları olduğu kadar bankaları da derinden etkilemeye devam ediyor. Ancak, nakit sıkışıklığı yaşayan bankalar hayli tartışmalı işlere imza atıyor. 

Sözcü Gazetesi yazarı Nedim Türkmen, bankaların ellerindeki yetkiyi kullanarak mudilerin yani tasarruf sahiplerinin hesaplarını bloke ettiklerini belirtiyor. 

22 Ekim tarihli yazısında Türkmen, 'hesaba bloke koyma modası'nın başladığına işaret ederek şunları yazdı:

"Ülkemizde suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanının önlenmesine dair, birçok yasal düzenleme yapılmıştır. Yasal düzenlemeler ile Türkiye'de suç gelirinin aklanmasının önlenmesine ilişkin bazı kişi ve kurumlara 'şüpheli işlem' bildiriminde bulunma yükümlülüğü getirilmiştir.

Ülkemizde ekonomik kriz sadece vatandaşları ve şirketleri değil, bankaları da çok yakından etkilemiş ve etkilemeye de devam etmektedir. Borçlular, bankalara olan borçlarını ödeyememekte veya yapılandırma talep etmektedir. Piyasada yaşanan nakit darlığının da etkisiyle bankalar; yasanın kendilerine verdiği yetkiyi lehlerine kullanarak, mudilerini mağdur etmektedirler."

Türkmen, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun'un, bankaları yükümlü olarak tanımladığını ve şüpheli işlemleri bildirme görevi yüklediğini hatırlattı.

BANKALAR MÜŞTERİLERİNİN İŞLEMLERİNİ ENGELLİYOR

Banka genel müdürlüklerine bağlı Dış İşlemler Birimi'nin, müşterileri adına yurtdışından gelen ihracat bedelleri dahil, bütün para transferlerini otomatik blokeye almakta ve konuyu MASAK'a ilettiklerine değinen Türkmen, bankaların müşterilerinin işlemlerini nasıl engellediğini şu satırlarla anlattı:

"Ayrıca, banka şubeleri firmalar arasındaki normal fatura karşılığı tahsilatları, arsa satış bedeli, borç iadesi ve bu gibi ödemeleri yurtiçindeki bir bankanın şubesinden, yurtiçindeki diğer bir bankanın şubesine gönderiliyor olmasına rağmen; şüpheli işlem olarak değerlendirip, Kanun'un 19/A maddesi kapsamında müşterilerin ilgili bakiyeleri nakit çekmelerine ya da eft/havale transferlerine izin vermemektedirler.

Hesabın kanunen 'yedi iş günü' süre ile askıya alınma süresi belirlendiği halde; bu süreler geçmesine rağmen banka şubeleri müşterilerin bloke kaldırma taleplerini topu Genel Müdürlükleri'ne atarak savuşturuyor ve süre kazanıyorlar. Bankalar kendilerinde veya kendileri aracılığıyla yapılmaya teşebbüs edilen ya da hali hazırda devam eden işlemleri, işleme konu mal varlığının aklama veya terörün finansmanı suçu ile ilişkili bulunması üzerine; Mali Suçları Araştırma Kurulu'nca şüpheyi teyit etmek, işlemi analiz etmek ya da gerekli görüldüğünde analiz sonuçlarını yetkili makamlara intikal ettirmek amacıyla; yedi iş günü askıya almak veya işlemlerin aynı süre ile gerçeklemesine izin vermemek görev ve sorumluluğunu 'bütün işlemleri şüpheli'' olarak değerlendirerek ve topu MASAK'a atarak, bloke ettikleri paraların keyfini sürmektedirler." (EKONOMİ SERVİSİ)

Öne Çıkanlar