Naziler hiçbir yere gitmediler, yalnızca daha çok Nietzsche, Heidegger ve Hegel okudular, çünkü Marx’a gelince durmak zorunda olduklarını biliyorlardı.
Artık geçmişin olgusal hakikatleri yoktur, siyasi alanın içi boşaltılır, ideolojik güç her alanı kaplar. Yalan siyasetin ve hayatın dili haline gelir.
Tarih Müzesinde ablamın sergisine gittim. 70 yıl önce yazdıklarıyla sanki bugünü öngörmüş. Totalitarizm, Kötülüğün Sıradanlığı, Faşizmin iç yüzü ve hedefleri… Dersin ki bizimkini biliyor.
'Peki nasıl oldu da 5-10 saat önce kışlasında ya da evinde televizyon seyreden o sıradan insanlar bir anda böyle canavarlaştılar?'
1933-45 Nazi dönemi ile Arendt, Camus, Orwell ve Klemperer bu aralar çok sık gündeme geliyor. Mesele tarih ya da edebiyat değil. En önemli boyut DİL.
Bu yöntem, 1970’lerde Latin Amerika ve Asya diktatörlüklerinde,1980 ve 90’larda Ortadoğu ve Afrika'da, Türkiye’de ise 12 Eylül'le birlikte özellikle OHAL döneminde sistemli hale gelmiştir.
Biri Kötülüğün Sıradanlığı’nı diğeri Kötülük Toplumu’nu yazmıştı. İnsan ve düşünce merkezli iki farklı kalem erbabının ortaklığı…
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.