Tlos Antik Kenti'nde Erken Kalkolitik, Tunç ve Demir Çağı tabakalarına rastlandı
Artı Gerçek - Muğla'nın Seydikemer ilçesindeki Yakaköy Mahallesi'nde, Likya uygarlığının önemli yerleşim merkezleri arasında yer alan ve 1994'ten itibaren başlanan yüzey araştırmalarının 2005'te kazı çalışmalarına dönüştürüldüğü Tlos Antik Kenti'nde, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Korkut başkanlığında bütün yıl devam eden arkeolojik kazı faaliyetleri yürütülüyor.
Bakanlık bünyesinde aralıksız sürdürülen kazılarda bilimsel heyet başkanlığını yürüten Korkut, Batı Likya bölgesinde yer alan Tlos'un, Likya medeniyetinin 3 oy hakkına sahip en önemli kentleri arasında yer aldığını söylüyor.
Büyük ozan Homeros'un İlyada Destanı'nda bahsettiği Santos Vadisi'nin kentin önünde uzandığına dikkati çeken Korkut, "Kentin tarihçesinin yazılı metinlerde Homeros dönemine kadar geri gitmesi gerekiyordu; ancak arkeolojik belgelerin eksikliği nedeniyle Likya döneminin Arkaik Çağ'dan öteye gitmediğine inanılıyordu. Tlos kazısı 2019'dan itibaren bu düşünceyi değiştirmeye başladı" diyor.
TLOS'TA BELİRLENEN 14 BİN YILLIK YERLEŞİM GEÇMİŞİ, BATI ANADOLU'DAKİ EN ERKEN TARİHTİR
Korkut, sürdürülen kazı çalışmalarında Erken Kalkolitik, Tunç ile Demir çağları katmanlarını gördüklerini dile getiriyor. Dolayısıyla bölgedeki çalışmaların sadece Likya'nın değil, aynı zamanda Anadolu'nun da tarihini ilgilendiren çok önemli bilimsel veriler ortaya koyduğunu anlatıyor.
Korkut, şöyle söylüyor: "Tlos'un yakın çevrelerinde de yüzey ve kazı çalışmaları yürütülüyor. Ovadaki Girmeler Mağarası'nda bölgenin yerleşimine yönelik çok önemli bulgulara ulaştık. Girmeler Mağarası'ndaki höyük günümüzden 14 bin yıl öncesine kadar geri gidiyor. Dolayısıyla artık Likya'nın tarihi, bu buluntular ışığında artık yeniden yazılmalı. Bugüne kadar ortaya atılan savlar, halkların göç hareketleri ve buralarda yaşayan halklar yeniden irdelenmeli. Bunların hepsini son 10 yıl içerisinde Tlos'ta yapılan kazılar ortaya koydu. Tlos'ta belirlenen 14 bin yıllık yerleşim geçmişi, Batı Anadolu'daki en erken tarihtir. Batı Anadolu'da 7-8 bin yıl öncesi yerleşimler çok fazla bilinmiyordu."
Kazılarla elde edilen verilerin, bilimsel anlamının yanı sıra turizm açısından önemli olduğuna da dikkati çeken Korkut, kentin, doğrudan turizm güzergahında bulunmamasına rağmen sezonda günlük birkaç bin ziyaretçi ağırladığını kaydediyor.
Kazı çalışmalarına iliştin Anadolu Ajansı'na bilgi veren Korkut, "Akropoldeki kaya mezarları, meclis binası, stadyum alanında kazı yapıyoruz. Hamam, bazilika, tapınak ve kentin doğu sınırını çizen antik tiyatroda kazı ve restorasyon çalışmaları yapılıyor. Geçen yıl tiyatronun sahne binasını sağlamlaştırdık. Önümüzdeki yıl tiyatronun tamamının restorasyonuna başlamayı planlıyoruz." diye konuşuyor. (KÜLTÜR SANAT)