Eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, AİHM’in ve Bakanlar Komitesi’nin kararları Türkiye’deki adaletsizlikleri, yargı sistemindeki bozuklukları apaçık gözler önüne sermekte olduğu belirtti.
Özel af niteliğindeki kanunla şahıslara karşı adli suç işleyenler tahliye oldu. Tutuklu gazeteci, akademisyen, bürokrat ve politikacılar ölüm riski altında kaderlerine terk edildi.
Anayasa Hukukçusu Süheyl Batum, Atatürk Havalimanı’nın yıkmanın herhangi bir kamu yararı olmadığı takdirde yıkım işleminin TCK’ye göre suç teşkil edeceğini belirtti.
Erdoğan’ı Erdoğan’ın dilini içselleştirerek, sahiplenerek yenemezsiniz. Yeni bir dil lazım. Yaraları sarıcı, birleştirici ve geleceğe güven verici. Yoksa Türkiye bedel ödemeye devam edecek.
'Adalet mekanizmasına neden güvenemiyoruz? Çünkü mahkemeye giden, haklılığını ispat eden, ama buna rağmen hakkını alamayan bir sürü insan var.'
AKP’nin 4. Olağan Büyük Kongresi’nde 63 madden oluşan bir metin dağıtıldı. Bugün bu 63 maddeyi okuyunca AKP’nin demokrasi ve hukuk devleti idealinden nasıl saptığını göreceksiniz.
'Hukuk devletinde, şablon insan yoktur; herkes eşittir ve biriciktir' diyen Bakan Gül, 'nefret suçu'yla ilgili yeni bir düzenleme yapılacağını duyurdu.
Türkiye’de demokrasinin askıya alınmasına, yolsuzluğa, çeteleşmeye, insan hakları ihlallerine, yoksulluğa yol açan sorunumuz Kürt meselesidir.
Evrensel standartlarda bir hukuk devletine sahip olmak hayatidir.
Bir devletin ve devleti temsil eden yöneticilerinin şerefi uluslararası hukukta altına imza attıkları ve parlamentolarında onayladıkları antlaşmalara uydukları kadardır
'Solun yapması gereken şey baskıya karşı mücadele veren grupları ve bu mücadeleleri bir siyasal proje çerçevesinde birleştirmek, özgürlüğe ve eşitliğe dayanan yeni bir toplum inşa etmektir.'
Soylu muhalefet partilerinin yanına utanmadan Erdoğan’a ve AKP’ye muhalefet eden basını da eklemektedir suçlama cüretinde.
Türkiye’nin ülke hukuk riski yabancı sermaye yatırımlarının gelmesini yani büyümenin nitelikli finansmanını ve üretim yapısını çok olumsuz etkiliyor.
Devletin bu şekilde tanımlanması durumunda anayasada vatandaşlık tanımı yapmaya gerek bulunmamaktadır.
Bir kesimin, bir baskı grubunun hatta bir sosyal sınıfın kendi çıkarlarını medyayı, eğitim sistemini kullanarak toplumun (milletin) çıkarı olarak dayatmalarından başka bir şey değildir.
Kanun devleti kavramını çok da hafife almayalım zira kanun devleti aşamasından geçmeden hukuk devleti olan bir ülke tarihte yoktur.
Bugün için Kopenhag kriterlerinin çok ama çok gerisindeyiz; bugün AB’ne tam üyelik başvurusu yapsak, kahkahalarla geri çevirirler.
'Bu, İçişleri Bakanı ile Anayasa Mahkemesi Başkanı arasında kişisel bir tartışma değil; bu, polis devleti ile hukuk devleti arasında bir rejim tartışması…'
51. yılını kutlayan Türkiye Barolar Birliği’nin kuruluş açıklamasında ‘hak ve özgürlük’ vurgusu dikkat çekti.
Arzulanabilir bir Türkiye Cumhuriyeti için demokrasi bir gerekli koşul sadece, hukuk devleti ise yeterli koşul.
Hukuk devletinin evrensel ilkelerini benimsemeyen bir siyasi yönetim sandıktan (gerekli koşul) yüzde doksan destekle de çıksa siyasi meşruiyet koşulları yeterli değildir.
Harvard öğretim üyesi bir hukukçunun ABD Başkanına yönelik saptamaları, değerlendirmeleri, eleştirileri Türkiye’nin yeni rejiminin sorunlarına ne kadar da denk düşüyor.
'Gençleri tabulara dokundu diye tutuklayan bir ülke orta gelir tuzağını da aşamaz. Öfkeyle ve tepkiyle değil uzun uzun düşünerek geldiğim nokta bu.'
Kimse kızmasın, alınmasın, evrensel hukuk ilkeleri ile bezenmemiş bir milli egemenlik çok da öyle muteber bir şey değildir.
‘Postmodern darbe’nin âlâsını yapmış bir yönetimden bahsediyoruz.
Türkiye hukuk devletine dönene kadar kara para kaderimiz gibi gözüküyor.
Hepimizin içinden geçmesi gerektiğini düşündüğüm hedef ekonomik, siyasal çalkantının bizi bir demokratik hukuk devletine götürmesidir.
Bir hukuk devletinin yapması gereken işler vardır. Bunlar Anayasa'nın adem-i merkeziyet ve yerel vergiler, anadilde eğitim hakkı ve anayasal vatandaşlık maddelerinin değiştirilmesidir.
Gül ve Babacan’ın kurmayı planladıkları söylenen parti, 2002 tarihli eski AKP programına samimiyetle sahip çıkacak ise bu eski bir parti olacaktır. Bu 'eski' tabiri olumsuz anlamda değil.
Bu sorumluluk bu şehrin büyükşehir belediye başkanlığını AKP’nin elinden alarak hem İstanbul’u hem de Türkiye’yi içinde bulunduğu eğik zemin ortamından kurtarmaktır.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.