'Yeni anayasa’ mümkün mü? Doç. Dr. Serkan Köybaşı değerlendiriyor

Egemen GÖK

Artı Gerçek - TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni anayasa için siyasi parti ziyaretlerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile başladı, DEM Parti, Saadet Partisi ve İYİ Parti ile devam etti. Özgür Özel görüşmesinin ardından açıklama yapan Kurtulmuş, anayasa içeriğiyle ilgili konuşmadıklarını, usul konuştuklarını ve görüşmenin verimli geçtiğini söyledi. Kurtulmuş, “Ziyaret ettiğim partilerin hepsini sürece destek olmaya, katkıda bulunmaya hazır buldum. Türkiye’nin 12 Eylül Anayasasından kurtulmasına ve yeni bir anayasa yapılması çalışmasına ön yargısız olarak destek vereceklerini gördüm” dedi. Meclis Başkanı, hazırlanacak yeni ve sivil anayasa için mecliste 400’ün üzerinde oyla mutabakat sağlanmasını ümit ettiğini de belirtti.

Sabah Gazetesi’ne verdiği demeçte ise Kurtulmuş, "Anayasa konusunda her türlü fikri tartışırız, otururuz konuşuruz ama tartışmayacağımız tek konu şu anda TBMM'nin anayasa yapma gücü ve yetkisine sahip olmadığıdır." ifadesini kullandı. Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hayvan ve Doğa Hukuku Laboratuvarı Direktörü, Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Serkan Köybaşı, “yeni anayasa” tartışmalarını +Podcast’te değerlendirdi.

'ANAYASA UZUN DÖNEİM İÇİN YAPILMALIDIR'

Köybaşı’na göre, Türkiye’nin yeni bir anayasaya değil, mevcut anayasanın uygulanmasına ihtiyacı var, “Kutuplaşmanın olduğu bir ortamda anayasa yaparsanız, bu ancak kısa erimli politikalarınız çerçevesinde hareket ettiğiniz anlamına gelir. Anayasalar uzun dönem için yapılmalıdır”. Köybaşı, “Kimsenin anayasa yazım sürecini kimseye bırakmaması gerekiyor. Anayasanın toplumun bütün kesimlerinin bir araya geldiği ve birbirinin gözünün içine baktığı bir ortamda yazılması gerekir” dedi.

16 Ağustos 1789 tarihli Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesinin 16’ncı maddesi “Hakların güvence altına alınmadığı ve kuvvetler ayrılığının olmadığı bir toplumda anayasa da yoktur”a gönderme yapan Köybaşı, “82 Anayasası 2001-2004 arasındaki değişikliklerle Avrupa seviyesinde temel hak ve özgürlüklere dayanan bir anayasaya dönüşmüştü. Ama daha sonra iktidar eliyle bu anayasa fiilen ortadan kaldırıldı. 2017 Anayasa Değişikliği bunun zirve noktasıydı. O noktadan sonra artık sizin önünüzde ‘dikensiz gül bahçesi’ var. Bu anayasa artık fiilen yürürlükte olan bir anayasa değil” dedi.

Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var mı? Işıl Kurnaz değerlendiriyor | +PODCAST