İddia: AKP soyadı düzenlemesinde ısrarlı; bu kez ünlülere ayrıcalık ... ‘Kadınlar arasında eşitsizlik yaratır, anayasal suç'

Seda TAŞKIN

ANKARA - Anayasa Mahkemesi’nin 'Kadının yalnızca kocasının soyadını kullanabilmesini' öngören Medeni Kanun hükmünü iptal etmesinin ardından, AKP'nin bu yönde yeni bir hazırlık içerisinde olduğu iddia edildi. Hürriyet’te yer alan habere göre, yeni düzenlemede, kadınların evlendikten sonra kendi soyadlarını kullanabilmeleri için bazı şartlar öngörülüyor. Örneğin, sanatçılar, siyasetçiler ve toplum önünde bilinen kişiler, "'Bu soyadımla tanınıyorum' gerekçesiyle sadece kendi soyadlarını kullanabilecekler. Bu formülle, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının ardından yapılacak yeni düzenlemenin tekrar iptal edilmesinin önüne geçilmesi hedefleniyor. Kadın örgütleri bu tür bir değişikliğe karşı.

‘BU DAYATMA KABUL EDİLEMEZ’

Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) kurucuları arasında yer alan Avukat Hülya Gülbahar, bu yöndeki olası değişikliğe tepki gösterdi. Böyle bir düzenlemeyi kabul etmeyeceklerini belirten Gülbahar, “Kadının evlilik hayatına kendi soyadıyla devam etmesi en temel, en vazgeçilmez insan haklarından biridir. Bu konuda kadınlara erkeklerin soyadının dayatılması hangi formül adı altında olursa olsun kabul edilemez” dedi.

‘KADINLAR ARASINDA AYRIMCILIK ANLAMINA GELLİR’

Yapılan düzenleme ile kadınlar arasında ayrımcılık getirilmek istendiğini belirten Gülbahar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Nasıl ki kadınlara erkeklerin soyadını kullanma dayatması anayasanın birçok hükmünü ihlal eden ağır bir ayrımcılık ise aynı şekilde kadınları tanınmış tanınmamış kadınlar, ünlü ünsüz kadınlar, profesyonel siyasetçilik yapan yapmayan kadınlar diye bölerek bazı kadın kesimlerine ayrıcalıklı haklar tanımak da eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır. Bu kez de kadınlar arasında ayrımcılık getirmek anlamına gelmektedir”

‘AMAÇ KADINLAR ARASINDA AYRIMCI KANUNLAR ÇIKARMAK’

İçişleri Bakanlığı’nın geçmiş yıllarda yabancılarla evli Türkiyeli kadınların sadece kendi soyadını kullanabilmesiyle ilgili bir kolaylık sağladığını hatırlatan Gülbahar, “O uygulama zamanında da biz bunun bir ayrımcılık oluşturduğunu, Türkiyeli erkeklerle evli kadınlarla, yabancı ülkelerden erkeklerle evli kadınlar arasında ayrımcılık anlamına geldiğinin altını çizmiştik. Şimdi yapılmak istenen de kadınlarla erkekler arasında ayrımcılık oluşturan bir kuralı, kadınlarla kadınlar arasında, ayrımcı uygulamalar, ayrımcı kanunlar çıkartarak düzenleme girişimidir” dedi.

‘AZ AYRIMCILIK, YARIM AYRIMCILIK GİBİ KATORİLER YARATILAMAZ’

Gülbahar, sözlerine şöyle devam etti:

“Bunun medeni kanun düzeyinde düzenlenmesi daha da vahim bir durumdur. Kaldı ki tanınmış kadınlara yapılacak bu ayrımcılığın Anayasa Mahkemesi’nin yeni bir iptal kararı vermesinin önüne geçmek üzere yapılacağı söylenmektedir. Bu hiçbir hukuk devletinde kabul edilemez. Az ayrımcılık, yarım ayrımcılık, bazı kişilere hoş görülecek ayrımcılık gibi kategoriler yaratılamaz. Ayrımcılık ayrımcılıktır. Toplumsal hayatın bütününden temizlenmesi gerekir.”

‘ANAYASAL BİR SUÇTUR, YENİ KANUNA GEREK YOKTUR’

Görevin İçişleri Bakanlığı’na düştüğünü belirten Gülbahar, Anayasa Mahkemesi’nin evli kadına kocasının soyadını dayatan Medeni Kanunu'nun 187. maddesini iptal ettiğini hatırlattı. İptal kararının ocak ayında yürürlüğe girdiğini belirten Gülbahar, “Şu anda eski evli kadınlara kendi soyadlarını içeren kimlik vermemek de yeni evlenen kadınlara kocasının soyadını kullanma zorunluluğu getirmek de anayasanın ayaklar altına alınmasıdır. Anayasal bir suçtur. Yeni bir kanun çıkarmaya gerek yoktur” dedi.

‘BİR KADIN BİLE TALEP EDİYORSA O HAK TANINMALIDIR’

Gülbahar, sözlerini şöyle tamamladı:

“İçişleri Bakanlığı, nüfus müdürlüklerine göndereceği basit bir genelge ile isteyen kadının eşinin soyadını, isteyen kadının kendi soyadını, isteyen kadının hem eşinin hem kendi soyadını kullanabilmesini sağlayacak bir düzenleme yapılabilir. Bu yakıcı bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı Sadece 847 kadın kendi soyadını kullanıyor diyerek küçümsemenin hiçbir anlamı yoktur. Kaldı ki bir kadın bile ayrımcılığa maruz kalıyorum ve sadece kendi soyadımla hayatıma devam etmek istiyorum diyorsa o kadına o hak tanınmalıdır."

'Kadının soyadı düzenlemesi yeni yasama dönemine ertelendi'