Tarık Akan ölümünün dördüncü yılında anılıyor

Tarık Akan ölümünün dördüncü yılında anılıyor
Yaşamı boyunca 120 filmde rol alan, 7 kez Altın Portakal ödülüne layık görülen, Yeşilçam'ın usta oyuncularından Tarık Akan dördüncü ölüm yıl dönümünde anılıyor.

Canlandırdığı Yeşilçam filmlerinde, sık sık Münir Özkul, Adile Naşit, Şener Şen ve Kemal Sunal ile başrolleri paylaşan ve unutulmaz filmlerde rol alan oyuncu, yönetmen ve yazar Tarık Akan'ın vefatının üzerinden dört yıl geçti.

Asıl adı Tahsin Tarık Üregül olan sanatçı, 13 Aralık 1949'da dünyaya geldi. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nde okurken, gündüz ise cankurtaranlık ve işportacılık gibi geçici işler yaptı.

Tarık Akan, 1970'te arkadaşlarının ısrarıyla girdiği "Ses" dergisinin "Sinema Artist Yarışması"nda birinci olunca, Makine Mühendisliği bölümünden ayrıldı ve Gazetecilik Yüksek Okulu'na girdi.

Yönetmen Mehmet Dinler'in "Solan Bir Yaprak Gibi" adlı filmiyle 1971'de sinemaya adım attı ve bu filmin ardından Tarık Akan adını kullanmaya başladı.

"KARTPOSTAL ÇOCUK"

Uzun boyu, yeşil gözleri ve sempatik tarzıyla izleyenlerin beğenisini kazanan sanatçı, bir dönem "Kartpostal Çocuk" olarak anıldı. Akan, yönetmenliğini Ertem Eğilmez'in yaptığı ve Türk sinemasının unutulmaz eserlerinden olan 1973 yapımı "Canım Kardeşim" ile 1974 yapımı "Hababam Sınıfı"nda başrol oynadı.

Sanatçı, 1970-1975 arasında, yılda 12 filmde rol alarak Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden biri haline geldi.

Oynadığı filmlerde genellikle "Ferit" adını kullanan Akan, Gülşen Bubikoğlu ile "Ah Nerede", Emel Sayın ile "Mavi Boncuk", Hülya Koçyiğit ile "Sev Kardeşim", Hale Soygazi ile "Gece Kuşu Zehra" filmilerinde rol aldı. Filmler, sinemaseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı.

"MADEN" FİLMİNDE BAŞROLÜ PAYLAŞTI

1970'li yıllarda Yeşilçam'ın jönleri arasına giren Akan, 1977'de Zeki Ökten'in yönetmen koltuğuna oturduğu "Sürü" filminin ardından politik filmlerde rol almaya başladı.

Büyük değer verdiği tiyatro yönetmeni ve yazarı Vasıf Öngören'in öğrencisi olan Tarık Akan, Cüneyt Arkın ile başrolü paylaştığı 1978 yapımı "Maden" filmine ilişkin verdiği bir röportajda, şu ifadeleri kullanmıştı:

"O dönem Türkiye'nin en çok seyredilen filmi ve benim de en çok para kazandığım filmdir. O dönemde tüm sendikaların, işçi sendikalarının her yerinde, dağ başlarına kadar çıkartılıp oynatılan bir filmdir. Görevini çok güzel yerine getirmiştir. Sendikacılık, işçilik, işçi olmak, emek, sermaye nedir, açık ve net olarak altı çizilmiş olarak veren filmlerden biridir."

Senaryosunu Yılmaz Güney'in yazdığı, Şerif Gören ile Güney'in yönettiği 1982 yapımı Altın Palmiye ödüllü "Yol" filminde de rol alan Akan, 1990'da ise Rıfat Ilgaz'ın aynı adlı eserinden uyarlanan "Karartma Geceleri"nin başrolünde yer aldı.

"ANNE KAFAMDA BİT VAR"

Tarık Akan, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından 1981'in başlarında, Almanya'da yaptığı bir konuşma yüzünden Türkiye'ye dönüşünde tutuklandı. 12 yıl hapis istemiyle yargılanarak 2 buçuk ay hücre hapsi cezası alan sanatçı, hapishane günlerini ve darbe sürecini 2002'de yayımlanan "Anne Kafamda Bit Var" kitabında kaleme aldı.

Libya yapımı "Leyla ile Mecnun" filminde oynayarak uluslararası sinemaya da açılan Akan, 1991'de Bakırköy'deki Taş Mektep adlı ilkokulun ortaklarından biri oldu, 1995'te Aziz Nesin'in vefatından sonra "Nesin Vakfı" başkanlığını devraldı.

7 KEZ ALTIN PORTAKAL ÖDÜLÜNÜ KAZANDI

Usta oyuncu, ilk kez 1973'te "Suçlu" filmindeki rolüyle Altın Portakal'da aldığı "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü, 1978'de "Maden", 1980'de "Adak ve Sürü", 1984'te "Pehlivan", 1989'da "Üçüncü Göz", 1990'da "Karartma Geceleri", 2003'te ise "Gülüm" filmindeki rolüyle kazandı. Böylece 7 kez Altın Portakal ödülü alan tek erkek oyuncu oldu.

Sanatçı Akan, 1985'te Berlin Uluslararası Film Festivali'nde mansiyon, 1992'de Adana Altın Koza Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu", 1996'da Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü", 2006'da Sinema Yazarları Derneği "Onur Ödülü", 2007'de ise Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği'nde "Sinema Emek Ödülü" kazandı.

Barış Zeki, Yaşar Özgür ve Özlem isimli üç çocuğu bulunan ve bütün servetini yardım vakıf ve kuruluşlarına bağışlayan usta oyuncu, 120'den fazla filmde rol alan oyuncu 16 Eylül 2016'da, akciğer kanseri tedavisi gördüğü hastanede yaşama veda etti.

 

Öne Çıkanlar