Bruno Latour'un ardından: Aktör-Ağ Teorisi öksüz kaldı

Bruno Latour'un ardından: Aktör-Ağ Teorisi öksüz kaldı
2015 yılında yayınlanan ve sekiz derslik bir dizi olan Face à Gaïa'da, (Gaia’yla Yüzleşmek: Yeni İklim Rejimi Üstüne Sekiz Ders) doğa ve kültür arasındaki ayrımın iklimi nasıl zora soktuğunu ortaya koyan Fransız sosyal bilimci Latour 75 yaşında öldü.

Mehmet ALTUN

Artı Gerçek - 22 Haziran 1947'de Burgonya'da dünyaya gelen Bruno Latour, 9 Ekim 2022 tarihinde pankreas kanserinden Paris'te öldü. Fransız filozof, antropolog ve sosyolog, Gaia’yla Yüzleşmek ve Aktör-Ağ kuramlarıyla tanınıyordu.

Bruno Latour Kimdir

Özellikle bilim ve teknoloji alanındaki çalışmalarıyla tanınır. Latour, dikkatini antropolojiye çevirip, Fildişi Sahili ve Kaliforniya'da antropolojik saha çalışmaları yapmadan önce, Tours Üniversitesi'nden felsefe doktorası aldı. 1982'den 2006'ya kadar Ecole des Mines de Paris'te (Centre de Sociologie de l'Innovation) hocalık yaptıktan sonra, Sciences Po Medialab'ın bilimsel direktörlüğünü yaptığı Sciences Po Paris'te (2006–2017) Profesör oldu. 2017 yılında çeşitli üniversite etkinliklerinden emekli oldu. Ayrıca London School of Economics'te Centenniel Profesördü. (Centenniel Profesörlük, en prestijli onurlardan biridir. Araştırma, burs ve öğretim alanlarında olağanüstü bir ayrıcalık elde eden ve topluluktan olumlu saygı gören akademi üyelerine verilir.)

indir-1.jpg

Latour en çok "We Have Never Been Modern" (1991; İngilizce çeviri, 1993) Biz Hiç Modern Olamadık, Laboratory Life (Steve Woolgar ile birlikte, 1979) Laboratuvar Yaşamı ve Science in Action (1987) Eylembilim adlı kitaplarıyla tanınır. Bilimsel uygulama çalışmaları bir zamanlar bilim felsefesine yönelik sosyal inşacı yaklaşımlarla ilişkilendirilmiş olsa da; Latour bu tür yaklaşımlardan önemli ölçüde ayrıldı. En çok öznel/nesnel ayrımından çekilmesi ve pratikte çalışma yaklaşımını yeniden geliştirmesiyle bilindi. Latour, 2017'de bilime olan güvenin yeniden inşa edilmesine yardımcı olmakla ilgilendiğini ve bilimin otoritesinin bir kısmının yeniden kazanılması gerektiğini ileri sürdü. Latour, Michel Callon ve John Law ile birlikte, Harold Garfinkel'in etnometodolojisinden, Algirdas Julien Greimas'ın üretici göstergebiliminden ve (yakın zamanda) Émile Durkheim'ın rakibi olarak kabul gören ve inşacı bir yaklaşım olan Gabriel Tarde'nin sosyoloji perspektifinden etkilenen aktör-ağ teorisinin başlıca kuramcılarından biri oldu. (Aktör-Ağ Teorisi nesneleri de sosyal yapının birer parçası olarak kabul eden bir sosyal teori ve araştırma yöntemi olarak bilinmektedir.)

Bilim felsefesi üzerine yaptığı etkili araştırmalarıyla tanınan Fransız düşünür Bruno Latour'un, "insanlığın iklimin acil durumunu nasıl algıladığı"na dair çalışmaları dünya çapında büyük dikkat çekti ve övgüyle karşılandı. Fransa'nın en etkili ve ikonoklastik yaşayan filozoflarından biri olarak kabul edildi. (İkonoklastik: Yerleşmiş gelenekleri, genel kabul gören yargı ve fikirleri ya da kutsal imgeleri yok eden insanlara verilen bir ünvandır.)

7b3ed0-23b33f50689b4291921de6f610a91bb3-mv2.jpg

2013'te sosyal bilimlerin Nobel'i olarak kabul edilen Holberg ödülünü kazandı ve bu ödülün kendisine sunuluş gerekçesine “yaratıcı, hayal gücü kuvvetli, eğlenceli, esprili ve -tahmin edilemez” bir ruh olarak tarif edildi.

Emmanuel Macron, sosyal medya hesabından ekoloji, modernite veya din üzerine bir düşünür olarak Latour'un Fransa'da tanınmadan önce tüm dünyada tanınan hümanist bir kişilik olduğuna ilişkin bir tweet paylaştı. Fransa cumhurbaşkanı paylaşımında, Latour'un düşüncelerinin ve yazılarının dünyayla yeni bağlantılara ilham vermeye devam edeceğini söyledi.

Brunu Latour, "toplumların iklimin verdiği acil durum alarmını anlama ve bu konuda birbirleriyle iletişim kurma hususunda farklı yaklaşım ve yöntemler üzerinde çalıştı. 2015 yılında yayınlanan sekiz derslik bir dizi olan Face à Gaïa'da, (Gaia’yla Yüzleşmek: Yeni İklim Rejimi Üstüne Sekiz Ders) doğa ve kültür arasındaki ayrımın iklimi nasıl zora soktuğunu ortaya koydu.

file.jpg

'İçeriden gelen küresel bir felaket'

Latour'un geniş çalışma alanı felsefe ve sosyolojiden antropolojiye kadar uzanıyordu ve toplumu “savaş ya da deprem gibi dışarıdan değil, içeriden gelen ve küresel bir felaket” olarak nitelendirdiği Covid19 pandemisinden ders almaya çağırdı.

Buna ilişkin değerlendirme yapmak için 2020'de Observer'a verdiği bir mülakatta şunları söylemişti: “İhtiyacımız olan sadece üretim sistemini değiştirmek değil, aynı zamanda ondan tamamen çıkmak. Her şeyi ekonomi açısından çerçeveleme fikrinin insanlık tarihinde yeni bir şey olduğunu hatırlamalıyız. Salgın bize ekonominin hayatı organize etmenin ve kimin önemli kimin önemli olmadığına karar vermenin çok dar ve sınırlı bir yolu olduğunu gösterdi.

“Bir şeyi değiştirebilseydim, üretim sisteminden çıkmak ve bunun yerine politik bir ekoloji inşa etmek isterdim.”

"Bilim ve teknoloji çalışmalarının öncüsü olan Latour, gerçeklerin genellikle uzmanlar arasındaki etkileşimler yoluyla ortaya çıktığını ve bu nedenle sosyal ve teknik olarak inşa edildiğini savundu. Filozoflar tarihsel olarak olguların ve değerlerin ayrımını – örneğin bilgi ve yargı arasındaki farkı – tanımış olsa da, Latour bu ayrımın yanlış olduğuna inanıyordu.

Çığır açan kitapları, Laboratuar Yaşamı (1979), Eylembilim (1987) ve Biz Hiç Modern Olmadık (1991), Bu eserinde “hem insanların bilimsel gerçeklerin oluşturulmasına katılımının tarihine hem de bilimlerin insanlık tarihinin oluşumuna katılımı”nın kodlarını içerdiğini ortaya koymaya çalıştı. Bu yaklaşımını bağlama oturtmak gerekirse, en tartışmalı iddialarından biri Louis Pasteur'ün mikropları sadece keşfetmekle kalmayıp onlarla işbirliği yaptığına dair iddiasını hatırlamak gerekir.

gx7vtrw.jpg

1990'ların ortalarında, gerçeklerin tamamen nesnel olduğuna inanan “realistler” ile gerçeklerin bilim adamlarının eseri olduğunu savunan Latour gibi “sosyal inşacılar” arasında hararetli tartışmalar yaşanmış, bu sosyal bilimsel düello dünya çapında büyük bir ilgiyle izlenmişti.

Bilime ve sanat olan ilgisi hep bir aradaydı

"Latour, École des Mines de Paris, Sciences Po Paris ve London School of Economics'teki öğretim görevleri de dahil olmak üzere akademik alanlardaki önde gelen çalışmalarının yanı sıra, sanat dünyasında da yer aldı. Almanya, Karlsruhe'deki Zentrum für Kunst und Medientechnologie'de Iconoclash (2002) ve Making Things Public (2005) sergilerinin küratörlüğünü yaptı.

latour-making-things-public-03.jpg

Ayrıca bir araştırmacı ve bir yönetmen olan Frédérique Aït-Touati ile 2013'te Gaia Global Circus ve 2017'de tiyatrodan mikrobiyolojiden demokrasiye kadar her şeyi tartışmak için performans-konferans anlatımı gibi çeşitli tiyatro projelerinde işbirliği yaptı." Şubat 2020'de, “toplumsal ve kozmik düzenin paralel bir politik ve ekolojik çöküşe doğru sürüklendiğini” gösteren bir başka performans ve ders karışımı olan Moving Earths'ü sahneledi.

Richard Powers, Latour'un "tüm canlı sistemleri - teknolojik, sosyal ve biyolojik – açılardan birbirine bağımlı, karşılıklı ve ilave süreçler olarak düşünmeye teşvik eden" bir kişi olarak tarif etti. Powers, onun hakkındaki görüşlerini tıpkı daha önce almış olduğu Holberg ödülün gerekçesinde vurgulandığı gibi: “Güç, tazelik, buluş, dürüstlük, genişlik, sanat ve eğlenceli mizahla, bizi kontrol ve ustalık fantezilerimizden, gelişen demokrasiyi kucaklamaya geri götürüyor.” diye yazdı.

"Gerçek dünya ekosistemleri, tabiri caizse, nesnel gerçekleri üretmek için gereklidir."

2018'de LA Review of Books'a konuşan Latour, “Bilimin var olması ve nesnel olması için çok fazla desteğe ihtiyacı var… bu gerçek dünya ekosistemleri, tabiri caizse, nesnel gerçekleri üretmek için gereklidir." dedi. (Kültür Sanat)

Öne Çıkanlar