Hep o şarkılar geliyor aklıma*
Arkadaşlarının, yoldaşlarının kahramanlıklarına gölge düşünmeden yürüyen bir anlatımı var Şenol Morgül'ün. Sulandırılmamış bir duygu yükü, slogana düşmemiş gerçeklin içinde ' acı acı güldüğümüz' yerler de önümüze çıkıyor.

Şeref BİLSEL
"Değil bu anılacak şey değil
Apansız geliyor aklıma"
(Melih Cevdet Anday)
Sadece düz bir güzergâh izlemez hâtıralar; beraberinde tanıklıkları, yürünen yolda karşılaşılan hüzünlü, sevinçli 'zaman kırıntıları'nı da taşır. Mürekkebine su katmamış samimi, dikkatli birinin elinden çıkan bu tür metinler, geçilmiş zamanın kültürel, politik, sanatsal izlerini de samimi biçimde bize aktarır.
Şenol Morgül'ün " Hep O Şarkılar Geliyor Aklıma" kitabı 1970'lerden '90'lara doğru vefalı bir yolculuğa çıkartıyor bizleri. Rize merkezli ' kasaba irisi' coğrafyada devrimci hareketin almış olduğu renkler, paylaştığı duygular ve mücadele mahfilleri etkileyici bir dille anlatılıyor. Böylece henüz evlere TV'lerin girmediği, iletişimin kitaplar, kalpler üzerinden kurulduğu içten bir ortamı adımlıyoruz. Yaptığı müziği, çaldığı enstrümanları itina ile tecime elverişli ortamlardan uzak tutmuş Şenol Morgül'ün kitabında 'müzik' gerçek özne olarak beliriyor.
Şu an aramızda olmayan nice devrimci özne olaylar ve olgular içine sevgiyle, özenle yerleştiriliyor. Arkadaşlarının, yoldaşlarının kahramanlıklarına gölge düşünmeden yürüyen bir anlatımı var Şenol Morgül'ün. Sulandırılmamış bir duygu yükü, slogana düşmemiş gerçeklin içinde 'acı acı güldüğümüz' yerler de önümüze çıkıyor. “Şevki Bakırhan, o mitingde kullanılan bütün pankartları toplayıp annesi Fadime Teyze’ye vermiş saklaması için. Fadime teyze de iki çuval bezi yatakların altlarına sererim diye çok sevinmiş. Hepsinin tozunu, çamurunu ıslak bezlerle temizleyip kuruması için de hazır bağlı olan iplerinden gerdirip evlerinin bahçesindeki ağaçlara asmış. Sloganların ışıl ışıl parladığı bir miting alanına dönmüş koca bahçe. Zamanında Rize’nin tanınmış, önde gelen isimlerinden Mataracı Mehmet Efendi’ye ait olan ve Atatürk’ün de misafir kaldığı rivayet edilen koca büyük evde kiracıydı Şevkiler. Evin bahçesi şehrin meydanına bakıyordu…” bu manzaranın devamını okurlar kitaptan izleyebilir.
Hayatın bütün katı gerçekleri arasından sızan, yerleşik kayaların içini sızlatarak akan bir mizah anlayışı da eşlik ediyor bizlere.
Şenol Morgül (1959, Rize) 1980- 1989 yılları arasında politik nedenlerle sürgün yaşadı. 1985- 1989 yılları arasında değişik cezaevlerinde kaldı. Grup Göçebe’nin kurucuları arasındadır. Kendini, “Dayanışma Çalgıcısı” olarak tarif ediyor. “Hep O Şarkılar Geliyor Aklıma” siyasî anıları izleyerek yol alırken – arka fonda Şenol Morgül’ün müzikle kopmaz bağı eşliğinde- bir yörenin folklorik unsurlarını, sosyo- ekonomik özelliklerini, iklim ve doğa görünümlerini de resmediyor. Rize merkezli yöre için, ileride yapılacak edebî, sanatsal birçok çalışmaya beslenme kaynağı olacak bir eserdir söz konusu ettiğimiz.
Kendi ait - otobiyografik- unsurları yormadan, ustalıkla akılın içine bırakmış. Bir taraftan öğretici metinler bütünü, diğer taraftan edebî bir yolculuk yan yana akan iki ırmak gibi.
Beni, doğduğum toprakların üstü örtülmüş, yeterince hakkı bilinmemiş birçok öznesiyle yeniden buluşturdu. Aralara serpilmiş dizeler, bir kavuştak gibi görevlendirilmiş "hatırlıyorum.../ geliyor aklıma" vurguları anıları ete kemiğe büründürmüş.
Ses alıp söz vermiş ve hiçbir zaman sözünden caymamış bir güzel insanın kitabını soluk soluğa tek celsede okudum. Ömrü uzun olsun. Hâtıraları eskimesin.