Babacan: Siyasi partilerin kapatılmasının bir ceza yöntemi olmaktan çıkarılması gerekir

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), HDP'nin kapatılması istemiyle hazırlanan iddianameyi kabul etmesiyle ilgili konuştu.

Babacan, İzmir'in Ödemiş İlçesi'ndeki Gölcük Yaylası'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. HDP'nin kapatılması istemli iddianamenin Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmesini değerlendiren Babacan şunları söyledi:

"Biz siyasi partilerin kapatılmasının bir ceza yöntemi olmaktan çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz. Suçu olan varsa, bu şiddet olur, şiddeti teşvik olur, terör ya da nefret olur. Kişilerin tarafsız yargı süreçlerinden sonra bu yaptırımlarla karşılaşmasının daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'de tüzel kişilik oluşturmak, tabela asmak zor işler değil. Kapatıyorsunuz, başkası açılıyor. Parti kapatma ile hedeflenen neyse sonuç alınamıyor. Parti kapatma konusunun gündemden düşmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Sayın Erdoğan'ın AK Parti'nin kapatılması sürecindeki sözleri var. 'Partilerin kapatılması teklif dahi edilemez’ diye düzenleme yapmamız gerek’ diyordu. Dönüyor, dolaşıyor iş farklı noktaya geliyor. Ne olursa olsun biz ilkesel duruşumuzu sürdürüyoruz. Türkiye'de PKK terör örgütü gerçeği var. Mücadelenin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Terörle mücadelede başarı diye ortaya konan bir tablo var. Ancak örgütün Irak ve Suriye'deki varlığı devam ediyor. Bununla ilgili ne yapıyorsunuz? Terör örgütünün Türkiye'deki siyasi gölgesinin kalkması gerekiyor."

'SEÇİMLER BAMBAŞKA BİR UMUT OLACAK'

Türkiye'nin bambaşka bir umutla seçime gideceğini dile getiren Ali Babacan şöyle konuştu:

"Seçim öncesi en büyük vatandaş grubu kararsız. İktidara ilgi azalırken, kararsız kalan seçmen muhalefet tarafında da adres belirlemiyorlar. Seçim günü gelene kadar tercih ortaya koyacaklar. Türkiye çaresiz değil, bu iktidara mahkum değil. Alternatif var ve gittikçe de güçlenecek. En güçlü alternatif olarak DEVA Partisi var. Türkiye'yi yönetecek bir parti olarak siyaset denkleminin tamamını değiştirecek. Bambaşka bir umutla, yeni bir atmosferde sonraki seçime gidecek. Yeniden umut doğabilir ve yeniden bu ülke ayağa kalkabilir." (ANKA)