Türkiye'nin davet edilmediği 'Demokrasi Zirvesi' bugün başlıyor
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Biden, seçim öncesi verdiği önemli vaatlerden biri olan 'demokrasi önderliğini tekrar ele alıp dünyada otoriterlikle mücadele etme' sözünün ilk adımını Demokrasi Zirvesi düzenleyerek atıyor.
Zirve kapsamında bugün 100 ülkenin Covid-19 önlemleri nedeniyle sanal ortamda buluşması bekleniyor.
Zirveyle ilgili konuşan ABD Dışişleri, Güvenlik, Demokrasi ve İnsan Haklarından Sorumlu Müsteşarı Uzra Zeya, dünyanın dört bir yanında demokrasilerin 'yeni tehditlerden kaynaklanan zorluklarla karşı karşıya' olduğunu söyledi.
Çin ve Rusya, söz konusu zirveden dışlanmalarını kınamıştı.
Rusya'nın ABD Büyükelçisi Anatoly Antonov ile Çin Büyükelçisi Qin Gang, kasım ayı sonunda yaptıkları bir yazılı açıklamada, ABD'nin hangi ülkenin demokratik olup olmadığını belirlemesinin "Soğuk Savaş zihniyetinin" bir parçası olduğunu yazdı.
Tek bir demokrasi modeli fikrini reddeden iki diplomat, 'Çin gerçeklerini' ve Rus 'geleneklerini' hatırlattı.
Öte yandan Tayvan'ın davet edilmesi, Çin'in tepkisini çekmişti.
Geçmişte 'insan hakları umurumda değil' diyen Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte ve otoriterlikle suçlanan Hindistan lideri Narendra Modi zirveye davet edilirken, Türkiye ve Mısır gibi ülkeler davetli listesinde yer almadı.
Hak savunucuları da zirvenin davetli liderlerin somut adımlar atmasına yeterli olup olmayacağını merak ediyor.
Euronews Türkçe'nin aktardığı habere göre Reuters'e konuşan Freedom House Başkan Yardımcısı Annie Boyajian "Eğer zirve sıradan bir toplantıdan farklı olacaksa, ABD de dahil olmak üzere her bir katılımcının demokrasi ve insan hakları ile ilgili anlamlı sözler vererek bunlar hayata geçirmesi gerekiyor," demişti.
Beyaz Saray yetkilileri, "9-10 Aralık'taki toplantının demokrasi üzerine uzun soluklu bir diyaloğun başlangıcı olduğunu ve ülkelerin bir sonraki yıl yapılacak toplantıya kadar söz verdikleri reformları yerine getirmeleri gerekecek" dedi.
Bu zirveyle Biden, Çin ve Rusya'nın önderliğinde güçlenen otoriter akıma karşı küresel liderliği tekrar ele alma sözünü test etmiş olacak.