'80 milyonu tek kişiye teslim etmenin vebali ağır olur'
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, referandumda evet oyu vermenin bedelinin ağır olacağını söyledi. POLİTİKA- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, referandumda evet oyu vermenin bedelinin ağır olacağını söyledi.
POLİTİKA- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, vatandaşlara seslenerek 80 milyonu tek bir kişiye emanet etmeyin çağrısında bulundu. Referandumda ‘evet' oyu çıkması durumunda ülkenin karşı karşıya kalabileceği sorunlara dair açıklama yapan Kılıçdaroğlu, yabancı sermayenin Türkiye'ye gelmeyeceini, hiç kimsenin can ve mal güvenliği olmayacağını söyledi.
Bir televizyon programında referanduma dair soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul'da CHP'nin ‘hayır' çadırına yaptığı ziyareti ‘güzel olay' olarak niteledi.
Kılıçdaroğlu, çadırda bulunan bir kişinin "Siz Aleviler ile Sünnileri ayırıyorsunuz" sözlerine Erdoğan'ın "Biz kimseyi ayırmadık. Böyle bir ayrım varsa Kılıçdaroğlu'nun kendisi Alevi. Hem de bir siyasi partinin başında." yanıtıyla ilgili "Umarım sayın Cumhurbaşkanı bir dönem terörist olarak suçladığı düşünceden vazgeçmiştir." yorumunda bulundu.
‘HAYIR ÖNDE'
Anketlerde ‘Hayır' oyunun önde olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, meydanların da bu yönde mesaj verdiğini belirtti. Kılçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bana gelen bütün anket sonuçlarında Hayır oyları önde. Bunun böyle olduğunu alanlarda da görüyorsunuz. En çok zorlandığımız soru şu; memleketin bu kadar sorunu var. Taksiciler soruyor; biz sigorta paramızı ödeyecek kadar bile para kazanamıyoruz. Ekonomide ciddi kırılmalar var. Bu kadar sorun varken bunları çözmeden neden referandumu getirdiniz. Türkiye'nin acil ihtiyacı anayasa değişikliği değilki. Getirilen 18 madde içinde darbeyi engelleyecek hüküm yok.Asıl sorunu 2010 referandumu ile yarattılar. Çift başlılıkla hiç alakası yok. Aslında anayasa değişikliğiyle çift başlılık gelecek. Bir kişiye devlet teslim edilir mi? Bir siyasetçi diyebilir mi ‘Ben her şeyi biliyorum' diye. Küçük ayrıntılarda iş bölümüne giden ülkeler gelişmiş ülkelerdir. Devlet de bütün bu ayrıntılar üzerinde gelişir. Biz şimdi bu yetkileri tek bir kişiye veriyoruz. Bu olmaz. Devlet liyakat sistemi ile büyür ve gelişir.
Yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi çağrısı da yapan Kılıçdaroğlu, halkın iradesinin Meclis'e tam yansıması gerektiğini kaydetti.
‘FESİH YETKİSİ VAR'
Yeni başkanlık sistemindeki Meclis'i fesih yetkisiyle ilgili olarak da Kılıçdaroğlu, fesih nedir ne değildir. Çok iyi biliyorum. TDK’nın sözlüğü, parlamentonun feshi diyor. Bu sözlük benim değil, devletin bir kurumuna ait bir sözlük. Bugün bir anayasa hukukçusunun attığı tweet var. Fesih, meclisin kendi iradesi dışında görev süresi dolmadan, görevine son verilmesi demektir. Vekil 4 yılda bir seçiliyor. Bir kişi diyor ki; kusura bakma fesh ediyorum diyor. Halkın seçtiği parlamentoyu bir kişi neden feshetsin? 550 milletvekilinin görevinin son bulmasını bir kişinin belirlemesine doğru bulmuyorum. Bu fesih yetkisi var mı var, mevcut anayasada var. Bakın ben söylemiyorum. Bekir Bozdağ söylüyor 9 Ocak 2017'de, var diyor. MHP'li Mehmet Parsak, ‘cumhurbaşkanına tanınan böyle bir yetki var' diyor. Ben mi söylüyorum. Hayır. TBBM Anayasa komisyonu başkanı söylüyor: sunduğumuz model ABD modelinin aynısıdır, ancak fesih yetkisini ekliyoruz. Şimdi merak ediyorum Sayın Cumhurbaşkanı ayrılacak mı? Ben merak ediyorum. Biz ağzımızdan çıkan kelimeleri tartarak söylüyoruz. İşin özü nedir? Görev süresi dolmadan Meclis'i feshediyorsun. Bugünkü anayasada var mı? Var. Ama gerekçeleri var. Yeni değişiklikte hiç bir gerekçe yok. Merak ediyorum, Sayın Cumhurbaşkanı bundan sonra ne diyecek?