Yapay zekâya, aileye ve kültürel mirasa dair bir animasyon: Kral Şakir

Yapay zekâya, aileye ve kültürel mirasa dair bir animasyon: Kral Şakir
Varol Yaşaroğlu'nun yeni animasyon filmi Kral Şakir: Devler Uyandı vizyona girdi. Varol Yaşaroğlu, yeni filmi üzerinden teknoloji, sanat, sinema ve çocukların Kral Şakir’e olan ilgisini Artı Gerçek'e anlattı.

Abdullah EZİK


Varol Yaşaroğlu, yeni animasyon filmi Kral Şakir: Devler Uyandı’da yeni bir serüvenin peşinden gidiyor. Kral Şakir karakterinin izinde, bu kez Nemrut Dağı’nda farklı türden bir hikâye kurgulayan Yaşaroğlu, bir tür olarak animasyonun sınırlarını zorlayarak çocuklara “yapay zeka”, “geri dönüşüm”, “cinsiyet eşitliği” gibi birçok mesele üzerinden özel mesajlar veriyor.

Varol Yaşaroğlu ile 'Kral Şakir: Devler Uyandı' animasyon filmi üzerinden teknoloji, sanat, sinema ve çocukların Kral Şakir’e olan ilgisi üzerine konuştuk.

'Kral Şakir: Devler Uyandı', Şakir ve ailesinin teknoloji ile yüz yüze gelip giriştiği farklı türden bir macerayı konu alıyor. Günümüzde teknoloji-sinema-sanat üçgenindeki gelişmeler düşünüldüğünde bu konunun izlerini seride görmek oldukça anlamlı. Öncelikle Kral Şakir: Devler Uyandı şekillenirken siz teknoloji ile sinema/animasyon arasında ne tür bir ilişki üzerinden hareket ettiniz?

Grafi2000, 2000'li yılların başında kurulmuştu ve sloganımız hiç değişmedi: “Teknoloji ile mizahı birleştiren şirket”. Şu anda çok izlenen animasyon sinema filmlerine imza atabiliyorsak, bu sloganımızı vizyonumuz olarak belirlemenin payı çok büyük. Ve yeni teknolojileri ve yenilikleri çok yakından takip ettiğimiz için her yaptığımız yeni film görsel teknik açısından çok daha ileri durumda oluyor. Kral Şakir: Devler Uyandı filmi bu güne kadar yaptığımız uzun metraj filmleri arasında görsel kalitesi ve tekniği açısından en güçlü filmimiz. Filmimizin teaser fragmanını izleyenler, filmi gerçek mekanlarda çektiğimizi zannetmiş. Oysa tüm mekanlar 3d animasyonumuzun bir parçası. Bu filmimizin görsel kalitesinin ne denli yüksek olduğunun çok önemli bir göstergesi. Ayrıca bu filmimizde diğer filmlerimizden çok daha fazla kalabalık karakter sahneleri ve inanılmaz aksiyon sahneleri var. Hareketli kameralarla sanki filmin içerisinde gibi hissetmenizi sağlayan çok değişik aksiyon sahneleri de gerçekleştirdik.

Kral Şakir serisi uzun yıllardır farklı maceralarla yoluna devam ediyor ve her bir seride farklı bir konuya odaklanıyor. Bu anlamda güncel olaylarla yakından ilgilenen, bugünün çocuklarıyla her zaman temas hâlinde olan bir karakterden söz ediyoruz. Peki siz Kral Şakir ve serüvenlerini tasarlarken nasıl hareket ediyorsunuz? Kral Şakir’in bugünü, bugüne ulaşma evresi üzerine neler söylersiniz?

Çizgi film yapmayı çok seviyoruz ancak bunun da ötesinde bizim tutkumuz mizah yapmak; kültür ve zekâyla köklenmiş mizah, çocuk ve yetişkin herkese ulaşabiliyor. Aynı yapımın içinde çocuklar farklı şeylere gülerken, yetişkinler de farklı esprilere, hikâyelere gülebiliyor. Kral Şakir’de mizahın bu kadar köklü varlık bulabilmesinin arkasında bu işi sadece iş olsun diye değil, kendimizi mutlu etmek için yapıyor olmamız da var. Grafi 2000’den, bizi kişisel olarak eğlendirmeyen, mutlu etmeyen hiçbir iş çıksın istemeyiz. Kral Şakir'in dizileri, TV filmleri, sinema filmleri çocuklar ve ebeveynleri için, dayanışma, çevre ve sürdürülebilirlik bilinci açısından çok büyük önem taşıyor. Kral Şakir olarak birçok kuruluşla ve dernekle işbirliği yaparak , “teknoloji bağımlılığından”, “cinsiyet ayrımcılığına” kadar birçok konuyu sosyal sorumluluk kapsamında hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bizimle bu denli duygusal bağ kurmuş çocuklar ve ebeveynler için sorumluluğumuzun çok yüksek olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden kitaplarımızla, filmlerimizle, gösterilerimizle ve birçok ürünümüzle dayanışma, sevgi ve sürdürülebilir bir dünya için çok güçlü mesajlar veriyoruz.

Filmin merkezindeki yapay zeka meselesi, son zamanlarda oldukça gündemde yer alan bir sorun olarak değerlendirilebilir. Yapay zekâ, teknoloji ve gündelik hayat nasıl bu kadar iç içe geçti? Çocuklara bu denli güncel bir sorun üzerinden bir şeyler anlatmak, anlatmaya çalışmak sizi ve filmi nasıl dönüştürdü?

Filmin konusu kısaca şöyle: Ünlü bir teknoloji firması, elektronik cihazların mobil hale gelip, yapay zeka ile hareket edebildikleri bir sistem geliştirmiştir. Şakir ve ailesi de bu firmanın yaptığı ürünlere hayranlık beslemektedir. Fakat Şirket’in sahibi Harun adındaki yatırımcı, geçmişte Şakir’in babaannesi olan arkeolog Seniha'nın önderliğinde keşif gezileri düzenlemiş ve tarihler öncesine ait bir taşı ortaya çıkarmıştır. Bu taşın içine hapsolmuş, kötü savaşçı ise, yüzyıllardır kilitli kaldığı bu taştan dışarı çıkar ve Harun’un içine girer. Harun, yarattığı teknolojik orduyu dünyayı ele geçirmek üzere harekete geçirir. Şakir ve ailesi ise, Nemrut dağındaki heykel başlarının gizemi ile hem kayıp olan babaanne Seniha'yı bulmaya çalışacak, hem de dünyayı kötü niyetli savaşçıdan korumaya çalışacaklardır. Bu anlamda filmimiz “yapay zekâ” ile harekete geçen aletleri kullanarak, hayatımıza gerçek sevgi yerine araçsallaştırılmayı koyduğumuzda oluşabilecek büyük tehlikeyi işaret etmektedir. Yapay zekâ bizim için araç olmalı, biz yapay zekânın aracı olmamalıyız.

Çocuklara bir şeyler anlatabilmek, onlarla iletişim kurmak kendi içerisinde özel bir mesele elbette. Bu anlamda sizin yaptığınız animasyon, kitap ve serilerin ayrı bir değeri var. Bu konuda gerek film/seri gerekse kitaplar üzerine çalışırken nasıl bir denklem tasarlıyorsunuz? Çocuklara bir şeyler anlatmak, onlarla diyalog kurmak sizi ve düşünme biçiminizi nasıl etkiliyor?

Kral Şakir içerikleri çocukların ebeveyneleri ile birlikte kahkahalarla eğlenip okuduğu ve izleyebildiği güçlü bir mizaha ve içeriğe sahip. Animasyon filmler vizyona girdiğinde genel olarak ebeveynler çocuklarını sinema salonlarına bırakıp kendileri avm'lerde alışveriş yapıyorlar ya da kafelere gidiyorlar. Ama bizim filmlerimizde tüm aile filmi izlemek için sinema salonlarına birlikte giriyor. Bunun en büyük nedeni, gerek kitaplarımız gerekse filmlerimiz üzerine çalışırken kurduğumuz denklemde kendini gösteriyor: Kaliteli mizah ve çocukların zekâsını küçümsemeyen kaliteli senaryolar! Biz hem çocukların hem yetişkinlerin zekasına hitap edecek kalitede filmler yapıyoruz. Her seferinde izleyicinin beğeni düzeyini daha da artırmanın sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum. Toplumumuza bu anlamda da bir katkıda bulunduğumuzu bilmek bizim için çok önemli bir mutluluk kaynağı. Tüm filmlerimizin temel ana mesajı başka bir şeyle ikame edilemeyecek ve kendinden değeri olan: “Gerçek sevgi!" Kral Şakir ve ailesi karşılaştıkları zorlukları, tüm insanlığı birbirine bağlayan ama günümüzde oldukça zor kavranan bu gerçek ile aşmaktadırlar. İsterseniz dünyanın en zeki ve bilgili insanlarını yetiştirin, eğer onların içinde sevgi ve temel insani değerler yoksa bunun hiçbir anlamı yoktur. Mesela Kral Şakir: Devler Uyandı filmimizde Artun isimli karakter, oyun oynadığı tablet ile o kadar çok zaman geçirmektedir ki bir ekran bağımlısı olup, aile bağlarından uzaklaşmıştır. Daha önce Yeşilay ile birlikte hazırladığımız ekran bağımlılığı konusundaki Kral Şakir animasyonu ile bu soruna değinmiştik. Bu filmde yine büyük bir tehlike oluşturan bu soruna Artun karakteri üzerinden çok eğlenceli bir şekilde değiniyoruz.

Filmde aynı zamanda Nemrut Dağı’nın kültürel unsurlarıyla da karşılaşıyoruz. Bir yandan teknoloji ve bugün mevzubahis olurken diğer yandan mitoloji, geçmiş ve kültürel değerler iç içe geçiyor. Hikâyeyi Nemrut Dağı ve etrafında şekillendirirken nasıl bir düşünce ile hareket ettiniz?

Kültürel miraslarımızdan Nemrut dağındaki heykel başlarının filmin başrollerinde olması ile çocuklarımıza ve ailelerine topraklarımızdaki kültürel zenginliklerin hikayelerini heyecan dolu bir macera ile ulaştırmış oluyoruz. Nemrut dağının tepesinde sadece kartpostallarda gördüğümüz ama onlara yakından bakmamızı hak eden heykel başlarının macera dolu hikayesini teknolojik tehlikelerle birleştirmek bizi fazlasıyla heyecanlandırdı ve hemen filmin hazırlıkları için kolları sıvadık. Filmimiz eş zamanlı olarak Avrupa’da da Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, Hollanda ve İngiltere'de Gösterilecek. Nemrut dağındaki bu ilgi çekici dev heykel başlarının canlandığını gören dünya izleyicisi için de bu kültür mirasımız çok ilgi çekici olacaktır. Ülkemizin kültürel varlıklarının tanıtımında çizgi film kahramanlarının bu üstün işlevinden kesinlikle yararlanmak zorundayız. Amerika ve Japonya yüzyıllardır bunun bilincini kavramış durumda ve artık çizgi filmlerini kültür politikalarının içinde değerlendirmektedirler.

Kral Şakir: Devler Uyandı’nın çocuklara dair birçok not düştüğünü ve filmin izleyiciye birçok mesaj verdiğini söylemek mümkün. Bunu hem didaktik olmadan hem de doğru bir iletişim diliyle aktarmak animasyonda ayrıca kıymetli. Gerek söz konusu film gerekse diğer çalışmalarınız kapsamında bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?

Kral Şakir sinema filmlerimizi izlerken kendinizi maceraya, kaliteli mizaha ve eğlenceye kaptırıyorsunuz ve vaktin zevkli bir şekilde nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz. Bir sinema filminde didaktik bir biçimde, ders verir gibi mesajlar vermeye çalışırsanız, seyirci sıkılacaktır. Ve aksine verdiğiniz mesajı da içselleştiremeyecektir. Dünyada da geçerli olan yeni öğrenme biçimi eğlenerek öğrenme modeline dayalı. Çocukların didaktik ezber öğretilerle bu tür mesajları içselleştiremediğini, değerlerin yeterince öğretilemediği, şu anki dünyanın düştüğü korkunç sorunlara bakarak anlamış olmamız gerekiyor. Çocukları eğlendirerek, neşeyle, mizahla, sevgiyle ve dayanışmanın gücü ile eğitmeliyiz. Artık tüm dünyada oyunlaştırarak ve hikayeleştirerek eğitim ve öğrenimin etkisi ve önemi biliniyor. Kral Şakir gibi kahramanlara dünyanın çok acil ihtiyacı var.

Öne Çıkanlar