Hatay'daki sahaf dükkanı depremlerde yıkıldı: Eski eserler de dahil 90 bin kitap kurtarılamadı

Hatay'daki sahaf dükkanı depremlerde yıkıldı: Eski eserler de dahil 90 bin kitap kurtarılamadı
Hatay'da 30 yıldır sahaf dükkanı işleten Asir Alkaç, 'Kitap Otağı' isimli dükkanının yıkıldığını ve içindeki 90 bin eseri kaybettiğini ifade etti. Çevrimiçi kitap satış platformu Kitantik depremlerde yıkılan sahaflara destek satışı başlattı.

Artı Gerçek - Hatay'ın İskenderun ilçesinde bulunan sahaf dükkanı 'Kitap Otağı' depremlerde yerle bir oldu. Dükkanın sahibi, 30 yıllık sahafçı Aşir Alkaç, bütün birikimini kaybettiğini ve çok sayıda eski basım eseri kurtaramadığını ifade etti.

Maraş merkezli depremlerde 11 ilde yıkılan dükkanlar arasında sahaflar da var. Online kitap satış platformu Kitantik üzerinden sembolik olarak 10 liradan satışa sunulan kitapların geliri yıkılan illerde belirlenen beş sahafa gönderilecek.

NADİR BULUNAN ESERLER DE KAYBOLDU

Tüm birikimini kaybettiğini söyleyen Alkaç, "Victor Hugo'nun, Fransız yazar Honore de Balzac'ın kitaplarının ilk baskıları bizdeydi, Bağdatlı İbrahim Paşa'nın iki ciltten oluşan ve Türkiye'de sadece iki kişide olan kitabı vardı. 1800'lü yıllardan kalma kitaplarımız vardı. 1900'lü yıllardan bazı kitapların ilk basımları bizdeydi, hepsi enkazın altında kaldı. Ama şu anda hiçbiri yok, kurtaramadık, ne yapacağımı bilmiyorum" dedi.

Dört yıldır yayıncılık da yaptıklarını ve çok sayıda kitap yayınladıklarını ifade eden Alkaç, “Bu zaman diliminde 140'a yakın kitap yayınladık. Telif olmayan kitap yoktu. Yurt içi ve yurt dışından pek çok yazar vardı. Hatta ilklere imza attık, görme engelli bir kızımızın kitabını çıkardık. İlkokul ikinci sınıf bir kızımızın kitabını çıkardık.

'BU KADAR KİTABI BİR DAHA TOPLAYAMAM'

Bu kadar kitabı bir daha toparlayamam bazı dostlarımız kitap yardımında bulunalım dediler ama ne kadar olur, olmaz bilemiyorum" ifadelerini kullandı.

Bu kadar kitabı bir daha toparlayamam bazı dostlarımız kitap yardımında bulunalım dediler ama ne kadar olur, olmaz bilemiyorum" ifadelerini kullandı.

'İSPANYOLCA, KORECE, İBRANİCE KİTAPLAR VARDI'

Çok farklı dillerde kitapların olduğunu aktaran Alkaç, “İskenderun'da sahaf kültürü oluşturmak için çok uğraşmıştım. 30 yıllık emeğim gitti, İtalyanca, İspanyolca, Korece hatta İbranice gibi çok farklı dillerde kitaplar vardı. Ama şu anda hiçbiri yok, kurtaramadık, yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Açacak bir iş yerimiz kalmadı.

'KÖKÜMÜZ BURADA, GİTMEYECEĞİZ...'

Dükkânın farklı şehirlerden de müdavimleri yıllardır ağırladığını ifade eden Alkaç, "İnsanlar gelip çayını, kahvesini içip kitabını okuyabiliyordu. Düzenli söyleşiler yapardık. Farklı şehirlerden dostlarımız çağırıyor ama kökümüz burada hiçbir yere gitmeyeceğiz." dedi.

Devletten isteğim ne yapacağımızı bilelim, enkazlar kaldırılsın. Kendime yol haritası çizmek istiyorum" dedi.

'AİLEMDEN 28 KİŞİYİ KAYBETTİM'

Deprem anında yaşadıklarını anlatan Alkaç, "3 çocuğumuz var hepsi İstanbul'da çalışıyor. Evde iki kişiyiz. Eşimin sesine uyandım. Çok kötü sallanıyorduk, yan taraftan çığlıklar geliyordu. Hemen yanımızdaki bloklar çöktü. Elektrikler kesildi, eşim heyecan yaptı, beklememiz gerektiğini söyledim. Sarsıntı geçti dışarı çıktık. Dükkanıma yakın oturuyorum, geldim baktım altında dükkanımın olduğu 5 katlı bina çökmüştü. Burası büyük bir iş hanıydı, sabah kendi imkanlarımızla insanları çıkarmaya çalıştık sonra devlet yetkilileri geldi onlar çıkarmaya başladı. Ailemden 28 kişiyi kaybettim" diye konuştu. (KÜLTÜR SANAT)

Öne Çıkanlar