'Türkiye ve Suriye ordularının karşı karşıya gelme riski artıyor'

'Türkiye ve Suriye ordularının karşı karşıya gelme riski artıyor'
Türkiye, Rusya ve İran yarın Suriye için Ankara’da bir kez daha devlet başkanları düzeyinde masaya oturuyor.

Suriye'de güvenli bölge oluşturulması için ABD'yle aradığı uzlaşmayı yakalayamayan Ankara’nın İdlib’den büyük göç dalgasına dönük endişesinin büyüdüğü bir dönemde Türkiye, Rusya ve İran; yarın Ankara’da bir kez daha devlet başkanları düzeyinde masaya oturuyor.

Zirveye ilişkin konunun uzamanlarından Kerim Has "Zirve sonrası Rusların eskortluğunda Türk gözlem noktalarının tahliyesi gündeme gelebilir değerlendirmesinde bulunurken Oytun Orhan ise "Siyasi çözüm tarafların en büyük beklentisi ancak somut sonuç beklemek zor" dedi.

"TÜRKİYE VE SURİYE ORDULARININ KARŞI KARŞIYA GELME RİSKİ ARTIYOR"

Rusya uzmanı Kerim Has, DW Türkçe'ye Ankara'daki zirvenin ‘kritik önemde' olduğunu söylüyor. İdlib’de rejimin ilerleyişinin sürdüğünü hatırlatan Has, "8 ve 10 numaralı Türk gözlem noktaları da kısa sürede Suriye ordusu tarafından kuşatılabilir. Bunun da ötesinde sahada Türk ve Suriye ordularının karşı karşıya gelme riski her geçen gün artıyor. Bu yüzden zirve sonrası Rusların eskortluğunda Türk gözlem noktalarının tahliyesi gündeme gelebilir" diyor. Has, cihatçı grupların Türkiye sınırına doğru ilerleyişinin de büyük bir risk olarak zirvede değerlendirileceğini öngörürken, tarafların İdlib’te çatışmaları durdurmak için yeni bir plan üzerinde durmaları gerekeceğini belirtiyor.

Has, Ankara’nın Suriye’de ABD işbirliği ile güvenli bölge kurma arayışının Moskova için sorun olduğuna dikkat çekiyor. Has "Rusya, güvenli bölgenin Türkiye’nin rızası ve dolaylı desteğiyle Suriye’de etnik planda bir çeşit siyasi Kürt özerkliğini ortaya çıkarabileceğini düşünüyor. Bu açıdan da Kremlin, Fırat’ın doğusunda Ankara’nın Kürtlere yönelik politikasını Washington’la değil, Şam ile koordineli bir şekilde yürütmesini istiyor" öngörüsünde bulunuyor.

"RUSYA ANKARA'YI FIRAT'IN DOĞUSUNDA OPERASYON KARARIYLA WASHINGTON'IN KARŞISINA ÇIKARABİLİR"

Has "Rusya’nın bir yandan İdlib’de rejimin adım adım ilerleyişini sağlayarak Ankara’yı Şam’la doğrudan temasa ve işbirliğine zorlama politikasını sürdüreceğini, diğer yandan ise Kürt politikasında yine Ankara’yı Fırat’ın doğusunda tek taraflı operasyon kararıyla Washington’ın karşısına çıkmaya teşvik edebileceğini düşünüyorum" diyor.

"SOMUT SONUÇ BEKLEMEK ZOR"

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Suriye uzmanı Oytun Orhan da DW Türkçe’ye "Zirvenin en büyük önemi Suriye’deki gerginliklere, görüş ayrılıklarına karşın halen bu üç ülkenin işbirliğini sürdürmekte kararlı olduğunu göstermesidir. Siyasi çözüm tarafların en büyük beklentisi ancak somut sonuç beklemek zor" diyor.

Orhan'a göre taraflar terörle mücadele, Suriyelilerin güvenli bir biçimde ülkelerine dönmesi, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gibi temel prensipleri zirvede bir kez daha dile getirecekler. Zirvede anayasa komitesinin duyurulmasına dönük beklentinin yüksek olduğunu anlatan Orhan "Ancak sahada çatışmalar sürüyor. Çatışmaların sürdüğü ortamda da muhalifler çözüm masasına oturmaya çok da yanaşmaz. Bu noktada taraflar nasıl bir formülle ilerleyecekler, hep birlikte göreceğiz" yorumu yapıyor.

Orhan; Rusya ile İran’ın, Türkiye’nin ABD ile birlikte Suriye’de güvenli bölge kurma çalışmalarına karşı çıktığını da hatırlatıyor. Orhan, "Rusya ve İran, güvenli bölge konusunda Türkiye’ye uyarıda bulunurlarsa anlaşmazlık büyür. Bu durumda, Ankara Türkiye ve İran’ı karşısına alarak ABD’ye daha çok yaklaşma seçeneğini değerlendirebilir. Ama Ankara, ABD’yle de anlaşmazlığını bitiremiyor. Zirve sonuçlarının Türkiye’nin ikili ilişkilerine de doğrudan yansıyacağını söyleyebiliriz" diyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar