Kadınlar soruyor: Bir kadın hücrede nasıl ölü bulunabiliyor?
Seda TAŞKIN
ARTI GERÇEK-Ankara Kadın Platformu, Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde işkence gördüğünü ve cinsel saldırıya maruz kaldığını söyledikten sonra intihar ettiği iddia edilen Mardin Dargeçit eski DBP yöneticisi Garibe Gezer için basın toplantısı düzenledi. Kadınlar adına açıklama yapan Platform üyesi Semra Demir, "Hayatlarımıza, haklarımıza, emeğimize, bedenimize, kimliğimize yönelik saldırıları birlikte göğüslüyoruz, yol arkadaşımız Aysel Tuğluk başta olmak üzere hasta tutsak kadınların hemen tahliyesini talep ediyoruz" dedi.
‘İKTİDAR, KADINA YÖNELİK İŞKENCEYİ İNTİKAM ARACINA DÖNÜŞTÜRDÜ’
Kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadınların iktidar tarafından hedefe gösterildiğini söyleyen Demir, bugün yüzlerce kadının şafak operasyonu ile gözaltına alındığını belirtti. Demir, "Kadın mücadelesine yönelik saldırılar dışarıda olduğu gibi cezaevlerinde de derinleşerek devam ediyor. Sağlık hakkına kısıtlı erişim pandemiyle birlikte adeta bir işkence biçimine dönüşmüştür. Kadın tutsaklar cezaevlerinde her türlü hak ihlaliyle karşı karşıya kalıyor. Kadın tutsaklara cinsel şiddet dâhil olmak üzere her türlü psikolojik ve fiziksel şiddet uygulanıyor. Bu uygulamaların tek bir açıklaması vardır. O da erkek egemen iktidarın kadına yönelik işkenceyi siyasi intikam aracına dönüştürdüğüdür" ifadelerini kullandı.
‘AYSEL TUĞLUK’UN YAŞAMI RİSKE ATILIYOR’
Başta çıplak arama olmak üzere kadınlara yönelik cinsel işkence ve tehdidin sistematikleştirildiğini söyleyen Demir, "Yol arkadaşımız Aysel Tuğluk, mücadele hayatı boyunca biz kadınların kazanımları için uğraşmıştır. Erkek egemenliğine ve erkek-devlet şiddetine karşı başkaldıracak cüreti gösterdiği için ırkçı, cinsiyetçi ve militarist devletin çeşitli saldırılarına maruz kalmıştır. Aysel arkadaşımız bugün çok ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıyadır" dedi. Tuğluk'un sağlık sorununa dair İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonunun yaptığı açıklamayı hatırlatan Demir, raporda yer alan "Aysel Tuğluk, hayatını sürdürmek için ikinci kişilerin yardımına ihtiyaç duyduğu açık biçimde ifade edilmiştir. Hastalığı hızla ilerleyen Tuğluk'un yaşamı riske atılıyor" şeklindeki tespitlere işaret etti.
‘HİÇBİR KADINI YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ’
Demir sözlerine şöyle devam etti:
"Ancak Adli Tıp Kurumu birçok hasta tutsağın dosyasında olduğu gibi Aysel Tuğluk hakkında da politik bir kararla Tuğluk’un cezaevinde kalabileceğini belirtmiştir. Aysel Tuğluk’un hafıza kaybı yaşamasını tetikleyen, annesi Hatun Tuğluk’un cenazesinde yaşanan ırkçı ve kadın düşmanı saldırıyı asla unutmuyoruz. Faillerinin düzmece mahkemelerde tutuksuz yargılandığını, İçİşleri Bakanı Süleyman Soylu ile tebrik fotoğrafları çektirdiğini unutmuyoruz. Bu ırkçı, tekçi, kadın düşmanı iş birliğine karşı hiçbir kadını yalnız bırakmıyoruz."
‘GARİBE GEZER İÇİN YASTA DEĞİL, İSYANDAYIZ’
Aysel Tuğluk’un derhal serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Demir, "9 Aralık’ta bir başka kadın arkadaşımızın da kaldığı cezaevinde devlet tarafından katledildiği haberini aldık. Garibe Gezer için yasta değil isyandayız, öfkemiz büyük. Soruyoruz: Bir kadın tek başına bir hücrede nasıl ölü bulunabiliyor? Sorumluları kim? Nasıl oluyor da bugün otopsisi apar topar, avukatlar bile beklenmeden bitirilebiliyor? Onu cinsel işkenceye maruz bırakan ve ölümüne sebep olanların, devletin bizzat ortak olduğu bu cinayetin ve gerçeklerin peşini asla bırakmıyoruz. Yaşadığı cinsel şiddet ve tecride karşı mücadele eden Garibe Gezer’in sesini hep beraber yükseltiyoruz" diye konuştu.
‘BU İNTİHAR DEĞİL, CİNAYETTİR’
Demir, KHK ile görevinden ihraç edilen SES üyesi Fatma Demirel’in KHK zulmüne dayanamayarak intihar etmesini de hatırlatarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Birçok KHK’lı gibi geride bıraktığı ‘Azaltamadığım acılar, İyileştiremediğim yaralar gördüm’ sözleriyle hayatına son verdi. Bu bir intihar değil cinayettir, sorumlusu iktidardır. Biz kadınlara dayatılan ölüm, işkence ve erkek-devlet şiddetine karşı birbirimizi yaşatacağız, birlikte mücadelemizi büyüteceğiz."