Öküzün altında buzağı aramıyorum sadece merak ediyorum. Rize deplasmanında ne Beşiktaş’ın ilk golünü atan Burak Yılmaz ne de yengiyi getiren ikinci golün sahibi Gökhan Gönül coşkularını neden yeni teknik direktörleri Sergen Yalçın ile paylaşma gereksinimini duymadılar? Beşiktaş uzun bir aradan sonra kazanıyor hem de deplasmanda. Beşiktaş’ın gollerini atan futbolcuların ikisi de yerli ve milli… Sergen Yalçın’ı tanıyorlar ve de geçmişini gayet iyi biliyorlar ama ilk kez sahaya Beşiktaş teknik direktörü olarak çıkan Sergen Yalçın ile sevinçlerini paylaşma gereği duymuyorlar, bana fazlaca ilginç geldi! Yoksa Sergen Yalçın da ‘coronavirüs' mü mevcut?
Yansız ve objektif aktarım: Sergen Yalçın kendisinden ‘hokus pokus’ beklentisindekilere hayal kırıklığı yaşatmadı ve Beşiktaş Rize’de ev sahibi Rizespor’u 2-1 yendi. Çok mu iyi oynadı, yoksa iyi mi oynadı? Tabii ki her ikisinin yanıtı da; hayır…Sadece şans yanında oldu, ki bu da Sergen Yalçın’ın şansıydı sanırım! Beşiktaş, Burak Yılmaz’ın golüyle öne geçti sonrasında Milan Skoda, Rizespor’un golünü kaydedip skoru eşitledi. Finalde de Gökhan Gönül attığı golle skoru belirledi. Beşiktaş yadırganmayacak, kanıksadığımız kadrosuyla mücadele etti Rize’de. Ve önemlisi Oğuzhan Özyakup en azından bir sonraki sezona kadar Beşiktaş için ‘kurtarıcı’ olarak kadroda yer almıyordu. ‘O artık Feyenoor’un umudu!’ Eksikler, aksamalar yine gözlendi, özellikle de kanatlarda. Olumlu gelişme Beşiktaş’ın attığı iki gol de ‘organize’ atakla geldi, futbol literatüründe ‘doldur-boşalt’ tabir edilen şekilde değil. Fikret Orman’ın ‘gider ayak’ transer ettiği futbolcular Beşiktaş’ın en büyük sorunu. Ancak sezonun geri kalan bölümdeki bir diğer sorun da tartışmasız kalede yaşanmakta. Loris Karius bu performansıyla değil Beşiktaş, birinci ligdeki sıradan bir takımın kadrosunda dahi fazla barınamaz. Şurası belirgin: Kafası, zekası maçta değil ya da yetisinin sınırı bundan ibaret.
Sergen Yalçın niye şanslı? Rizespor’un ileri uç elemanmanları öylesine beceri noksanlıkları yaşadılar ki Beşiktaş karşısında ve iki mutlak gol pozisyonundan yararlanamadılar. Bu pozisyonlardan bir tanesi gol olsaydı kuşkusuz puan paylaşımı farklılık içerecekti. Ama sahada kazanan Beşiktaş ve Sergen Yalçın oldu. Kazanan hep haklıdır ya!
Özeti: Beşiktaş bir maç kazandı ve kadrosundaki sıradan ve de istemsiz futbolcularla işinin zor olduğuna bir kez daha tanıklık edildi. Bu nedenle Sergen Yalçın’dan beklentiler sınırlı tutulmalı. Fikret Orman yandaşları Beşiktaş’ı batıracak, Ahmet Nur Çebi arkadaşlarıyla ‘para, para, para’ diye inim inim inleyecek. Sergen Yalçın da sihirli değneğini üç kez yere vurup yedi yıllık çöküntünün getirilerini bir haftada kökünden çözecek! Yok öyle bir şey…
