Futbol tutkunları Beşiktaş’a a teşekkür etmeli!.. Ligin zirvesini paylaşan dört ekibin içinde salt göze hoş gelen değil ayrıca üretken ve yaratıcı futbolu sergileyip ekran başındaki yanlısını da yansızını da heyecanlandırarak temaşa keyfini sunması nedeniyle… Elbette lig; Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor’dan oluşmuyor geride 17 takım daha mevcut lakin futbol tutkunlarının ve de yorumcuların fikirbirliğine vardığı gerçek, ligde en iyi futbolu Beşiktaş’ın oynadığı yönünde, ki Denizlispor karşısında buna bir kez daha tanıklık ettik. Lig dört büyükten oluşmuyor tabii ki ancak Denizlispor’un Angelo Sagal ve Hudo Rodellaga ikilisinden ibaret olduğunu söylemek yanlış olmaz kanımca! Diğer oyunculara haksızlık yapmayalım fakat ekonomik sorunlarla boğuşan Denizlispor’un mevcut kadrosuyla ligde tutunmasının zor olduğunun da altını özenle çizelim. Ve buna ek olarak Angelo Sagal’ın hem oyun disiplinine, hem tükenmeyen fizik gücüne, hem de topla buluştuğundaki becerisine hayran kaldığımızı belirtip, futbolun takım oyunu olduğunu ve tek adamın her zaman yetersiz kalacağını da anımsatalım!
Dolunay tamam da kurt adam kim? Hemen belirteyim Sergen Yalçın değil! Dün gece sahada bir ‘kurt adam’ vardı o da maçın hakemi Cüneyt Çakır’dı! Yıllardır ayağı değdi ‘düt’, yere düştü ‘düt’, kendini bıraktı ‘düt’ düdük çalan Cüneyt Çakır’a ne oldu da, Beşiktaş’ın Denizlispor’u 3-0 yendiği maçta futbol oynanmasına izin verdi? Demek ki İngiltere’deki gibi burada da olasıymış bölmeden, duraksatmadan, futbol tutkunlarını çileden çıkarmadan bir maçı yönetmek. Tabii ki ‘kurt adam’ Cüneyt Çakır’a futbolu çirkinleştirmemek için çabalayan oyuncuların da yardımı oldu. Kimileri alışılagelmiş düdüğün sesini duymadığı için eylemini erteledi, kimisi de kurt adam ile oynamaya hiç yeltenmedi, sonuçta futbol tutkunları da keyifle maç izledi.
İzlence bölümü biraz göreceli!.. Yaklaşık bir yıldır iyi oynayanı da kötü oynayanı da eleştiriyor kimi zaman da yerden yere vuruyoruz. Bunu yaparken de bir yıldır tek başımıza kadeh kaldırmak zorunda kaldığımız için söylenip duruyoruz. Bir yıldan bu yana boş tribünler önünde oynayan futbolcular ne yapsınlar? Boş tribünlerin, dolu kadeh ama boş masadan ne farkı var?
Ve tabii Beşiktaş… Başlangıçta epey kızdığım Sergen Yalçın sanıyorum sadece beni yanıltmadı! (Nedenlerini günü geldiğinde aktaracağım) Beşiktaş’ın şu andaki başarısının ardında takım oyunu var hiç tartışmasız. Futbolcular ‘ben merkezciliğinden’den arınmış durumdalar. Zaten atılan gollerin ardından yaşadıkları coşkuyla da herkesin bunu algılamasını sağlamaya çalışıyorlar. Aralarında eleştiricek oyuncu yok mu? Çokkk… Valentin Rosier için bir parantez açmalı, futbolu enlemesine değil de ileri ve diklemesine oynayarak örnek olduğu için…
