Şam'da HTŞ yetkilileriyle yeni bir görüşme yapan ABD'li yetkililer, IŞİD'le savaşın devam ettirilmesi, İran'ın Suriye'de yeniden nüfuz kazanmasının önlenmesinin yanısıra azınlıklara yönelik saldırı ve infazların durdurulması taleplerini iletti
Ekonomi bozulunca işten çıkarmalar başladığında “Bizim konumumuz iyi, dokunmazlar.” dediğimiz günler geçti. Artık herkes kendini topun ağzında hissetmiyor mu?
Türkiye gurur duyması gereken bir etnik kimlik ve kültür zenginliğine karşın, kuruluşundan beri bunu bir tehdit olarak kabul etmiştir.
Yüz yıllardır beraber yaşadığı toplumları bile görmeyen ve yok sayan bir eğitim içeriğini eleştirmek hiç yanlış olmaz.
Türkiye'de devlet eliyle yapılan tüm katliamların ve vahşetlerin ayyuka çıkması hep zaman aşımına uğratılmıştır.
Sonunda, hazırladığı raporu ülke kamuoyununa doğru dürüst açıklayamadan, Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu 2005 yılı sonbaharı başında kaldırılmış.
TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Süryani Mardin Milletvekili Tuma Çelik, Süryani toplumu için okul açılması gerektiğini söyledi.
Resmi ideolojinin azınlık karşıtı türkleştirme politikalarının 'kanun kılıfına büründürülmüş' 1942 tarihli versiyonuydu.
Orada bu haklar azınlıklara verildiği için pozitif hak oluşturuyor, dolayısıyla hukuk düzenini bozmuyor; çünkü pozitif haklar çoğunluk yurttaşlara verilmez.
Eh, kanlı, çirkin tarihi hatırlamak ve yüzleşmek, 'anlı şanlı' geçmişe methiyeler düzmeye, misal, Malazgirt'ten İstanbul'un fethine hayranlık ve özlemle anmaya benzemiyor...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.