Ağbaba'dan Erdoğan'a: 'Elitist arıyorsan aynaya bak'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'yi "elitizmle" suçlamasına CHP Milletvekili Veli Ağbaba'dan yanıt geldi. Ağbaba, "Koruma ordusuyla gezen, her gün sarayda gününü gün eden sen, elitist biz. Elitizim ve israf arıyorsan aynaya bak" dedi.
Yusuf DURDU
MALATYA - CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türk İş Malatya İl Temsilciliğini ziyaret etti. İşçinin ve emeklinin ekonomik sorunlarla boğuştuğunu dile getiren Ağbaba, "Bıçağın kemiğe dayandığı günlerden geçiyoruz. Maaşlara yapılan zamların hemen bir iki ay içerisinde yok olduğunu görüyoruz. Adaletsiz vergi sistemi neticesinde işçilerin ilk 6 ayda vergi dilimine girmesi işçinin en büyük isyanlarından birisi" dedi.
'YOKSULLUK ÇALIŞANLAR İÇİN DEĞİL, İKTİDAR VE YAKIN ÇEVRESİ İÇİN BİTTİ'
İktidarın söylemlerini eleştiren Ağbaba, "Birileri ‘Türkiye'de yokluk, yoksulluk bitti' diyor ama bu işçi ve çalışan için değil. Herhalde ya kendileri ya da yakın çevreleri için yoksulluk bitti. Onlar hızla zenginleşmeye devam ediyor. Türkiye’de bütün kesimlerin ciddi problemleri var. Sanayici, esnaf, çalışan ve çalışmayan için rakamlar var elimizde. Eskiden 'ev hanımı' diye bir deyim vardı şimdi 'ev genci' deyimi çıktı. Ne demek? Okumuyor, çalışmıyor, evde bekliyor. Bu dönemde 6 milyon ‘ev genci’ oluştu. Geniş tanımlı işsizlik gençlerde yüzde 36.2 yani her 10 gençten 4’ü işsiz. Kadınlarda ise yüzde 45 yani her 100 kadından 45’i işsiz. Maalesef Türkiye’nin gerçeği bu" diye konuştu.
'ZENGİN İLE FAKİR AYNI VERGİYİ ÖDÜYOR'
Türk İş verilerine göre açlık sınırının 19 bin TL olduğuna dikkat çeken Ağbaba, şöyle devam etti: “Yoksulluk sınırı 65 bin 874 TL. Asgari ücret 17 bin TL. Faiz yüzde 50’nin üzerinde. Dolar 34 TL. Pazardaki, enflasyonda yüzde 100’ün üzerinde. Toplanan verginin yüzde 70’i dolaylı vergiden. Bu ne demek? Zenginden de fakirden de aynı vergiyi almak demek. Su, ekmek, domates alırken zengin ile yoksul aynı vergiyi veriyor. Bu çok büyük bir adaletsizlik. Toplam vergideki dolaylı verginin mutlaka payının azaltılması gerekiyor.”
'SOKAKLARA BAKIN, İŞSİZLİK VAR MI YOK MU GÖRÜN'
Hayat pahalılığı ve işsizliğe değinen Ağbaba, "Türkiye’de çok ciddi problemler var. Çok büyük sorunlarla yaşamaya devam ediyoruz. Asgari ücretin açıklandığı gün ile bugünkü alım gücüne bakın eski asgari ücretin alım gücü bugünkü asgari ücretin alım gücünden daha yüksek. Bir çalışanın ne kadar maaş aldığı önemli değil, önemli olan alım gücüdür. Alım gücü yüksek, kendinizi geçindirebiliyorsanız buna bakmak lazım. 'Asgari ücreti 17 bin TL yaptım' demek, asgari ücretin alım gücünü bilmemek demektir. Herhalde hiç sokağa inmiyorlar. 'Yoksulluğu, işsizliği bitirdik' diyorlar. Gelin Malatya sokaklarına, çıkın pazarlara yoksulluk var mı, yok mu?" dedi.
'MALATYA BÜYÜK BİR BELİRSİZLİKLE KARŞI KARŞIYA'
Depremin vurduğu Malatya'nın büyük bir belirsizlikle karşı karşıya bırakıldığını belirten Ağbaba, "Kimse ne olacağını bilmiyor. Evi, işyeri rezerv alana girmiş ne olacağını, ne kadar ev verileceğini bilmiyor. Hâlâ maalesef yerinde dönüşüm sağlanabilmiş değil. Yerinde dönüşüm için 750 bin TL hibe ve 750 bin TL kredi veriliyordu. Enflasyona baktığınız zaman bu para yarı yarıya düşmüş durumda. Maalesef buradaki beceriksizler yerinde dönüşümü de başlatabilmiş değiller. Malatya büyük bir belirsizlikle karşı karşıya. Çizilen projelerden kimsenin haberi yok. Belediyeler, Malatya’nın rezerv alanını Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bırakmış durumdalar. Rezerv alanla ilgili belediyelerin yaptığı bir şey yok. Malatya’nın önemli alanlarının büyük kısmı rezerv alana verilmiş. Çöp toplamaktan aciz bir belediye yönetimiyle karşı karşıyayız” diye konuştu.
'SARAYDA GÜNÜNÜ GÜN EDEN SENSİN'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP'ye yönelik “Halkçılık maskesinin arkasından Avrupa başkentlerinde halkın paralarıyla keyif çatan, gösteriş müptelası bir elitizim çıktı" sözlerine de yanıt veren Ağbaba, şöyle dedi:
"Kışlık ve yazlık sarayın sahibi sen değil misin? ABD’ye makam aracını özel uçakla gönderen, Kıbrıs’a beş özel uçakla heyet gönderen, Ahlat’a özel uçakla bakanlarla giden, Marmaris’teki sarayına 685 milyon TL, Ahlat’taki sarayına 1.219 milyar TL harcayan, koruma ordusuyla gezen, 13 özel uçakla gezen, millet 12 bin 500 TL’ye talim ederken her gün sarayda gününü gün eden sen, elitist biz. Bir bakalım bizim genel başkanımız meclise nasıl geliyor, sen nasıl geliyorsun? Bizim milletvekillerimiz nasıl geziyor, senin milletvekillerin nasıl geziyor? Ben buraya bir araba ve bir kişiyle geldim. Elitizim arıyorsa milletvekillerine bak, koruma ordusuyla geziyorlar. Saraydaki danışmanlarına ve kendi yaşadığın hayata bak. Elitizim ve israf arıyorsan aynaya bak."
'HÜDA PAR TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELEN TSK KOMUTANLARINA YAZIKLAR OLSUN'
Bitlis-Ahlat'taki kabine toplantısını da eleştiren Ağbaba, şunları söyledi:
"Ahlat’taki kabine toplantısında Atatürk’ün portresinin olmaması Atatürk’e bakışlarını gösteriyor. Bugün bir kabine olmasını sağlayan Atatürk. Atatürk, Milli Kurtuluş Savaşımız olmasaydı Irak ve Suriye’deki gibi bir kabile devleti olacaktık. Bir kabine devleti olduk. Onu oraya asmayanların vicdanına havale ediyoruz ama Atatürk bununla bir değer kaybetmez. Ama daha kötü bir resim var ki onu da ifade etmek istiyorum: Türk Silahlı Kuvvetleri komutanları HÜDA PAR’ın yanında resim verip, selam duruyorlar. Ayıptır, yazıktır. Domuz bağıyla insanları öldüren, 'Türk bayrağı değiştirilsin' diyen, 'Anayasa’nın ilk dört maddesi değiştirilsin' diyen bir siyasetin temsilcileriyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin komutanları bir araya geliyorsa yazıklar olsun onlarla bir araya gelen komutanlara. Türk Silahlı Kuvvetleri hepimizin ortak değeri ve kimsenin yıpratmaya hakkı yok. HÜDA PAR ile aynı kareye girmek büyük bir utançtır."