İşxan Miroyev
Moskova-Ankara olası savaş senaryoları
Erdoğan iktidarını güçlendirmeye başladıktan sonra, özelikle de başarısız darbe girişiminden sonra, Türkiye komşularına karşı çok sert dış politika uyguluyor. Temelinde ise ülkenin pozisyonunu bölgesel askeri-politik ve ekonomik liderlik olarak güçlendirmektir. Türkiye askerleri Suriye’nin Kuzeyinde, Irak’ta ve Libya Trablus’ta operasyondalar, Türkiye’nin askeri üssü Kuzey Kıbrıs ve Somali’de var. Şimdi ise Nahcivan’da (Azerbaycan) ve Durreste (Arnavutluk) askeri üs kurmayı planlıyor. Türkiye amaçlarına ulaşmak için engelleri aşmak mecburiyetinde. Libya’da başlıca engel Mısırdır ki ordusunu Libya’ya sokmayı düşünüyor. Irakta ve Suriye’de ise Iran'la anlaşmak ve Rusya’nın buradaki varlığını hesaba katmak mecburiyetinde. Uzmanlar Rusya’nın Suriye’deki konumunun çok zayıf olduğunu ve Rusya’da bazı insanların Türkiye’nin dost ve müttefik olduğunu düşünmesine rağmen Türkiye’nin buradaki Rusya birliklerine karşı harekete geçebileceğini düşünüyorlar.
Eğer objektif olarak bakarsak o zaman şu andaki jeopolitik koşulara göre Rusya’nın Suriye’de asker üst bulundurmasının faydası yok. Suriye, İran ve Türkiye için önemli Rusya’nın orada askeri olarak konumlanması anlamsız. Suriye’yi yeniden kalkındırmak için Rusya’nın parası yok, ülkenin bütünlüğünü oluşturma imkansız ve bundan dolayı da askeri üslerin orada bulunması anlamsızlaşıyor. Burada kime karşı konumlanmışlar? Türkiye’ye mi, İsrail’e mi yoksa ABD’ye karşı mı? Rusya’nın orada bulunan gücü çok azdır ve askeri boyuta çok zayıflar.
Eğer Suriye askeri çatışma alanına dönüşürse o zaman oradaki Rusya güçlerinin kaderi Suriyeli ortaklarına bağlı olacak. Türkiye ordusu İdlib ve etrafındaki bölgelerde konumunu güçlendiriyor ki bu güç gerektiği zaman çok çabuk Rusya-Suriye güçlerine darbe indirebilir. Türkiye’nin ana amacı Rusya güçlerini etkisiz kılmak olacak bunu da Rusya güçlerinin etrafında zor koşular oluşturarak burayı terk etmek mecburiyetinde bırakarak yapacak. Rusya güçlerine karşı kendi hava sahasını kapatacak, gemilerinin boğazlardan geçmesini yasaklayacak, ABD’nin yardımıyla Iran sahasını kapatacak ve İran'ın bu işe karışmaması karşılığında Suriye’yi onunla paylaşacak. Bunu uygulamak için hava, deniz ve piyade askeri güçlerini devreye sokacak. Deniz gücünü Akdeniz’de yoğunlaştıracak ki Rusya deniz gücünü ablukaya almak ve boğazlardan geçişi kapatmak için. Karadeniz sahillerinin güvenliğini de sağlayacak.
Tabi ki Rusya’nın de Suriye’nin de ordularının lojistik takviyesi zorlaşacak. Eğer Türkiye çabuk hareket ederse Rusya güçleri darbe alacak ama eğer Rusya güçleri zaman kazanabilirse daha ucuza kurtulabilecek. Rusya ancak Türkiye’deki bazı hedeflere karşı füze saldırısını düzenleyebilir. Uçak üslerini, gemi üslerini ve hava savunma birliklerini vurabilir. Tabi ki eğer çabuk davranabilirlerse çünkü Türkiye tarafı da aynı şeyi yapabilir. Türkler güçlerini Ukrayna ve Gürcistan’da da yerleştirebilir. Buralardan Rusya güçlerine karşı uçak saldırılarını yapabilir. Eğer böyle bir çatışma başlarsa bu dünyada kargaşaya neden olur. Ukrayna ve Gürcistan Türkiye’yi destekler Azerbaycan Dağlık Karabağ’ı Ermenistan’dan almak için harekete geçebilir. Bir de NATO'nun Türkiye’ye yardım etmesi söz konusu olabilir. Rusya bu durumda mecburen toplu savunmaya geçebilir ve beli olmayan sonuçlarla karşılaşabilir.
Türkiye Rusya sayesinde ayakta kalmadı mı? Hem Sovyet döneminde hem de şimdiki dönemde. Türkiye Rusya sayesinde ekonomik gücünü büyütmedi mi? Rusya’nın yanı başında büyüdü ve öyle bir büyüdü ki modern orduya sahip oldu ve açık bir şekilde Rusya’nın çıkarlarına karşı mücadeleye girişti.
Tabi ki şu soru Rusya’ya ve onun yönetimine sorulmalı; ne diye beslediler büyüttüler Türkiye’yi? Doğal olarak Türkler ulusal bağımsızlıkları için adım atacaklar, onların geçmişlerinden vazgeçmesini beklemek akılsızlıktır. Kendi etki alanlarını genişletmek için Türkiye her şeyi yapıyor ve tabi ki sınırlarını genişletmek için de her şeyi yapacak.