'Bu yorgun ve yıpranmış defterin kapanması gerekir'

'Bu yorgun ve yıpranmış defterin kapanması gerekir'
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener seçim vaatlerini sıraladı.

Esra KOÇAK MAYDA


POLİTİKA - İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener kampanyasını Ankara’dan başlattı. ATO Kongre Merkezi’ndeki toplantıya, İYİ Parti Başkanlık Divanı, Milletvekilleri, GİK üyeleri, İl ve İlçe Başkanları ile milletvekili aday adaylarının yanı sıra binlerce kişi katıldı.

Salona sığmayan kalabalık için salon dışına ekranlar kuruldu.

Meral Akşener salona özel bir kareografi ile girdi.

Alkış ve sloganlar nedeniyle uzun süre konuşmasına başlayamayan Akşener; "İyi Parti iktidarında Türkiye yeniden Dünya’ya örnek olacak" dedi.

Son dönemde devlet gücünün vatandaş üzerinde baskı aracı haline dönüştüğüne dikkat çeken Akşener şunları söyledi;

"Çocuk üşürken, benim evim, benim yastığım diyemezsin. Cumhurbaşkanlığına karar verirken, bir düşüncem vardı. Devlet ile millet arasında uçurumu kaldırmak vardı.

Gittikçe artarak hırpalan insanlarımıza yalnız değilsiniz diyoruz. Ben bugün sizlere 16 yılını yaşamakta olan iktidarı eleştirmek için konuşmayacağım. Buna lüzum olmadığı için değil. Bir parti 16 yılın ardından özgürlük adı altında manifesto yayınlamaya ihtiyaç duyuyorsa kendi tükenmişliğini itiraf ediyordu. Artık bu yorgun ve yıpranmış defterin kapanması gerekir.

Ülkemiz son yıllarda birlikte başarmak fikrinden uzak kalmış, yapay kamlara ayrılmıştır. Güçlenen bir devlet anlayışına sahip olmalıyız. Biz bu nedenle bayram sofrasında buluşmaktan söz ediyoruz. Çünkü biz milletimizin bayram sofrasında toplanan büyük bir aile olduğuna inanıyoruz. Her ailede olduğu gibi kadınlar hayati önemdedir.

Son yıllardaki itilip kakılmaya son vermeye geliyoruz. İlk amacımız insan ve devlet arasındaki uçurumu kaldırmaktır. Devlet hizmet eşitliğini sağlamakla yükümlüdür. Devleti hantal yapısında kurtararak o hantallıktan beslenenleri bertaraf edeceğiz. Yandaş müteahhitlerin devlete yük olmasına son verilmelidir.

"YÖK'Ü TARİHİN SAYFALARINA GÖMECEĞİZ"

Üniversite camiasının kamburu olmaktan başka özelliği kalmayan YÖK’ü tarihin sayfalarına gömmek bize nasip olacak. FETÖ’nün sızmasına göz yumularak bertaraf edilen Kuleli Askeri Lisesi’ni yeniden açacağız.

Elbette biz de köprüler, yollar, hastaneler yapacağız. Ama bizim yaptıklarımızın sahibi müteahhitler değil millet olacak. Bizim yaptığımız köprülerden geçen de geçmeyen de para ödemek zorunda kalmayacak. Yaptığımız yollar üç beş yıllık olmayacak. Şehirlere hançer gibi saplanan rezidans müteahhitliği değil karakteri olan şehir planlamalarımız hazır.

Tarım ve hayvancılıkta yeniden dünyanın en gözdesi olmak için projeler hazırladık. Biz adımız gibi iyi olan hiçbir şeyi değiştirmeyeceğiz. Yanlış olan işlemeyen şeyleri düzeltmeye geleceğiz. Einstein’ın dediği gibi ‘Her şey olabildiğince kolay olmalı ama basitçe geçiştirilmemeli’ daha yola çıkarken ilan ettik güçlü bir Türkiye istiyoruz.

"YÖNETİM BOŞLUĞUNU DOLDURMAYA GELİYORUZ"

Savrulan sürüklenen Türkiye'yi, yükselen bir Türkiye yapmak istiyoruz. Bizim anlayışımızda devlet herkese kapısı açık olandır. Bir kişinin ayağına taş değse sahip çıkandır devlet. Öyle yönetmeli ki kimse kendini garip ve yalnız hissetmemeli.

Tüm bir devlet yapısı tek bir kişinin gönlünü hoş etme odaklı olduğu için yönetim boşluğu oluştu. Türkiye’nin politikaları sarsılıyor çünkü yönetim boşluğu var. Eğitimden adalete, ekonomiden güvenliğe çözülme var çünkü yönetim boşluğu var. Çocuklarımız taciz ediliyor, genç kızlarımız sokaklarda öldürülüyor. Kadınlarımız cinayetler kurban gidiyor çünkü yönetim boşluğu var. Ve biz bu yönetim boşluğunu doldurmaya geliyoruz.

"MİLLETİN PARASI HAR VURULUP HARMAN SAVRULMUŞ"

Önce ekonomiyi ele alacağız. Dünyanın en iyi ekonomilerini örnek alıp, örnek alınacak bir politika izleyeceğiz. Çok önemli isimlerle planlar yaptık. O plana göre Türkiye’yi kişi başı milli gelirde dünyanın ilk 10 ülkesi arasına yükselteceğiz. Bu ilk 5 yıldaki hedefimiz. Gerekli reformlar ve altyapıları düzenleyeceğiz.

Dünyanın en karmaşık vergi ve teşvik sistemi Türkiye’de. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok. Artık dünya bu sistemi basit ve sade hale getirdi. Biz de bu politikaya uygun bir sistem getireceğiz.

Son 16 yılda 4.5 trilyon liraya yakın para toplanmış. Milletin parası har vurup harman savrulmuş. Bu iş aynı zamanda akıl ve ahlak meselesidir. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ denilerek işin içinden çıkılamaz. İtibar kişinin sözünde durması, dürüst olması, hırsızlık ve yolsuzlukla anılmaması gibi üstün değerlerle anılmasıdır.

"ERGEN ANLAYIŞIYLA POLİTİKA YAPILMAZ"

Güç saygınlıktadır. Devlet olmak insanların ölmesi üzerine değil yaşaması üzerine politika yürütmektir. Devlet olursanız Afrin olmaz ve mülteci dalgası ile karşı karşıya kalmazsınız. Herkes kendi vatanında mutludur. 2019 Ramazan’ında bizim misafir olacağımız Suriye’de iftar yapacağımız bir politika izliyoruz. Devlet gibi olursanız 5 milyon Suriyeliye milyon dolarlar harcamak zorunda kalmazsınız. Türkiye’nin gücüne milletin aklını ve bilincini katmak gerekiyor. Türkiye’de devlet anlayışı mızıkçı ergen anlayışıyla yapılamaz. 200 milyon Türkçe konuşan insanın kalbidir Türkiye. Müslüman aleminin yüzünü döndüğü bir ülkedir ve bu hep böyle olmuştur. Türkiye hem de Avrupa’dır bu yüz yıllardır böyleydi.

"25 HAZİRAN’DA YENİ BİR GÜNE UYANACAĞIZ"

Demokratik usullerle 14 Mayıs 1950’de yapılan seçimlerle. Türkiye demokrasi tarihinde, bir büyük değişim yaşanmıştır. Bugün millet yeniden bir büyük değişime ihtiyaç duymaktadır.

25 Haziran, karamsarlıkların, krizlerin sürdüğü, hiçbir şeyin değişmediği bir gün olabilir ya da yepyeni, güzel bir iklimin hüküm sürdüğü, umutlar içinde yaşanacak bir gün olabilir. Hangisi olacağını aziz milletimiz belirleyecek.

Biz 25 Haziran sabahından itibaren yepyeni, ilkbahar güneşi gibi, hayat veren, nefes aldıran, yaz güneşi gibi, üşüyen yüreğimizi ısıtan bir Türkiye’de yaşamak için gece gündüz çalışıyoruz.

Türkiye’ye yeni bir güneş doğması için çalışmaktan asla yorulmayın. Yepyeni bir güneş doğacak ülkemizin üzerine. Yeter ki, her türlü olumsuzluğu geride bırak, yeter ki, yüzünü güneşe dön Türkiye."

Meral Akşener konuşmasının ardından sahneden ayrıldıktan bir süre sonra 100 genç ile birlikte dönerek salondakileri bir kez daha selamladı.

Öne Çıkanlar