Ayşe Yıldırım
Meclis’in ‘hırsızlık’ ayıbı
Utanç duyulacak bir durum ama kimse üzerine alınmıyor. Oysa düpedüz hırsızlıktan söz ediliyor. Üstelik suçlanan kişiler "bir kısım" milletvekili.
Ama onların yerine utanmak yine bize düşüyor.
Olayı ortaya çıkışı, daha doğrusu herkesin bildiği ama sustuğu olayın ifşası yine utanç duyulacak bir fotoğrafla başladı. AKP’nin motorcu milletvekili Kenan Sofuoğlu’nun ‘emirerlerim’ diye karşısına dizip ayaklarını masaya uzatarak çektiği fotoğrafla. İşte o ‘emirerlerinden’ biri (ki kendisi Sofuoğlu’nun teyzesinin oğluymuş), kuzenini savunurken Meclis’teki tüm milletvekillerini töhmet altında bırakacak cümleleri sarfetti:
"Diğer milletvekilleri danışmanlarının maaşlarından pay alırken…"
26. dönem CHP milletvekili Barış Yarkadaş’a önceki akşam Artı TV’deki 7. Gün programımızda bu sözlerin doğru olup olmadığını sorduk. Yarkadaş duyumlarından söz etti:
"Üç yıl boyunca Meclis'te kaldım. Danışmanların maaşlarının bir kısmını bazı milletvekillerinin aldığına ilişkin, çeşitli masraflarını ödettiğine dair duyumlarım oldu. Ama bunu ispatlayın derseniz ispatlayamam, bu milletvekilleri arasında çokça konuşulan, bizim de dönem dönem kulağımıza gelen ve ayıpladığımız bir şeydi."
Peki bu danışmanlar ne kadar maaş alıyor da kendi maaşları 20 bin lira civarında olan milletvekilleri gözlerini onların maaşlarına dikip açıkça ‘hırsızlık’ yapabiliyor.
Yanıtı yine Yarkadaş’tan:
"Meclis'te milletvekilinin üç danışmanı olur. Biri mutlaka devlet memuru olmak zorundadır, biri üniversite mezunu olmak zorundadır, bir diğeri de yardımcı eleman statüsündedir. Birinci danışman 7 bin, ikinci danışman 6 bin, üçüncü danışman 4 bin 200 TL net maaş alır. Bazı milletvekillerinin dönem dönem "ya benim çok masrafım oluyor maaşlarınızdan biner lira, beş yüzer lira havuza koyun" dediğini bazen biz de duyuyorduk ama bunu ispatlayamam. Bu tür şikâyetlerin olduğunu, danışmanların bazılarının bu durumdan muzdarip olduğunu ve bu durumu diğer danışmanlara anlattıklarını ben de yakın çevremden duydum."
Üstelik bu danışmanlar Meclis’te bir nevi kaçak işçi olarak çalışıyorlar. 4C statüsünde oldukları için işten çıkarıldıklarında ya da ayrıldıklarında herhangi bir kıdem ya da ihbar tazminatı hakları yok. Yarkadaş, danışmanların durumu konuşulurken bunun gözardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor:
"Ben Meclis'te 20 yıl çalışan danışmanlar gördüm. Birlikte çalıştıkları milletvekilinin görev süresi bittiğinde o kişiler ne yazık ki kıdem tazminatsız, ihbar tazminatsız işsiz kaldılar. Böyle de bir sorun var. Eğer Meclis'te danışmanların yaşadığı sorunlar konuşulacaksa bunun da mutlaka konuşulması lazım. Bu konuyla ilgili CHP milletvekilleri olarak Meclis'teki tüm personelin kadrolu olması, kıdem ve ihbar tazminatlarından faydalanabilmesi için üç yılda üç kere teklif verdik üçü de AKP tarafından reddedildi."
T24’ten Gonca Tokyol’un haberinden de öğreniyoruz ki danışmanlarına çocuk bakıcılığı, market alışverişi yaptıran da, su faturasını yatırtan da var. Anlayacağınız Kenan Sofuoğlu’nun "emirerlerim" tabirini doğrulatacak şeyler bunlar. Malum, rütbeli asker eşlerinin emir erlerine köpeklerinin dişlerini fırçalattığını da duymuştuk.
Tokyol’un konuştuğu kendisi de bir dönem danışmanlık yapan CHP milletvekili Ali Öztunç ne diyordu:
"İsmini vermek istemiyorum ama geçen dönem AK Partili bir kadın milletvekili, danışmanına ‘maaşının yarısıyla benim çocuğumun okul taksidini yatıracaksın’ demişti."
Hiçbir güvencesi olmayan danışmanın maaşına göz koyan milletvekillerinin olduğu bir Meclis'le karşı karşıyayız ve hep birlikte bu duruma seyirciyiz.
Ülkenin geri kalanında ne olduğunu bundan daha iyi anlatacak bir olay yok.
Yılın bu ilk gününde umutlu şeyler, yeni yıldan beklentileri yazmak isterdim. Ama açıkça ‘hırsızlık’ töhmeti altındaki bir Meclis'ten yeni yılda ne bekleriz ki diye düşündüğüm için bir yeni yıl yazısı yazmak içimden gelmedi.
Umarım bu yıl bittiğinde güzellikleriyle anacağımız bir yıl olur.