Blur’dan varolmanın dayanılmaz hafifliği: 'The Ballad Of Darren'

Blur’dan varolmanın dayanılmaz hafifliği: 'The Ballad Of Darren'
Can Öktemer bu hafta, İngiliz rock grubu Blur'un 8 yıl aradan sonra gelen son albümü 'Ballad Of Darren'ı yazdı.

Can ÖKTEMER


Artı Gerçek - 1990’lı yılların başlarında müzik tarihinin en büyük muharebelerinden biri yaşanmıştı. Blur ve Oasis Britpop krallığı için Manchester denilen geniş ovada karşı karşıya gelmiş, karşılıklı küfürler, mancınıkla bira şişeleri fırlatma, ego dalaşları yaşanmış ve taraflar birbirlerine üstünlük sağlayamadan sahadan ayrılmıştı. Sonrası malum: Kendilerini melankoli, depresyon ve bağımlılıkların içinde bulan krallıklar düşmüş, kardeş kavgaları yaşanmış, gruplar dağılmış, Britpop, Şekspiryen bir son yaşayıp, fetret devrine girmişti.

Her tarih akışı bittiği gibi yeniden de başlayabilir. Blur, 2015 yılındaki The Magic Whip albümünden beri sessizliğe bürünmüştü. 'Ballad of Darren' bu anlamda aniden kesilen tarih akışının yeniden başlaması anlamına geliyor. Grup yeni albümüyle tüm müzik alemine “Buradayım be! Buradayım!” mesajını veriyor. Albümün orkestrasında eski dostlar var: davulda Dave Rowntree, bas gitarda Alex James, gitarda Graham Coxon var. Şarkı sözleri ve vokaller her zaman olduğu gibi Damon Albarn’a emanet.

'Ballad of Darren', zaman, uzam kırılması yaşatarak 1990’lı yılların tüm atmosferini olduğu gibi bugüne taşıyor. Damon Albarn da verdiği bir röportajda albüm kayıt sürecinde neredeyse çocukluktan beri birlikte müzik yaptığı şimdilerde 60’ına gelen grup arkadaşlarıyla yeniden birlikte çalmanın şahane bir his olduğunu belirtmiş.

Albüm insanda nostaljik hisler uyandırdığı kadar yenilikçi bir tavra sahip. Grup külliyatından aşina olduğumuz minimal gitarlar, ona usul usul eşlik eden synthesizer ve Albarn’ın melankolik vokalleri bu albümde de karşımıza çıkıyor. Grup, müzikal anlayışını geçmişin replikası olarak kurmayıp bugünün dünyasına başarılı bir şekilde uyarlamış.

Zaten grup tarihine bakılırsa, her yeni albümde yeni bir arayışın izine rastlanabilir. Külliyatlarını masaya yatırıp incelediğinizde David Bowie, Lou Reed, Beatles, The Kinks’e varana kadar bir dünya müzikal referansı yakalayabilirsiniz. Enerjik gitar ritimleri ve ironik sözleriyle modern dünyayı iğneleyip duran Modern Life is Rubbish nasıl farklı yerde duruyorsa Great Escape de 1960’lı yılların Rock havasının 90’lardaki muazzam güncellemesiydi bir nevi.

Grubun koleksiyonunda Song 2 (Tüm yaz Fifa 98 oynayan, oyun gurmeleri iyi bilir özellikle) gibi yüksek volümlü enerjik bir rock parçası da To the End ve The Unviersal gibi melodik aşk parçaları da var. Arayışların kökenine bakmak için sadece grubun kurucularından ve vokallerde başrolü üstlenen Damon Albarn’ın müzikal yolculuğuna bakmak bile yeter. Blur gibi bir grubun amiral gemisini yürütürken, Gorillaz, The Good, The Bad & The Queen gibi farklı ve yenilikçi grupların arasında da boy vermişti.

NOSTALJİNİN GELECEĞİ

Blur külliyatında şarkı sözlerinde yalnızlık, modern dünyanın saçmalıkları, melankoli ve yabancılaşma gibi temalar göze çarpar. Bu temaların izlek noktaları ise otobiyografik öğelerle, kişisel hatıralardır. Ballad of Darren’de ise bir bar taburesinin üzerinde, önümüzde bir dolup, bir boşalan bira bardaklarıyla, orta yaş krizinin eşiğinde, şimdide rahat edemeden, geçmiş güzel günleri hatırlıyoruz, hayatımızın z raporunu çıkarıyoruz. Masada masaymış ki dayanıyor tüm bu melankoliye… Albümün kapağı da tam bu ruhu özetleyen nitelikte zaten.

The Ballad Of Darren Albüm Kapağı/ 2023

Martin Parr’ın 2004 yılında çektiği fotoğrafta deniz kenarında huzurla yüzen bir adam görüyoruz. Fotoğrafın daha geniş kısmında ise yaklaşan fırtına var. Tıpkı hayat gibi tüm olasılıklar açık bir durum. Hayatta her an her şey olabilir, gelecek ne kadar belirsizse, geçmiş de hatırlandığı kadar güzel. Bu yüzden geçmiş birçok insan iyi bir kaçış noktası ama gelecek ise kaçınılmazdır. Ballad of Darren bu hissiyatları masaya yatıran bir albüm olmuş.

Hayaletler, pişmanlıklar ve peşimizi bırakmayan geçmiş üzerine bir parça olan The Everglades (For Leonard) tam bu hissiyat üzerine kurulmuş. Albarn, “Zihnimde birçok hayalet yaşıyor”, “Birçok yol var gidemediğim” diyor, hepimizin adına. Yaşam süresi uzadıkça karşımıza çıkan fısıltılar veya vazgeçilen yolun ardındaki ihtimallere bir nevi ağıt. Paul Weller parçalarını anımsatan akustik gitar ve ona eşlik eden synthlerle parçanın uyumu muazzam. The Narcissit ise volümlü gitarları, davulları ve Albarn’ın melankolik vokalleriyle kusursuz bir BritPop parçası. Albarn benliğimizde olan farklı kimliklerimize, dünya ahvaline, takıntılarımıza ve bağımlılıklara panoramik bir bakış atıyor.

Biraları tazelediğimizde sohbet derinleşiyor, tepeye biriken sigara dumanları dev yağmur bulutlarına dönüşüyor. Russian Strings’te yine geçmiş güzel günlerdeyiz. Anılar etrafımızı kuşatmış durumda. Kaçacak yer yok. Alex James’in melankolik gitarları şarkının ruhuna hizmet ediyor bu anlamda.

'Goodbye Albert’ta veda cümlesi yarım kalmış ayrılıklar, gidenler ve kalanlar arasına sıkışmış hikayeye tanıklık ediyoruz. Genelden özele doğru geçtiğimizde karşımıza Far Away Island’la karşılaşıyoruz.

“Ben senden uzaklaştıkça, ne yapıyorsun bu gece, tek başına dans mı ediyorsun?” diye soruyor karakter, cevabı bildiği halde. Gemi yavaş yavaş uzaklaşıyor, ada nokta haline geliyor. Şimdi hızla geçmişe karışıyor.

Ballad of Darren, 1996 yılında aniden durmuş bir saati yeniden çalıştırmak gibi. Bir anlamda geleceğe dönüş. Damon Albarn, uzun zamandır görmediğimiz ve bir dolu badire atlatmış yakın bir dostumuz gibi bizi etrafına toplayıp zamanın tüm yıkıcılığı arasında bugünkü sözümüzün geçmişte nasıl yankılandığına bakıyor. Belirli bir yaş bariyerini aşmak, beraberinde geçmiş ve gelecek arasına sıkışmak anlamına gelir, bir nevi: ‘Nostaljinin Geleceği’. Zaten bir anıyı sadece kayıp zamanı yakalamak için değil onun bizde bıraktığı etki için yeniden hatırlatırız. Asıl kayıp onu unutmak galiba. Barbaric parçası bu mesele üzerine yoğunlaşıyor.

Özetle Blur, geçmişin içinde dolaşırken ona saplanıp kalmak yerine var olmanın dayanılmaz hafifliğinde üflesen her yere uçacak tüy gibi olmayı öneriyor. Ballad of Darren her yaş dönümünde alınan keskin virajlar gibi gidenler, kalanlar, pişmanlıklar üzerine bir yolculuk…

Öne Çıkanlar