“Olay saatlerce önce başladı, bizi kurtarmaları için yetkililere, hükümete sürekli bir arkadaşımız tarafından telefon edildi.''
Ona 28 yılı çok gören zalimler çoktan toprağa karışıp unutuldu, ama o genç bir masalcı olarak birçok ülkede çocukların ellerinde bayrak gibi dalgalanıyor
Gündelikçi aydın, kendisine sözcüklerden, gözbağından, medyadan ve de konformist düşüncelerden getto kurar. Bu gettodan dışarıya çıplak gözle bile bakamaz.
Tarih açısından hiçbir ideolojinin diğerine üstünlüğü yoktur. Pratikte kitleselleşmesiyle orantılıdır.
Savaşların insanlık üzerindeki yıkıcı etkisine karşın hâlen savaşlar “Büyük İnsanlık”ın tepesinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanmaktadır.
Bilincini geliştiren insan duyarlı, sorgulayıcı ve tepkicidir. Bu bağlamda yazdıklarının karşılık bulması aydınlanması ve bilinçlenmesiyle orantılıdır.
Çünkü şair, tek şiirle de şair olur, yarına kalır. Aslolan karşılık bulmaktır.
N. Hikmet’in yurtseverliği, sosyalizme, partisine ve evrenselliğe olan inancı çoğu insanı çıldırtıyor âdeta. Onun şahsında yok sayılmak istenen bunlar aslında.
Doğu Kitabevi'nden çıkan 'Geride Yazılan Kaldı' adlı kitapta ise dünya ve Türkiye edebiyatının bilinen, bilinmeyen önemli yapıtlar hakkında farklı ve özgün bilgiler yer alıyor.
Gökçe yalnızca çağına tanıklık etmekle yetinmedi, dili ustalıkla kullandı. İğneyle kuyu kazarcasına şiirini oluşturdu.
Ülkemizde gelecek kaygısı var. Bu yüzden çocukları kısa yoldan hayata atılsın, rahat ekmek kapısı kazansın, yaşlılıklarında da kendilerine baksın istiyor.
İşin içine emparyallerin savaş güçleri ve bu alandaki eğitimli casusları, kaosçuları, propagandacıları ve yerli işbirlikçileri girer…
Mahmut Alınak’ın da dediği gibi, kimsenin gücü, gerçekçilerin toplumla olan bağını kesmeye yetmez.
Tepkisini yerinde ve zamanında göstermeyenin yaşam alanı yok olduktan sonra sırasını beklemekten başka yapabileceği hiçbir şey yoktur
Anadolu insanlarının yanında ve safında yer aldı. Bir şair taraf olmalıdır, damgalanıncaya kadar, söylemine uygun davrandı hep
Doğrudur, ateş düştüğü yeri yakar ve de acılar paylaşılmaz. Berkin’le tek yürek olanlar bir bakıma bunu tersine çevirdiler.
Tarih böyle dönemeçlerde insanları sınıyor, yolunuzu seçin diyerek.
Çünkü beslenme zincirinin en üstüne çok çabuk çıkan insan kendini insan değil de Homodeus (tanrılaşan insan) görüyor ne yazık ki.
Bugün bile bilim ve aydınlık düşmanlığının geleneksel bir alışkanlık olarak zaman zaman alevlenmesi, dinlerin içine girdikleri ikilemden çıkış yolu bulamayışlarının açık bir kanıtıdır.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.