İşxan Miroyev
Rusya, Türkiye ile direkt bir çatışmadan kaçınabilir mi?
Türkiye’nin yaşadığı birçok güncel çelişkiye rağmen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan: Rusya da buna dahil olmak üzere birçok ülkenin Türkiye’nin geleceğini ve jeopolitik hedeflerini göz önünde bulundurmak mecburiyetinde olduğunu söylemektedir. Türkiye’nin şimdiki iktidarı çok kurnaz ve aynı zamanda çok sert bir politika uygulamaktadır.
Türkiye kendi devletinin tarihsel gelişme surecinde biriktirdiği deneyim ve tecrübeyi çok ustaca kullanmakta. XIX. yüzyılda olduğu gibi şimdi de Türkiye dünyanın süper güçleri arasındaki dengelerde çok iyi manevra yapıyor. O dönem Osmanlı ve Rusya imparatorlukları birbiriyle savaş içerisindeydiler hemen sonrasında ise Mısır'daki başkaldırı döneminde Rusya, Türkiye’ye İngiltere ve Fransa’ya karşı çıkarlarını korumak için yardım etti.
Erdoğan, Washington’la çok ustaca ilişkiler geliştiren devlet başkanların başında gelmektedir. Türkiye NATO üyesidir ve ABD’den korkmuyor, neyi yapabileceğini, neyi yapamayacağını da çok iyi biliyor. Türkiye çok ustaca hareket ediyor ve hep kırmızı çizgilere kadar dayanıyor ve hiçbir zaman çizgileri geçmiyor. Erdoğan’ın medyatik olarak çok öne çıkmasına rağmen Türkiye'nin çıkarları için çalışan çok profesyonel bir memur ve politikacı ekibinin var olduğunu görebiliyoruz. Yani dış politikada birçok kazancın elde edilmesinde sadece Erdoğan’ın rolü yok onun yanı sıra birçok insanın da var. Bu bir ekip çalışmasıdır ve bu ekip ülkenin çıkarlarının ilerlemesi için çalışmakta. Türkiye Parlamentosu'ndaki muhalefetin büyük kısmı de Erdoğan’a destek olduğu ve aktif hareket etmesi için yardımcı olduğu da bellidir. Ancak Türkiye iktidarının birçok sorunları da var. Bunlardan bazıları, Avrupa Birliği'yle gergin olan ilişkiler ve ekonominin giderek daha da zayıflaması...
Ama tüm bunlara rağmen Türkiye, Suriye, Libya ve son zamanda da Dağlık Karabağ’da çok agresif politika yürütüyor. Şimdi ise Türkiye kendini Azerbaycan’ın büyük ortağı olarak görüyor. Burada da Türkler kurnazca davranmaktalar. Kardeş olan Bakü’nün güçlenmesini de istemiyorlar. Yani Azerbaycan’ın kazanmasını istiyorlar ama öyle büyük kazanmasını da istemiyorlar. Bundan dolayı da kendi üssünü kuruyor ve tüm Güney Kafkaslara hakim olmak istiyorlar. Bir de Çin’deki Sincan-Uygur bölgesine ilişkin gelişmelere de Erdoğan el atmış. Türki halkların birliğini sağlayan ve İslam dünyasının lideri olmak istiyor. Türkiye ve Çin arasındaki bir çatışmada Washington direkt olarak Türkiye’yi destekleyecektir. İran bile tüm gücüne rağmen Türkiye’yle karşı karşıya gelmek istememektedir.
Rusya ve Türkiye’nin karşı karşıya gelme olasılığı yakın zamanda olmasa bile yine de çok yüksektir. Türkiye açıktan Kırım konusunda Rusya’ya karşı çıkmakta. Bir de Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki bir olası çatışma durumunda Türkiye Azerbaycan’ı Rusya ise Ermenistan’ı destekleyecektir.
Tabi ki bunlar sadece olasılıklardır. Ama ileride nelerin olacağı belli olmaz ve her an dengeler değişebilir. Tabi ki Avrupa, ABD ve Rusya da dahil Türkiye’nin fazla güçlenmesini istemezler.
Rusya’nın en büyük sorunu ise eski SSCB topraklarına karşı pasif olmasıdır. Eğer Rusya bu topraklara müdahale edemezse o zaman ABD başta olmak üzere AB, Türkiye, Çin ve İran gibi birçok güçler müdahale eder ve şimdiden müdahale etmeye de başlamışlar. Rusya’ya yakın ve sınır olan bölgelere müdahale tüm hızıyla devam ediyor ve Rusya kendi çıkarlarını korumada zayıf kalıyor. Önümüzdeki dönemde bu daha da öne çıkacak.