Üçlü zirvenin ardından ortak bildiri: Suriye'nin petrol gelirlerine el konmasını kınıyoruz

Üçlü zirvenin ardından ortak bildiri: Suriye'nin petrol gelirlerine el konmasını kınıyoruz
Coronavirus salgını nedeniyle video konferans ile düzenlenen Rusya-Türkiye-İran zirvesi sona erdi.

Video konferans yöntemiyle yapılan Astana formatındaki Suriye konulu üçlü zirvenin sonunda bir ortak bildiri kabul edildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Suriye'nin petrol gelirlerine el konmasını kınadıklarını vurguladı.

Liderler, üçlü zirve sonucunda kabul ettikleri ortak bildiride şu ifadeleri kullandı:

- Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumu istişare ederek bu bölgede istikrar ve güvenliğin yalnızca Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi temelinde sağlanabileceğinin altını çizdik ve bu amaç doğrultusunda çabalarımızı birleştirme kararı aldık.

- Suriye'ye ait olması gereken petrol gelirlerine hukuka aykırı şekilde el konmasını kınayarak bundan duyduğumuz rahatsızlığı ifade ettik.

- İdlib gerilimi azaltma bölgesindeki durumu detaylı şekilde ele aldık ve İdlib'le ilgili tüm anlaşmaların eksiksiz olarak uygulanması yoluyla sahada sûkunetin korunması gerektiğinin altını çizdik.

-  IŞİD'in, El Nusra'nın, El Kaide ve IŞİD'le bağlantılı tüm kişi, grup, kurum ve kuruluşların ve BM Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü olarak tanınan diğer tüm örgütlerin nihai olarak imha edilmesi amacıyla işbirliğine devam etme kararlılığımızı teyit ettik.

- Göçmenlerin ve yer değiştirenlerin Suriye'deki daimi ikametgahlarına güvenli ve gönüllü olarak dönmesine destek verilmesi gerektiğini belirttik. Bu bağlamda uluslararası toplumu sığınmacıların yerleştirilmesi ve normal yaşamlarına dönmesine destek verme, sürece katılım seviyelerini yükseltme ve su, elektrik tedarik hatları gibi temel altyapı sistemlerinin, okulların ve hastanelerin ıslahına, arazilerin mayından arındırılmasına yönelik projeler yoluyla Suriye'ye yardımlarını artırma çağrısı yaptık.

- Suriye'deki insani durumdan ve Suriye'nin sağlık sistemini, sosyo-ekonomik ve insani durumunu önemli oranda etkilediğini kabul ettiğimiz koronavirüs pandemisinin etkisinden duyduğumuz ciddi endişeyi dile getirdik. Uluslararası hukuku, uluslararası beşeri hukuku ve BM Tüzüğü'nü ihlal eden tüm tek taraflı yaptırımlara özellikle pandemi koşullarında karşı çıktığımızı ifade ettik. Bu bağlamda, Suriye halkının acılarının hafifletilmesi için Suriye genelinde hızlı, güvenli ve engelsiz insani erişimin sağlanması gerektiğini belirterek başta BM ve insani kuruluşlar olmak üzere uluslararası topluma ayrımcılık yapmadan, süreci politize etmeden ve ön koşul sunmadan tüm Suriyelilere yardım sunma çağrısında bulunduk.

Öne Çıkanlar