Portekizli antropologlar sıradışı bir kemik büyümesi tespit etti

Portekizli antropologlar sıradışı bir kemik büyümesi tespit etti
Portekiz’deki antropologlar, 14 -19'uncu yüzyıl arasında yaşamış bir kadının uyluk kemiğinden çıkıntı yapan 8 santimetrelik bir yumru tespit etti. Araştırmacılar yumrunun 600 ila 200 yıl önce yaşamış sakat bir kadına ait olduğunu tahmin ediyor.

Artı Gerçek - Portekiz’deki antropologlar, 14 -19'uncu yüzyıl arasında yaşamış sakat bir kadının uyluk kemiğinden çıkıntı yapan nadir kemik büyümesinin, ciddi bir travma sonrasında meydana geldiğini belirledi.

Araştırmacılara göre, bir kasın iç uyluk kemiği ile kasık kemiğini birleştirdiği yerde filizlenen 8 santimetrelik yumru, söz konusu kadını yatağa düşüren ağrılara neden olmuş olabilir ve hareket kabiliyetini ciddi şekilde etkilemiş olabilir. Araştırmanın baş yazarı biyolojik antropolog Sandra Assis, “Hiç bu kadar büyük bir kemik oluşumu görmemiştim. Morfolojisi gerçekten ilgimi çekti” dedi.

Arkeofili'nin International Journal of Paleopathology’den aktardığı araştırmaya göre, büyük, “ip benzeri” kemik çıkıntısının muhtemelen kadının uyluk kemiğinde (femur) ciddi bir kas yaralanması sonucu oluştuğu ifade edildi.

Araştırmacılar bunun, tek bir travmatik kazadan veya çok sayıda küçük yaralanmadan sonra gelişebilen, 'myositis ossificans travmatika' adı verilen nadir bir kemik büyümesi şekli olabileceğini düşünüyor.

KADININ KEMİĞİNİ ARKEOLOGLAR BULMUŞTU

Arkeologlar 2002 yılında Portekiz’in Constância köyünde São Julião Kilisesi’nin eski mezar yerlerinin bulunduğu bölgede iskeletini ortaya çıkarttıkları sakatlanmış kadının kalıntılarını 600 ila 200 yıl önce yaşamış 106 yetişkin ve 45 çocuk arasında buldular.

C:Sandra Assis

İskelet, eksik olmasına ve sol uyluk kemiğinin olmamasına rağmen iyi korunmuştu ve kalıntıları, kabaca 1,54 metre boyunda ve 50 yaşın üzerinde olduğunu gösteriyordu.

İSKELETİ TEMİZLERKEN KEMİK YUMRUSU TESPİT ETTİLER

Arkeologlar onu sırt üstü, elleri leğen kemiğine dayalı, sol kolunda bir sikke ve başı sağa eğik halde buldular. Araştırmanın baş yazarı Assis, arkeologların daha sonra laboratuvarda iskeleti temizlerken çıkıntılı kemik yumrusunu tespit ettiklerini söylüyor.

Araştırmacılar kadının uyluk kemiğinde herhangi bir kırık bulamadıklarını ve yumru haline gelen kemiğin filizlenmesine neyin sebep olduğu konusunda kararsız kaldıklarını söylüyor. Yaralanmanın, kadının herhangi bir dinamik hareket yapmasını veya ağırlık taşımasını engelleyeceği sonucuna vardılar.

Paleopatologlar, söz konusu yumrunun muhtemelen kadının uyluğunun iç kısmındaki pektineus (kasık bölgesinde bulunan bir kas) adı verilen bir kası sakat bırakan travmatik bir kazadan sonra geliştiğini ifade ediyor. Bu, bilim insanlarının pektineus kasını etkileyen, “myositis ossificans travmatika” (yumuşak doku patolojisi) olarak bilinen ve nadir görülen kemik büyümesi durumunu belgeledikleri ilk vaka olma özelliğini taşıyor.

Assis, ayrıca günümüzde ameliyatla kemik çıkıntılarının giderilebildiğini, ancak kadının yaşadığı dönemde bunun bir seçenek olmadığını söylüyor. (KÜLTÜR SANAT)

Öne Çıkanlar