Bahçeli: İçimize sızmış işbirlikçileri unutmayacağız

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Sinan Ateş cinayeti ile ilgili eleştirilere tehditle yanıt verdi: Sürekli gündemde tutulan karanlık senaryoların müteahhitlerinin burnundan fitil fitil getireceğiz. İçimize sızmış işbirlikçileri unutmayacağız

Artı Gerçek - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugünkü grup toplantısında, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti ile sert mesajlar verdi, "Sürekli körüklenen karalama kampanyalarının, sürekli gündemde tutulan karanlık senaryoların müteahhitlerinin burnundan fitil fitil getireceğiz" dedi.

Cinayet sonrasında MHP'nin tutumuna karşı çok sayıda ülkücünün tepki olarak bıyıklarını kesmesini eleştiren Bahçeli şöyle konuştu:

"Bıyığını kesip ayrılanlar var. Aramızda manen olmayanların yokluğuyla ilgilenecek değiliz, hiç olmayanları da zaten umursayacak değiliz. Bayağı senaryoların hızımızı kesmesine göz yummayacağız. Her değerimizi muhafaza ve müdafaa edeceğiz. Damarımıza basanlarla yerin yedi kat dibine inseler de hesaplanacağız. Hukukun imkanını sonuna kadar kullanarak layık oldukları akıbetle kavuşturacağız."

'O PİTİ PİTİ KARAMELA SEPETİ' TEKERLEMESİYLE ADAYLARINI BULABİLİRLER'

Bahçeli, Cumhurbaşkanı adayını henüz açıklamayan Millet İttifakı'na şu önerilerde bulundu:

"13 Şubat’ta Cumhurbaşkanı adayını belirleyeceklermiş. Bu gidişle seçimlere bir gün kala da Cumhurbaşkanı adayının kim olacağını konuşuyor ve tartışıyor olurlarsa hakikaten şaşırmayacağız. Eğer karar veremiyorlarsa Noter huzuruna çıkıp kurayla adaylarını tespit etmeleri de bir seçenek olarak önlerinde durmaktadır. Buna akılları yatmıyorsa kısa ve uzun çöp çekilişi yapmak suretiyle zilletin talihli adayını çıkarabilirler. Bu da olmazsa “o piti piti karamela sepeti” tekerlemesiyle muhtemel adaylarını bularak ilan edebilirler."

Millet İttifakı tarafından dün açıklanan 'Ortak Mutabakat Metni'ni ihanet belgesi olarak değerlendiren Bahçeli, "Metin, bölücülüğe verilmiş güvence, Türkiye’yi sistem krizine sürüklemeyi hedefleyen sakat bir adım, milletin huzur ve güvenliğine kast eden sancılı ve ucube bir dayatma" olarak tanımladı.

'ADAYLIĞI AHLAKEN VE HUKUKEN MEŞRUDUR'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üçüncü kez aday olma tartışmalarına da cevap veren Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığı hukuka uygundur. Ahlaken ve hukuken meşrudur. Cumhurbaşkanımızın tekrar aday olmayacağını söylemek tamamen geçersizdir" dedi.

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeki yetki ve sorumluluklarıyla yalnızca bir kez seçildiğini belirten Bahçeli, "İkinci kez adaylığı tartışmasızdır. Vesayetçilerin başını kaldırması boşunadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın tekrar seçilmesi için geceyi gündüze katacağız" ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin konuşmasındaki satır başları şöyle:

"Verilemeyecek bir hesabımız olmamıştır. Bazıları bizi hazmedemez, tanıyamaz. Tutamayacağımız sözü dilimize koymadık. Önümüze çekilmiş engelleri gün be gün aşarak tıpkı bir akıncı gibi ilerledik. Kuyuya attılar vakti saati geldiğinde Yusuf olduk çıktık. Bulanık akan suların günü geldiğinde durulacağına inandık. Hakkımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Milli haysiyetimizi ve dava onurumuzu çiğnetmeyeceğiz. İrade bizden yanadır, istiklal bizden yanadır, istikbal bizden yanadır.

"MHP'ye zincir vurmak, kelepçe takmak hiçbir alçağın, hiçbir ahlaksızın harcı ve haddi değildir. Sürekli körüklenen karalama kampanyalarının, sürekli gündemde tutulan karanlık senaryoların müteahhitlerinin burnundan fitil fitil getireceğiz. Kötülükleri unutursak kanımız kurusun.

"Etrafımızda dolaşanları görüyoruz, zehir ve zillet saçanları takip ediyoruz, fitne yayan siyasetçileri, sözde gazetecileri, ülkeden korkakça kaçmış şerefsizleri, FETÖ'cü hainleri, bölücü mihrakları, köksüzleri, kimliksizleri rezil rüsva etmek için uygun zamanı bekliyoruz. Bize kan sıçratmak isteyenlerin alayının elinde, yüzünde ve vicdanında şehitlerimizin kanı vardır. Şeytanın uşaklarına, milletin evlatları yenilmeyecektir. İçimize sızmış işbirlikçileri ayrıca ve dikkatle değerlendireceğiz. Onları unutmayacağız.

"İyi günü herkes paylaşır, mühim olan zahmetli dönemlerde bir ve beraber olmaktır. Zorlu mücadele dönemlerinde masa altına saklanıp üç maymunu oynayanlarla işimiz olamaz, kalbimiz bir atamaz ve atmayacak.

"Özellikle hatırlatmak isterim ki, Türkiye'ye ve Türk milletine kalkan elleri kırmak, saldırıları engellemek ve gerekirse canımızı feda etmek bizim için şereftir. Bize FETÖ'cüler saldırıyormuş, saldırsınlar. PKK'lılar saldırıyormuş, saldırsınlar. Zillet ittifakı ağız birliği etmiş, bize iftiralarını kusuyorlarmış, yapsınlar. Himaye edenimiz Allah, destekçimiz büyük Türk milletidir. Açık hesap 14 Mayıs 2023 tarihinde sandıkta görülecektir. Partimizin zor durumda olduğunu söyleyen çapulcular vardı. Sanıyorum bunların hepsi Amasya'yı görmüştür. Amasya'dan ders almışlardır. Amasya'daki heybetten küçük dillerini yutmuşlardır.Sanıyorum bunların hepsi Amasya'yı görmüştür. Amasya'dan ders almışlardır. Amasya'daki heybetten küçük dillerini yutmuşlardır.

"Kiralık anket şirketleri, Amasya'ya baktınız mı? Sosyal medyadaki namussuzlar, Amasya'daki şahlanışı izlediniz mi? Yeni başlıyoruz, alayınızı birden çılgına döndüreceğiz. 14 Mayıs'a kadar konuşsunlar, sonra sıra Türk milletine gelecektir.

"Aramızda manen olmayanların yokluğuyla ilgilenecek değiliz, hiç olmayanları da zaten umursayacak değiliz. Bayağı senaryoların hızımızı kesmesine göz yummayacağız. Her değerimizi muhafaza ve müdafaa edeceğiz.

"Bıyığını kesip ayrılanlar var. Aramızda manen olmayanların yokluğuyla ilgilenecek değiliz, hiç olmayanları da zaten umursayacak değiliz. Bayağı senaryoların hızımızı kesmesine göz yummayacağız. Her değerimizi muhafaza ve müdafaa edeceğiz. Damarımıza basanlarla yerin yedi kat dibine inseler de hesaplanacağız. Hukukun imkanını sonuna kadar kullanarak layık oldukları akıbetle kavuşturacağız. Cumhuriyetin 100. yılını umutla karşılayacağız.

"MHP 54 yıllık siyasi tecrübesiyle Türkiye Yüzyılına hazırdır. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığına itiraz ve tepkilerini yoğunlaştırmaları, milletimizin umutlarını küllemektir. Bu beyhude çabaların sonucu elbette hüsrandır. Sayın Erdoğan'ın adaylığı bal gibi, buz gibi Anayasa'ya uygundur, ahlaken ve hukuken de meşrudur. Cumhurbaşkanımızın tekrar aday olmayacağını söylemek tamamen geçersizdir. 16 Nisan 2017 tarihli halk oylamasıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir. Bu yeni yönetim modeli nevi şahsına münhasır bir başkanlık sistemidir. Bu sistem içinde 1 dönem yetkilerini kullanan cumhurbaşkanının tekrar aday olamayacağını iddia etmek siyaseten ağır kusurdur. Yeni sistemin doğasına ve işleyiş mantığına aykırıdır.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeki yetki ve sorumluluklarıyla yalnızca bir defa seçilmiştir. İkinci kez adaylığı tartışmasızdır. Vesayetçilerin başını kaldırması boşunadır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın tekrar seçilmesi için geceyi gündüze katacağız. İstiyorlar ki kukla gibi yönetilen bir cumhurbaşkanı olsun. Bekliyorlar ki boyun eğen, taviz veren bir cumhurbaşkanı göreve gelsin. Geçti o günler. Suyu tersinden akıtmak geldiğimiz bu aşamada imkansızdır. Millet kararlıdır, sevdalılarını yarı yolda bırakmayacaktır. Söz milletindir, sıra milletindir. Zillet ittifakı da sıfırı çekecektir. Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayıyla uğraşmasın, FETÖ ve PKK'nın sırtını sıvazlayan İP Başkanı işine baksın. Bizim kararımız nettir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs'ta açık ara farkla seçilecektir. MHP de milletvekili sayısını beklentilerin üzerinde artıracaktır. Sabrımızı zorlamasınlar, ayranımızı kabartmasınlar. Konuşursak derinden, hiçbiri kalkamaz yerinden.

Zillet ittifakı kaynayan kazan misali kapak tutmuyor. İttifak ortağı partilere hakim olan panik havası gözlerden kaçmıyor. 13 Şubat’ta Cumhurbaşkanı adayını belirleyeceklermiş. Bu gidişle seçimlere bir gün kala da Cumhurbaşkanı adayının kim olacağını konuşuyor ve tartışıyor olurlarsa hakikaten şaşırmayacağız. Eğer karar veremiyorlarsa Noter huzuruna çıkıp kurayla adaylarını tespit etmeleri de bir seçenek olarak önlerinde durmaktadır. Buna akılları yatmıyorsa kısa ve uzun çöp çekilişi yapmak suretiyle zilletin talihli adayını çıkarabilirler. Bu da olmazsa “o piti piti karamela sepeti” tekerlemesiyle muhtemel adaylarını bularak ilan edebilirler.

Buna yanaşmıyorlarsa, Beyaz Saray’a telefon edip veya bir ulak gönderip Biden’in son talimatını alarak karşımıza çıkarlar. Zillet ittifakı acizdir, fırsatçıdır, ucuz siyasetçilerin kumkumasıdır.

Dün açıkladıkları “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” sadece göz boyayan, işin özünde Türkiye alerjisini ve millet muhalifliğini netleştiren bir siyaset kofluğudur. Bugüne kadar paylaşılan, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni”ne, “Temel İlkeler ve Hedefler Mutabakatı”na, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi”ne, “Kurumsal Reformlar Raporu”na ve “Seçim Güvenliği Raporu”na yeni bir zillet halkası ilave edilmiştir. Ortak Politikalar Mutabakat Metni dedikleri ortak ihanet belgesi, yıkım beyannamesidir.

Dün gündeme taşınmış olan bu metin, bölücülüğe verilmiş güvence, Türkiye’yi sistem krizine sürüklemeyi hedefleyen sakat bir adım, milletin huzur ve güvenliğine kast eden sancılı ve ucube bir dayatmadır. Türk milleti zillet ittifakının sipariş metinlerine katiyen itibar etmeyecektir. Kervan yürüyecek, Türkiye büyüyecek, Cumhur İttifakı ve Milliyetçi Hareket Partisi gücüne güç ekleyecektir. Şimdi sıra milletimizdedir. Şimdi sıra tarihin hükmüyle hareket etmektir.

İsveç ve Danimarka başta olmak üzere Kur’an-ı Kerim’e ve inançlarımıza yönelik yaygın tahrik ve azgın saldırıları nefretle kınıyoruz.

İsveç’in NATO üyeliğini derin dondurucuya alınmasından yanayız. Buna karşılık Finlandiya’nın kendi özel şartları çerçevesinde NATO üyeliğinin makul olduğu hususunda Sayın Cumhurbaşkanımızla aynı görüşü paylaşıyoruz. Kitabımıza el uzatan din ve millet düşmanlarına her anlamda kapalı ve karşı olduğumuzu da buradan açıklıyorum. Geçen hafta dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın İran Büyükelçiliğine yapılan kanlı saldırıyı kınıyor, hayatını kaybeden soydaşımıza Allah’tan rahmet diliyor, can Azerbaycan’ın her zaman yanında olacağımızı belirtiyorum. Unutulmasın ki, Azerbaycan ne kadar Türk ise güneyi de o kadar Türk’tür ve bizim can beraberimizdir.

Diğer yandan EYT düzenlemesinin yasalaşması konusunda üstümüze düşen katkıyı TBMM Genel Kurulu’nda mutlaka vereceğimizin, bu mağduriyetin sonlanması için her aşamada yapıcı ve destekleyici tavrımızı göstereceğimizin bilinmesini özellikle arzu ediyorum."