Çanakkale'de antik kentteki kazılarda Troya Savaşı'nın izlerine ulaşılması hedefleniyor
Artı Gerçek - Çanakkale merkeze bağlı Tevfikiye köyü sınırları içinde 5 bin 500 yıllık geçmişe sahip Troya Antik Kenti'nde, arkeolojik kazılar aracılığıyla Troya Savaşı'nın şehirdeki tahribat izlerine ulaşılması hedefleniyor.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Kültür Miras Listesi'nde yer alan ve pek çok arkeolojik keşfin yapıldığı Troya'da çalışmalar 12 aylık dönemde sürdürülüyor.
'SAVAŞIN, ÇATIŞMALARIN VE TAHRİBATIN BURADA OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ'
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin (ÇOMÜ) desteği ve ana sponsor İÇDAŞ AŞ'nin sağladığı imkanlarla yürütülen kazılarda, önemli buluntulara rastlanılıyor.
Kazı Heyeti Başkanı ve ÇOMÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aslan, Troya'daki kazıların 1863 yılından bu yana sürdürüldüğünü belirterek, "Bütün arkeologların, kazılarının ana amaçlarından biri, Homeros'un İlyada destanında anlattığı Troya Savaşı konusunda veriler elde etmekti. Burada yapılan çalışmalar da savaşla ilgili pek çok arkeolojik veriler verdi ve her sene yaptığımız kazılarda da bu konuyu destekleyen, bu savaşın ve savaşa benzer çatışmaların ve tahribatın burada olduğunu görüyoruz" dedi.
Aslan, bu yılki kazılarda ana temanın Troya-6 sarayı olduğunu aktardı.
TROYA SAVAŞI TAHRİBATI İLE İLGİLİ VERİLER ELDE EDECEĞİMİZİ UMUYORUZ
Son Tunç Çağı denilen Homeros'un Troya'sı ile ilişkilendirilen dönemin saray yapısı ve sur duvarı arasındaki bölümde kazıları sürdürdüklerine işaret eden Prof. Dr. Rüstem Aslan, şöyle devam etti:
"Tabii burada höyüğün büyük oranda kazıldığını söyleyebilirim. Yani yüzde 90'ı neredeyse kazılmış durumda. Bu dönemki kazı amacımız daha önceki çalışmalardan elde ettiğimiz verilere göre burada Homeros'un anlattığı Troya Savaşı'yla arkeolojik olarak denk düşen süreçte tahribat tabakalarını bulmak. Arkeoloji sürprizlerle dolu bir bilim dalı. Troya'nın Son Tunç Çağı tahribatı, yani Troya Savaşı'na denk düşen tahribatı ile ilgili veriler elde edeceğimizi umuyoruz."
Rüstem Aslan, şu an birkaç farklı noktada kazı yaptıklarını anlatarak şunları kaydetti:
"Bu alandaki kazılarımızın temel amacı Son Tunç Çağı, sur duvarı ve hemen onun iç tarafında saray yapıları arasındaki ilişki. Saray yapıları ve sur duvarları hangi dönemde, ne tür tahribatlarla yok oldu, nasıl yeniden onarıldı? Son tahribat tabakasıyla ilgili yani Troya Savaşı'na denk düşen tahribat ile ilgili veriler elde etmeyi amaçlıyoruz. Önceki yıllarda burada bir silaha ilişkin veriler elde etmiştik. Bu seneki çalışmalarda da buna benzer oldukça sürpriz sonuçlar elde edeceğimizi umuyoruz." (KÜLTÜR SANAT)
Bozburun tarihine ışık tutan yeni keşif: Kaletepe Yazıtı
Hatay'da 3 bin 500 yıllık tablet gün yüzüne çıkarıldı
Haydarpaşa kazılarında sona yaklaşıldı: 'Sonuçlar İstanbul'un tarihini etkileyecek'