Tatari: Mülteci meselesini çocuklara kitapla anlatmak istedim

Gazeteci ve yazar Tuğçe Tatari, beş bölümlük çocuk kitabı serisinin ilk kitabı ‘Biri ve Diğeri’ni anlattı. 'İrfan Aktan ile Dipnot' programına katılan Tatari mülteci karşıtlığı ve ırkçılık konularını neden ele aldığını açıkladı.

Artı Gerçek - Gazeteci Tuğçe Tatari çocuklar için kaleme aldığı ‘Biri ve Diğeri’ adlı çoçuk kitabının ortaya çıkış hikayesini, mülteci meselesinin çocuklara nasıl anlatılabileceğini ve kitabın yayın sürecinde karşılaştıkları engelleri 'İrfan Aktan ile Dipnot' programında anlattı.

Tatari, “Politik Çocuk Kitapları” başlığı altında Literatür Çocuk Yayınları tarafından ilki yayımlanan 5 kitaplık seride; mülteci meselesi, iklim krizi, kadın-erkek eşitliği, barış savunuculuğu ve fırsat eşitsizliğini ele alıyor. Tatari kitabı yazmadaki amacını ise “Biz plajdayken bir mülteci botundan çocukları sürükleyerek indiriyorlarsa benim çocuğumun bir şeyler bilmek hakkıdır. Bunu da ona ancak kitaplarla ve ona o dehşeti , korkuyu hissettirmeden vermek gerekir. bu yola çocuğuma bu hikayeleri anlatmak isteyerek çıktım" şeklinde açıkladı.

'HEPİMİZ AYNI ANDA AYNI METREKARENİN İÇİNDEYDİK’

Kitabın ortaya çıkış hikayesine değinen Tatari çocuğu ile birlikte yaşadıkları bir olayı şöyle aktardı:

“Datça sahilinde plaja bir mülteci botu getirildi ve o insanları ite kaka indirdiler. Cem görmedi, dikkatini bile çekmedi. Ama ben çok utandım. Kumsalda çocuğumla kumdan kale yapıyorum ve orada çok korkunç bir şey yaşanıyor. Hepimiz aynı anda aynı metrekarenin içerisindeydik. İnsanların savaş mağdurlarına karşı nefret duyuyor olmalarını algılayamıyorum. Çocuğumun artık bir okul hayatı var. Orada farklı fikirlerden etkileniyor, eve farklı fikirler getiriyor. Ben ona bu kitaplarla ‘bir insan mağdursa mağdurdur. Biz onun mağduriyetine bir sebep arayamayız.’ gibi şeyleri anlatmak istiyorum."

‘SAVAŞA HAYIR DEMEDİNİZ’

10 yılı aşkın süredir Türkiye’ye savaş mağduru olarak gelen Suriyelilere karşı yükselen mülteci nefretine değinen Tatari mültecilerin Türkiye’deki varlıklarına ilişkin nedene şu şekilde dikkat çekti:

"Ayrıca bu savaşın da içindeyiz. Orayı karıştıran aktörlerden biri de biriyiz. Madem o gün savaşa hayır demediniz, bugün de mülteci meselesine de o kadar da sesli hayır diyemezsiniz ahlaken. O gün bu savaşta yer almak istemediğinizi bağırsaydınız. Bugün şikayet etmeniz bir parça insani anlaşılabilirdi."

'STK’’LARA GÖTÜRÜN BROŞÜR OLARAK BASTIRIN'

Toplumsal olayları çocuklara anlatmanın gerekliliğine değinen Tatari kitabın yayın sürecini ve yayınevlerinden aldığı tepkileri şu şekilde sıraladı:

“Bir yayınevi böyle bir kitap olmaz, bunu STK’’lara götürün broşür olarak bastırın dedi. Bu serinin üçüncüsünde kadın erkek eşitsizliği ve bir sünnet sahnesi var. Büyük bir yayınevinin çocuk editörü bana siz çocuğa sünneti mi anlatacaksınız dedi. Bu çocuk kitabı değil dahi değil diyen oldu. Farklı şekillerde ve sonu mutlu bitsin dediler. Ben inadımdan vazgeçmedim ta ki Literatür Yayınları’na kadar. Literatür’de benim kitabım belki eş zamanlı bir iki kitapla ilk defa hayata geçti.”

Öne Çıkanlar