Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın yükselişi ne anlama geliyor? | Sezin Öney değerlendirdi

Egemen GÖK

Artı Gerçek - Geçtiğimiz Pazar günü 27 Avrupa Birliği ülkesinde yapılan seçimler sonucunda, Avrupa Parlamentosu’nda merkez partiler yernini korurken aşırı sağın yükselişi tartışmaları da berbaerinde getirdi. 6-9 Haziran tarihleri arasında yapılan seçimlerde, Avrupa Halk Partisi (EPP) en büyük grup olarak kalırken, merkez-soldaki Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı (S&D) ikinciliğini korudu.

SEÇİMLERE KATILIM YÜZDE 51'DE KALDI

Aşırı sağcı Avrupalı Muhafazakarlar ve Reformistler (ECR) ile Kimlik ve Demokrasi (ID) gruplarının güç kazandığı görülüyor. Ayrıca, herhangi bir gruba dahil olmayan radikal sağ partilerin de parlamentoda temsilinin artması bekleniyor. Almanya, Fransa ve İtalya gibi büyük ülkelerde aşırı sağın performansı dikkat çekti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, EPP'nin zaferini kutladı ve "aşırılıklara karşı bir kale inşa etme" sözü verdi. Kesin olmayan sonuçlara göre, seçimlere katılım oranı AB çapında %51 oldu. Bu oran, 5 yıl önceki seçimlerden yaklaşık yarım puan daha yüksek.

Avrupa Parlamentosu seçim sonuçları, kıta genelinde politik dengeleri değiştirecek gibi görünüyor Peki seçimlerde aşırı sağın oyu neden yükseldi? Seçim sonuçlarının Avrupa politikasına etkileri ne oacak? Yeni AB parlamentosunda merkez partiler nasıl konumlanacak? Gazeteci ve siyaset bilimci Sezin Öney +Podcast’te değerlendirdi.

'AVRUPA'DA AŞIRI SAĞ PATLADI DİYEMEYİZ'

Öney, “Alarm zilleri manşetlerde çaldırılıyor. Açıkçası aşırı sağ, faşizmin gölgesi Avrupa’da, Avrupa tamamen aşırı sağa kaydı, aşırı sağ patladı Avrupa’da diyebileceğimiz bir durum yok. Zaten aşırı sağ uzun zamandır yükseliyor Avrupa’da. Bunu Jörg Haider’in 2000’lerin başında Avusturya’daki ilk hareketini hatırlayalım. O zamanlardan beri aşırı sağın adım adım merkeze yürüdüğünü gördük. Asıl meselemiz bu zaten. Aşırı sağın kendisinin bir blok olarak iktidarda olması veya güç sahibi olmasından çok o merkezi bir şekilde, sadece sağ politikayı değil sol politikaları da öyle bir etkilemesi ki biz aşırı sağın atmosferinde dünyasında yaşamaya başlıyoruz. Maalesef bu yeni bi durum değil. Aşırı sağın, jargonu, tarz, aşağılayıcılığı, tekçiliği ve tahammülsüzlüğü bütün merkeze yayılıyor. Bu açıdan ‘batı cephesinde yeni bir şey yok’” dedi. (HABER MERKEZİ)

Cezaevinden Avrupa Parlamentosu'na: Ilaria Salis