Ayşe Yıldırım

Ayşe Yıldırım

‘Devlet baba’nın derdi gerçekten ‘evde kalanlar‘ mı?

Küçük yaştaki kız çocuklarının tecavüzcülerle evlendirilmesinin önünü açan düzenlemenin bu ay Meclis’e gelmesi bekleniyor. İşte tam bu sırada Erdoğan, ‘30 yaşında evlenilir mi ya’ diyor.

2012’nin Mayıs'ı... Başbakan Erdoğan, Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı'nda konuşuyor:

"Sezaryenle ilgili doğumlara karşı olan bir başbakanım. Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Buna kimsenin müsaade etme hakkı olmamalı. Ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. Hiçbir farkı yok.''

Bu sözleri eleştirilince bir hafta AKP Kadın Kolları Kongresi'nde daha da ileri gitti ve kürtajı Roboski katliamına benzetti:

"Yatıyorsunuz kalkıyorsunuz 'Uludere' diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere'dir. Anne karnında bir yavruyu öldürmenin doğumdan sonra öldürmeden ne farkı var soruyorum sizlere. Bunun mücadelesini hep birlikte vermeye mecburuz. Bu milleti dünya sahnesinden silmek için sinsice bir plan olduğunu bilmek durumundayız, asla bu oyunlara prim vermemeliyiz.''

Kısa bir süre sonra da "bakanıma söyledim, kürtajla ilgili yasayı hazırlıyoruz ve bu yasayı çıkartacağız" dedi.

Elbette sadece kürtaja değil sezaryenle doğuma da karşıydı!

"Bunun Türkiye'nin nüfusunu kontrol etme operasyonu olduğunu tekrarlıyorum. Çünkü sezaryenle en fazla iki çocuk oluyor."

Peki bu hakkı kendinde niye görüyordu. Onu da şöyle açıklıyordu:

"Bu ülkedeki her şeyden sorumluyum ben, her şeyle ilgilenirim."

Hatırladınız değil mi?

Ve evet, Türkiye’de belki kürtaj ve sezaryen resmi olarak yasaklanmadı ama o tarihten bu yana fiili bir yasak olduğunu biliyoruz.

İşte Erdoğan önceki gün sarf ettiği "Bakın gençlerimizin evlilik yaşı giderek yukarı doğru çıkıyor. Genç yaşta maalesef evlenmiyorlar. Kızlarımız da erkeklerimiz de çoğu 30'u aşkın evleniyor veya çoğu evde kalıyor. Böyle bir şey olur mu ya?" sözlerini bunları unutmadan değerlendirmek gerekir. Yani Erdoğan öylesine sadece gündemi değiştirmek için filan söylemedi bu sözleri.

Malum, AKP 2016 yılından beri küçük yaştaki kız çocuklarıyla evlenen erkeklerin istismar suçundan affedilmesi için çabalayıp duruyor. Bugüne dek özellikle kadın ve çocuk örgütlerinin çabalarıyla yaratılan kamuoyu baskısı nedeniyle bir türlü bunu başaramadı.

Son bir kaç aydır AKP’nin bu "affı" yine gündeme getirdiğini biliyoruz. Ve bu ay içerisinde de Meclis’e getireceği söyleniyor.

"Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar suçundan mağdur ile failin evlenmesi durumunda cezanın uygulanmasının ertelenmesini" kapsadığı belirtilen söz konusu düzenlemeye bir de "çocukla fail arasında 15 yaş farkının" eklendiği ifade ediliyor. Yani 12 yaşındaki bir kız çocuğunun 27 yaşındaki biriyle evlendirilmesi durumunda cezasızlık yoluna gidilecek.

İşte dün Başbakan iken "Bu ülkedeki her şeyden sorumluyum ben, her şeyle ilgilenirim" diyerek fiili bir kürtaj ve sezaryen yasağı getiren Erdoğan, bugün Cumhurbaşkanı olarak "Devlet babadan bahsediyor muyuz, devlet babanın başında da şu anda Erdoğan var mı? Var, ben de şu anda tavsiye ediyorum" diyor ya… Aslında küçük yaştaki kız çocuklarına tecavüz edenlere getirilecek af düzenlemesinin altyapısını hazırlıyor.

Erdoğan bu konuşmayı nerede yaptı? Saray’da düzenlenen "Engelli Vatandaşlarımızın ve Devlet Korumasından Yararlanmış Gençlerimizin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni"nde.

Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesine girin bakın bakalım, Erdoğan’ın konuşmasında yer alan bu sözleri sitede bulabilecek misiniz?

Boşuna aramayın bulamayacaksınız tabii ki.

Bunun yanıtını da Saray versin artık.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşe Yıldırım Arşivi