Gezi Parkı'ndan mahkeme salonlarına | Hürrem Sönmez: ‘Hukuksuzluğun giderilmesi şu an şu dakika mümkün’ | +PODCAST
Egemen GÖK
Artı Gerçek - Gezi Parkı protestoları, 2013 yılında İstanbul'da başlayarak kısa sürede tüm Türkiye'ye yayılan ve hükümet karşıtı büyük bir direnişe dönüşen önemli bir toplumsal hareketti. Bu hareket, sadece sokaklarda değil, aynı zamanda mahkeme salonlarında da devam etti ve "Gezi Davası" adı altında hukuki bir sürece dönüştü.
Gezi Davası kapsamında haklarında 18'er yıl hapis cezası verilen Tayfun Kahraman, Hakan Altınay, Can Atalay, Mücella Yapıcı, Mine Özerden ve Çiğdem Mater 2 yıldan fazladır cezaevinde, 2017’de tutuklanan hak savunucusu Osman Kavala’nın tutukluluk süresi ise 8’inci yılını doldurmak üzere.Gezi Parkı protestolarından bu yana süregelen davanın hukuki boyutlarını ve yaşanan hak ihlallerini Avukat Hürrem Sönmez +Podcast’te değerlendirdi
SÖNMEZ: 'AYM İVEDİLİKLE BAŞVURULARI KARARA BAĞLAMALI'
Sönmez, “Anayasa Mahkemesi önünde derdest olan başvuruları var hepimizin. Adil yargılanma hakkının ihlalinden, kanunilik ilkesinin ihlalinden hareketle yaptığımız başvurular bunlar. Aynı şekilde düşünce ve ifade hürriyetinin, barışçıl gösteri ve toplanma hakkının ihlal edildiğinden. Burada olması gereken AYM’nin ivedilikle bu başvuruları ele alarak bir karara bağlaması. Diğer taraftan yeniden yargılama her zaman mümkündür. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın daima itiraz yoluna gidebilme ihtimali var. Yasada bunun koşulları açık. Hukuksuzluğun giderilmesi şu an şu dakika mümkün” dedi. (HABER MERKEZİ)
Emel Korkmaz Gezi'nin 11. yılında anlattı: 'Aliş'imi çok özlüyorum, adalete güvenim kalmadı'
Gezi'nin 11. yılında Elvan ailesinin bitmeyen adalet arayışı
Can Atalay'dan Gezi Direnişi'nin 11. yıldönümünde 'sorumluluk' mesajı