Asena Özkan
Bir kaza da Dolmabahçe'de!
Bu kaza da diğerleri gibi 'geliyorum' diyordu. Neyse ki 'boğaz hattında' yaralanan da can kaybı da yok. Yitirilen sadece bir maç, buna bağlı olarak kırılan kalpler ve yıkılan hayaller ayrı elbette... Beşiktaş, Norveç temsilcisi Malmö'ye tek golle yenilince UEFA Avrupa Ligi'ne veda ediverdi. Oysa sahadan eşitlikle ayrılsa bir üst tura yükselecekti. Bir üst tura yükselecekti de ne olacaktı? Burada mikrofon, kulüp başkanı Fikret Orman'da. Herhalde alışa gelmiş şekilde gülümseyerek anlatır ve bunun sorumluluğu yükleyecek birilerini zorlanmadan bulur kuşkusuz!..
Futbolcuları yermek bu kez de gereksiz; tribünlerin ıslıkladığı Oğuzhan Özyakup ile Vagner Love'ı, rakibinin ayağına sportmenlikle bağdaşmayacak şekilde basarak 'kırmızı kart' görüp takımını sahada eksik bırakan Ricardo Quaresma'yı, oynuyormuş gibi yapan diğer Beşiktaşlı futbolcuları yermek periyodik olarak yaptığımız şey. Bu kez değişiklik olsun, Beşiktaş'ı bu hale getirenleri eleştirelim. Üstüne üstlük teknik direktör Şenol Güneş'i de yerden yere vurmayalım gereksiz yere...
Ne oldu da en iyi futbolu sergileyen Beşiktaş bu durumlara düştü? Takımın sahadaki kaderini belirleme yetisine sahip Ryan Babel ile Pepe ödemeler yapılamadığı için uzunca süredir 'kronik sakatlık' bahanesinin ardına sığınıyor ve oynamıyor. Sorun çıkarmadan oynayanlar ise kazanma istemini yitirmiş grup. Futbolcular arasında gelir dağılımı uçurumu mevcut. Örneğin, yetisinin sınırlarını çizgiyle belirleyen Oğuzhan Özyakup'a bir sezon için 2 milyon Euro'nun üzerinde ödeme yapılıyor buna karşın becerisini sonuna kadar sergileyen deneyimli Atiba Hutchinson'a 900 bin Euro veriliyor. Örnekleri çoğaltmak olası. Beşiktaş'taki en belirgin sorun ekonomik krizin boyutu. Kulübün emekçileri uzun süredir maaşlarını alamıyor, futbolcuların alacakları ise sürekli erteleniyor, teknik kadroya da ödeme yapılamıyor. Hiçbir teknik direktör parasını almayan futbolcusunu yermez, yeremez. Kaldı ki Beşiktaş'ta mevcut futbolcu kadrosunu oluşturan Şenol Güneş olmadı. Fikret Orman ve yakın arkadaşları istediklerini transfer etti, bunu hiç unutmamak gerekli!
O kötü, bu kötü, şu facia... İyi de bunları kim transfer etti? Kim sıradan futbolcular ile üç yıllık sözleşme imzaladı. Eski alt yapı sorumlusu Gökhan Keskin'in defalarca Güney Amerika'ya giderek izlediği ve uygun ücretlerle önerdiği futbolcular neden kadroya katılmadı? Kadroya katılanlara ise hak etmiş oldukları ücretler ödemenin planı, programı neden yapılmadı? İnsan kendi gereksinimi satın alırken bütçesine uygun olanı seçip hesabını yapar da, futbolcu transfer ederken yapmaz mı? Beşiktaşlılar artık futbolcuları, teknik kadroyu yermeyi bırakmalı ve gerçek sorunu kavramalı. Beşiktaş'ın bu durumda olmasının tek nedeni Fikret Orman ve yandaşlarıdır, gerisi teferruat...
Beşiktaş'ın direkten dönen toplarını, beceri noksanlıklarını ve futbolcuların yetersizlikleri üzerine de yazmalı ama ne yalan söyleyelim Fikret Orman ve yönetim kurulundaki yandaşlarının becerisizlikleri (dileyen bunu becerileri olarak da okuyabilir) hepsini gölgede bırakıyor. Bu kaza geliyorum dedi ve geldi ama bu kaza sonun başlangıcı. Ne yazık ki Beşiktaş'ı çok daha zorlu günler ve kaotik bir süreç bekliyor. Sorunlar da sosyal medyadan eleştirmekle çözülemeyecek kadar büyüyor. Önce aylardır maaşlarını ödenmeyen kulüp çalışanlarını ardından da tüm olumsuzlara karşın sahada mücadele eden futbolcuları kutlamalı ve asla onlara kızmamalı!..