Akşener'den 'Aç kalan falan yok' diyen Erdoğan'a: Hiç mi yüzün kızarmıyor, senin müebbet alman gerekiyor

Akşener'den 'Aç kalan falan yok' diyen Erdoğan'a: Hiç mi yüzün kızarmıyor, senin müebbet alman gerekiyor
Akşener: Semt pazarlarında akşamı bekleyen, Halk Ekmek önünde kuyruğa giren insanlarımız başka bir ülkede mi yaşıyor? Sarayda oturan milletin halinden anlamıyor.

İYİ Parti lideri Meral Akşener, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Birileri aç kaldık diyor, vicdansızlık yapma, ne aç kalması. Aç kalan falan yok" şeklindeki sözlerine tepki göstererek, "Yahu biz başka bir ülkede mi yaşıyoruz? Semt pazarlarında akşamı bekleyen, Halk Ekmek önünde kuyruğa giren insanlarımız başka bir ülkede mi yaşıyor? Sarayda oturan milletin halinden anlamıyor. Bu arkadaşımız ülkesinde yaşananları bile bilmiyor. Ayıptır, günahtır böyle bir kibir olabilir mi? Hiç mi yüzün kızarmıyor, hiç mi vicdanın sızlamıyor? Yazıklar olsun" dedi.

AKP iktidarının sosyal medya düzenlemesine de tepki gösteren Akşener, "Beğenmediklerini yasaklamaya ve ortadan kaldırmaya bayılan AK Parti, sosyal medyanın idam fermanıyla karşınıza çıktılar. Bu arkadaşlara yandaş medya yetmiyor. Televizyonlara sipariş yayın yaptırdıkları gibi, gazetelere sipariş manşet attırdıkları gibi internet sitelerine sipariş haber yaptırmak istiyorlar" ifadelerini kullandı.

 İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin haftalık olağan Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Partisinin Rüzgargülü Projesi'ne ilişkin konuşan Akşener "Geçtiğimiz sonbaharda Rüzgargülü Projemizi tanıtmıştık. Kırsal ve bölgesel kalkınmayı geliştirecek, çocuklarımızın sağlıklı gıdaya erişimini sağlayarak gelişimlerini güvence altına alacak projeydi. Pilot uygulamayı Demre'de gerçekleştirdik. 10 farklı okulda, 152 okulöncesi öğrencimize sağlıklı yemek kutularını ulaştırdı. Çok güzel geri bildirimler alınmış" dedi.

Akşener, "Önce Demre genelinde yaygınlaştıracağız. Seçime kadar farklı belediyelerde hayata geçirmeyi planlıyoruz. İktidara geldiğimizde tüm Türkiye'de uygulayacağız. Yetkiyi aldığımızda hiçbir öğrencimiz sağlıklı gıdaya erişim sorunu yaşamayacak" diye konuştu.

‘EKMEK KUYRUKLARINDAKİ İNSANLAR BAŞKA BİR ÜLKEDE Mİ YAŞIYOR, HİÇ Mİ YÜZÜN KIZARMIYOR?’

"Ülkemizin uzun zamandır içinde bulunduğu kara komedi, başroldeki bay krizin Oscarlık performansıyla tam gaz devam etti" diyen İYİ Parti lideri Akşener, "Vatandaşla iki kelam edemeyen Sayın Erdoğan 'Birileri aç kaldık diyor, vicdansızlık yapma, ne aç kalması. Aç kalan falan yok' dedi. Bu sözler bu ülkenin Cumhurbaşkanı'na ait. En son 'şükürsüz' demişti, şimdi 'vicdansız' oldu. Yahu biz başka bir ülkede mi yaşıyoruz? Semt pazarlarında akşamı bekleyen, Halk Ekmek önünde kuyruğa giren insanlarımız başka bir ülkede mi yaşıyorlar? Belli ki sarayda oturan milletin halinden anlamıyor. Bu arkadaşımız ülkesinde yaşananları bile bilmiyor. Ayıptır, günahtır böyle bir kibir olabilir mi? Hiç mi yüzün kızarmıyor, hiç mi vicdanın sızlamıyor? Yazıklar olsun" şeklinde konuştu.

‘GÜNEY AMERİKA EKONOMİLERİNİ GERİDE BIRAKTIK’

Akşener’in Meclis grup toplantısındaki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"TÜİK'e göre bile nisan ayında gıda fiyatları yüzde 89 arttı. Sen ve tapınak şövalyelerin 'Tüm dünyada enflasyon var' diyeceksiniz. Peki bizi kim takip ediyor? Yüzde 62 ile iflas etmiş Arjantin, yüzde 26 ile Kolombiya. Güney Amerika ekonomilerini bile geride bırakmışız. Yunanistan'da yüzde 10, AB ortalaması yüzde 8,5, Almanya'da yüzde 8. Matematik, tarih ve ekonomi gibi senin kuvvetli olduğun bir alan değil."

ERDOĞAN’A SESLENDİ: BÖYLE DEVLET YÖNETİLMEZ, SARAYDAN ÇIKIP GERÇEKLERLE YÜZLEŞ

"Geçen sene nisan ayında 1000 liraya aldığımız gıda ürünlerini bu sene almak için 1890 lira gerekiyor. Almanya'da ise 1000 euroluk alışveriş, 1080 euroya çıkmış. Açlık sınırı bu sene 6 bin 18 lira olmuş. Toplam 3 bin 121 lira yükselmiş. Asgari ücret artışı 1427 lira, yani açlık sınırındaki artışın yarısı bile değil. Söyle bakalım vicdansız kimmiş görüyor musun? Gördüğün rüyadan uyan, gerçeklerle yüzleş. O saraydan çık. Böyle devlet yönetilmez."

İKTİDARIN SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİNE ‘İDAM FERMANI’ TEPKİSİ

AKP’nin sosyal medyaya dönük müdahalelere içeren düzenlemesine de tepki gösteren İYİ Parti lideri, "Türkiye artık bir sorunlar yumağı haline geldi" diyerek şöyle devam etti: "Hayat pahalılığı, sığınmacı, adalet sorun. Bu sorunların hiçbiri iktidarın gündemine giremiyor. İktidara göre en önemli sorun, internette yayın yapan haber siteleri. Meclis'e sosyal medya kanun teklifi getirdiler. Beğenmediklerini yasaklamaya ve ortadan kaldırmaya bayılan AK Parti, sosyal medyanın idam fermanıyla karşınıza çıktılar."

‘BUNLARA YANDAŞ MEDYA YETMİYOR, İNTERNET SİTELERİNE DE SİPARİŞ HABER YAPTIRMAK İSTİYORLAR’

"Bu arkadaşlara yandaş medya yetmiyor. Televizyonlara sipariş yayın yaptırdıkları gibi, gazetelere sipariş manşet attırdıkları gibi internet sitelerine sipariş haber yaptırmak istiyorlar."

‘YALAN HABER YASAKSA YANDAŞ KANALLARINI KAPAT, SENİN MÜEBBET ALMAN GEREKİYOR’

"Sayın Erdoğan eğer yalan haber yasaksa iftira atan, yalan söyleyen yandaş kanallarını kapatacaksın. Trol çiftliklerini kapatacaksın. Enflasyon tahminleri yanlış çıkan Merkez Bankası Başkanı'nı görevden alacaksın. Milleti kandıran TÜİK Başkanı'nı hemen kapının önüne koyacaksın. Emeklilere ve asgari ücretlilere zam için 1 Mayıs'ı işaret eden Çalışma Bakanı'nın affını isteyeceksin. Sen önce kendi öfkeni dizginle, sen önce kendi kapının önünü temizle. Yıllardır milletimizi birbirine düşürerek kutuplaşmadan beslenen sen değil misin? Bu ülkede vatandaşı birbirine düşürme konusunda hiç kimse senin eline su dökemez Sayın Erdoğan. Bu kanunu geriye işletsen senin müebbet alman gerekiyor."

‘AMAÇLARI BAŞKA’

"Buradaki amaç çok başka" diyen Akşener, "Ülkemizde yaşanan sorunları dile getirenleri, ekonomide kötü gidişata dikkat çekenleri, sığınmacıdan seçmen devşirmeye çalışmalarını susturmak istiyorlar. Biz daha buradayız. Siz yalana sığındıkça biz de sizi gerçeklerle yüzleştirmeye devam edeceğiz. Siz George Orwell romanlarına özendikçe biz demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. Siz özgürlüklerin karşısında durdukça biz 'Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet' demeye devam edeceğiz" diye konuştu.

KOCAELİ ZİYARETİ

Kocaeli'nde yaptığı ziyaretleri aktaran İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Birçok dükkanda yine ışıklar açık değildi. Esnaf yine siftahsızdı. Vatandaşlarımız mutsuz, umutsuzdu" şeklindeki gözlemini aktardı.

‘SİZ SEÇİM TARİHİNİ AÇIKLAYIN DA MİLLET SİZİ UZAYA MI BAŞKA BİR YERE Mİ GÖNDERİYOR GÖRÜN’

Akşener, uzay çalışmalarına da konuşmasında yer verirken, "

"Bir de başımıza uzay macerası çıktı. Yeryüzündeki her şeyi hallettiler, bir de uzaya gideceklermiş. Eyvah. Uzayda maden ararlar mı? Acaba orman var mı? Ormanı yakarlar mı? Beşli çeteye arsa yaparlar mı? Eyvah, eyvah uzay yandı.

Aslında bu ülkemiz için hayırlı bir gelişme. AK Parti iktidarı gibi beceriksizliği adeta kurumsallaştırmış bir kadronun elinde uzay yolculuğunun nasıl olacağını varın siz düşünün. Mars’a gidelim derken Jüpiter’e inerlermiş. Ay’a gitmek yerine kara deliğe girerlermiş… Uzaya giden gitti zaten.

Mesela döviz kuru, mesela enflasyon uzaya çıktı. Mesela gıda fiyatları uzaya çıktı. Hatta Mars’ı geçti Jüpiter’e varmak üzere.

Siz onların peşinden astronot göndereceğinize seçim tarihini açıklayın da millet sizi uzaya mı, evinize mi nereye gönderiyor tüm gerçekliğiyle bir görün.

Türkiye elbette uzaya gidecektir ama bugün milletimiz ihtiyacı seçimdir."

DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE YÖNETİM SİSTEMİ

Ekonomide 4'üncü sanayi devrimiyle birlikte, sanayi ve toplumdaki değişimi anlatan Akşener, "Eskiden üretimin odağı üründü, sonra tüketicinin ihtiyaçları görünür oldu. Sonra markaların tüketicilerle konuşması geldi, marka aidiyeti geldi. Artık bu saydıklarımın yanında insan merkezli yeni bir anlayış iş dünyasına girdi. Markalar sürdürülebilirlik, karbon ayak izi, cinsiyet eşitliğini de benimseyerek müşterilerle insani alanda iletişime geçiyor" dedi.

Akşener, "Bu gelişmeler doğrultusunda hayatımızda dijitalleşmenin tetiklediği yönetim anlayışı var. Bir anlamda dijital meşveret. Biz bunu başaracağız. İYİ Parti dünyanın gerisinde kalan, 1920'lerin dünyasına giden bu anlayıştan Türkiye'yi kurtaracak" diye konuştu.

‘NASIL BU HALE GELDİK?’

"Peki biz bu hâle nasıl geldik? KPSS'den 92 puan alanı, eleyen, yerine de, 58 puan alanın AK Partili dayısı olduğu için atandığı, mülakat sistemiyle geldik.

Bin bir emekle okuyan, okutulan gençlerimiz işsizken, Saraydaki danışmanlarına, 5-10-15 maaş birden bağlayan, vicdansız bir yönetimle geldik.

Milletimiz başını sokacak evi, yiyecek ekmeği, giyinecek kıyafeti zor bulurken; Milletin ödediği vergileri, yandaşına yediren, devletin kaynaklarını, peşkeş çeken, sınırsız imkânlar sunduğu, 5'li çetesini beslemekle övünen, harami bir düzenle geldik.

Biz bu hâle; dünyadaki gelişmeleri inatla ıskalayan, dağıtık sistemden feyz alacağına, 2017 yılında ancak Fordizmi keşfedebilen, vizyonsuz bir zihniyet yüzünden geldik.

Cumhuriyetimizin değerlerini hiçe sayan, devlet yönetimi anlayışını hakir gören, kurumlarımızın içini boşaltan, demokrasi kültürümüzü ayaklar altına alan, adına da "Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi" denilen bu ucube sistem yüzünden geldik!

Hatırlayın, bu ucube sisteme geçiş için, bahaneleri neydi? Ayaktaki prangalardan kurtulmak. Vesayeti sona erdirmek. Hızlı karar almak. Türkiye'yi şaha kaldırmak ve uçurmak.

Şimdi soruyorum size; 2017 yılından bugüne baktığınızda, Türkiye'nin daha özgür olduğunu düşünen var mı? Kendisini daha hür hisseden var mı? Kendisini daha mutlu hisseden var mı? Kendisini daha huzurlu hisseden var mı? Milletten bihaber, saray talimatlarıyla yönetilen Türkiye'de; vesayetin sona erdiğine şahit olan var mı?

Ekonomiden sağlığa, dış politikadan eğitime kadar, Tek bir kişinin keyfine göre alınan kararların, en küçük faydasını gören var mı?

Kurumlarımızın, paramızın, hatta vatandaşlığımızın bile, değer kaybettiği bu sistemde, her geçen gün, yeni bir krize uyanan Türkiye'nin, hangi alanda şaha kalktığını, nereye doğru uçtuğunu bilen var mı?  Maalesef yok. Olamaz da. Çünkü; zamanın ruhunu yakalamak yerine, 18'inci yüzyılın normlarına hapsolan bir sistemin; 21'inci yüzyıl dünyasında, Türkiye'yi hiçbir yere götürmesi mümkün değildir. Bu kadar basit.

Şimdi ben böyle söyleyince; Bay Kriz yine alınacak. Kızacak, köpürecek, kürsülerden bağıracak. Varsın olsun. Elinden geleni ardına koymasın. Daha önce de defalarca söyledim, şimdi tekrar söylüyorum.

Bizim öznemiz; kişiler değil, sistemlerdir. Bizim meselemiz; şahıslarla değil, zihniyetlerledir. Bizim derdimiz; kavga çıkartmak değil, milletimizin ve memleketimizin çıkarları için makulde buluşmaktır."

‘PARLAMENTER SİSTEMİN EKSİKLERİ TABİİ Kİ VARDI’

"Bu yüzden ilk günden beri, arkadaşlarımızla birlikte, bu ucube sistemin karşısında duruyoruz. Parlamenter sistemin eksikleri, hataları, engelleri yok muydu? Elbette vardı.

Ama çözüm, 150 yıllık bir birikimi hiçe saymak, çöpe atmak değildi. Çözüm; parlamenter sistemi, günümüz şartlarına göre ıslah etmekti. 21'inci yüzyılın yönetim anlayışlarına, ayak uydurarak güncellemekti. Darbelerin, vesayetlerin, muhtıraların olmadığı bir parlamenter sistem inşa etmekti. Ancak onlar; kurumsal hafızamızı yok etmeyi, Cumhuriyet değerlerimizi hiçe saymayı, devlet geleneğimizi yıpratmayı seçtiler."

‘KOLTUK SEVDASI UĞRUNA TÜRKİYE’Yİ UÇURUMUN KENARINA GETİRDİLER’

"Hürriyeti değil, istibdatı seçtiler. Koltuk sevdası uğruna, bilerek ve isteyerek, Türkiye'yi uçurumun kenarına getirdiler. İşte tam olarak bu sebeple, biz de 6 siyasi parti olarak; önce partilerimiz bünyesinde, sonrasında da, genel başkan yardımcılarımız aracılığıyla, birlikte çalıştık.

"Koltuk İttifakı" ortaklarının aksine; farklılıklarımıza saygı duyarak, milletimizin ve memleketimizin ihtiyaçlarına odaklanarak, makulün kaybolduğu bir ortamda, ortak aklı ve istişare kültürünü çalıştırarak, 28 Şubat 2022'de, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmamızı tamamlayıp, genel başkanlar olarak imzaladık. Geçtiğimiz pazar günü de yeniden buluştuk. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'i, hayata geçirmek için, ilkelerimizi konuşup karara bağladık ve ülke gündemindeki gelişmeleri değerlendirdik.

Bu vesileyle buradan, başta, ev sahipliği yapan Sayın Ahmet Davutoğlu olmak üzere, toplantıya katılan sayın genel başkanlara, huzurunuzda bir kez daha, teşekkür etmek istiyorum. Allah bizleri milletimize karşı utandırmasın.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; "Ben yönetirim" yerine, "biz yöneteceğiz" diyen, "Ben bilirim" yerine, "makulde buluşacağız" diyen, "Ben başaracağım" yerine "el ele başaracağız" diyen, "Ben kazanacağım" yerine "milletimiz kazanacak" diyen bir sistemdir.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; tek adam sistemini ortadan kaldırıp, zamanın ruhuna uygun bir bakış açısıyla; Cumhurbaşkanı'nı; fark gözetmeksizin, tüm insanlarımızı temsil edecek şekilde, herkesin garantörü bir Cumhurbaşkanı olarak konumlandıran bir sistemdir.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; Cumhuriyet değerlerimizin üzerine inşa edilen, demokrasiyi içselleştiren, hukukun üstün, yargının adil, Meclis’in de yetkili olduğu bir sistemdir.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; bugüne kadar, içi boşaltılan her kurumu onaracak, kurumsal devlet hafızasını yeniden canlandıracak, her alanda liyakati esas alacak bir sistemdir.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; atanmışın, seçilmiş karşısındaki üstünlüğüne son verecek, milletin evi olan gazi Meclisimizi, yeniden yüceltecek, millet iradesinin üzerindeki, her türlü vesayeti, ortadan kaldıracak bir sistemdir.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; hukukun üstünlüğünü esas alacak, yargının bağımsızlığını koruyacak, cübbelere dikilen düğmeleri kopartıp atacak bir sistemdir.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; dış politikamızı, bir kişinin sevgisine, nefretine, ve egosuna indirgeyen, sığ bakış açısından kurtaracak, ülkemizi; 23 trilyon dolarlık, ekonomik coğrafyamızla buluşturacak, sığınmacı sorununu da, tarihin tozlu raflarına kaldıracak bir sistemdir.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; yandaş üretmeyen, kaynak tüketmeyen, Merkez Bankası'na karışmayan, işinin ehli kişiler tarafından yönetilen, ekonomimize ihtiyacı olan güveni veren bir sistemdir."

‘HAZIR OLUN, ÇOK AZ KALDI’

"Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; Türkiye'ye yakışacak, büyük Türk milletine yaraşacak, milletçe hak ettiğimiz, güçlü, zengin ve mutlu Türkiye'nin, kapısını açacak yegâne sistemdir. Hiç merak etmeyin, çok az kaldı!

Tarih özgürleşme yönünde akar. Tarihin akışına ters gidenler, akıntıda boğulmaya mahkûmdur. Nitekim, AK Parti ve liyakatsiz kadroları, yapılacak ilk seçimle birlikte gidiyor.

Bu artık bir tarih meselesi. Cümle alem biliyor ki; İYİ Parti her gün, güçlü adımlarla iktidara yürüyor. Allah'ın izni, milletimizin de teveccühüyle, bayrağı biz devralacağız. Ama rehavete kapılmak yok.

Alacağımız büyük sorumluluğun bilinciyle, durmadan çalışmaya devam edeceğiz. Ve evelallah, ülkemizi, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi denilen, bu ucube sistemden, bu istibdat rejiminden, çekip kurtaracağız.

Haksızlık yapmamak için adaleti, haksızlıkları engellemek için eşitliği, haksızlıkları dile getirmek için hürriyeti, haksızlıkları gidermek için de, hakkaniyeti getireceğiz!

Milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı kimliğimizle; Türkiye'yi, hak ettiği gibi, 21'inci yüzyılın ruhuna taşıyacağız!

Milletimizle el ele, kol kola verip; liyakatle eşitlenen, adaletle özgürleşen, sevgiyle güçlenen ve  mutlulukla konuşan Türkiye'yi, hep beraber inşa edeceğiz! Hazır olun, çok az kaldı!"

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar