Bahçeli: Sosyal medyanın mutlak suretle denetim altına alınması şarttır

Bahçeli: Sosyal medyanın mutlak suretle denetim altına alınması şarttır
MHP Lideri, Sedat Peker'in iddialarına doğrudan göndermede bulunmadan, sosyal medyanın denetim altına alınması gerektiğini söyledi.

MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu. 

Bahçeli, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in son iddialarının tartışıldığı bir dönemde, Peker'in iddialarına doğrudan göndermede bulunmadan sosyal medyaya denetim getirilmesi çağrısında bulundu.Konunun bir an önce hukuki temele bağlanması gerektiğinin de altını çizdi. Bahçeli "Hiç kimse yürüyüşümüzü engelleyemeyecektir. Son gelişmeler göstermiştir ki, sosyal medyanın mutlak surette denetim altına alınması şarttır. Bunun yanı sıra ahlaki ve hukuki açıdan sınırlandırılması hayat memat konusudur." dedi.

'HUZURUMUZ SOSYAL MEDYANIN DİPSİZ KUYULARINDA TAHRİP EDİLMEYECEK'

MHP Genel Başkanı sosyal medyanın denetim alınması konusunda şunları söyledi: 

"Bu kapsamda 1 Ekim 2022 tarihinde, TBMM çalışmalarına başlar başlamaz hazırlığı büyük oranda tamamlanmış olan sosyal medya düzenlemesi kanunlaştırılarak gittikçe büyüyen, huzur ve güvenliğimizi artan şekilde yutan kara delik hukuki bir temele bağlanmalıdır."

"İnsanların özel hayatlarının siyaset malzemesi yapılması vahim bir ahlaksızlıktır. Siyaset yapıyor olmanın bir erdemi olmalıdır. Siyaset hizmet değil hizip ve hüsran üretirse bunun altından kalkılması çok zordur. Şayet bir suç varsa, üstelik suçlu tespit edilmişse bununla ilgili ne yapılacağı, hangi işlemlerin sırasıyla tatbik ve temin edileceği yürürlükteki mevzuat hükümlerince açıktır, bellidir."

"Yargısız infazların demokrasi ve hukuk ilkeleriyle bağdaşmadığı meydandadır. Sosyal medya ifşalarının peşine düşüp siyaset oluşturmaya, rant ve ikbal devşirmeye heveslenen muhalefet partilerinin acizliği, fırsatçılığı ve tükenmişliği artık örtülemeyecek kadar ileri noktadadır."

"Müşahede ettiğimiz gerçek de budur. Toplumsal huzurumuzun yanında milli birlik ve güvenliğimiz sosyal medyanın dipsiz kuyularında tahrip edilemeyecektir. Böylesi bir zillete asla müsaade edilmeyecektir. Türkiye bir hukuk devletidir."

KILIÇDAROĞLU'NA PROVOKASYON ELEŞTİRİSİ

Devlet Bahçeli, sosyal medya üzerinden provakasyon yapıldığını da ileri sürdü, bu konuda uyarılarda bulununan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi:

"Hukukun üstünlüğü herkes için bağlayıcıdır. FETÖ yöntemleriyle sonuç almaya, siyaseti dizayn etmeye, 2023 seçimlerini lekelemeye azmetmek, uyarıyorum ki, hiç kimsenin muvaffak olamayacağı karanlık bir teşebbüstür."

"Bu tip bir teşebbüs elbette faillerini ve figüranlarını rezil edecek, cezai sorumluluk altına sokacaktır. Sosyal medya aracılığıyla provokasyon üstüne provokasyona meyledenler Türkiye’nin önüne taş koymaya muktedir olamayacaklardır. Buna en başta aziz milletimiz prim ve izin vermeyecektir. "Gelecek aylarda her türlü provokasyona maruz kalacağız" diyerek aklınca ön alan, cambaza baktırarak provokatörlüğün ana karargahını kuran CHP Genel Başkanı’nı da siyasi edep ve terbiye sınırlarına mutlaka dönmelidir."

"Dahası pervasızlığının ve pişkinliğinin siyaset mücadelesine bir şey kazandırmayacağını aklından bir an olsun çıkarmamalıdır. Bizatihi kendi ağzından siyasi hayatının sonuna geldiğini itiraf ve ifade eden Kılıçdaroğlu için gerçekten de 2023 bitiş ve tasfiye yılı olacaktır. Bunu görmesi şahsı ve partisi adına hayırlı bir gelişmedir. Bu savruk ve sefil zihniyet Cumhuriyet’in kuruluş felsefesiyle yollarını ayırmakla kalmamış, emperyalizmin tetikçisi, zalimlerin dümencisi, Türkiye muhaliflerinin çatlak sesi haline gelmiştir."

'TÜRK MİLLETİ YAPTIKLARINI YANINA BIRAKMAYACAK'

Devlet Bahçeli, Kılıçdaroğlu'na, öğretmenlere gaz sıkan polislerle ilgili paylaşımı nedeniyle de yüklendi, polisin tutumuna sahip çıktı:

"Saklanacak, gizlenecek, hatta kaçacak durumu da kalmamıştır. Kılıçdaroğlu’nun demokrasi anlayışı sakat, milliyetçilik iddiaları sahte, adalet ve siyaset zihniyeti batıktır. Sokak aralarında kanunsuz gösteri yapan görevli ve nöbetçi provokatörlere Türk polisinin hukuk çerçevesinde yaptığı müdahale anlaşılan Kılıçdaroğlu’nu çileden çıkarmıştır."

"Zira Kılıçdaroğlu askerimizin de, polisimizin de, milli güvenliğimizin de karşısındadır. Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir sokak eyleminde görevinin gereğini yapan cesur bir polisimiz hakkında Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla suç duyurusu yapılması namertliktir. CHP işte budur. Sözde "Öğretmene yapılan efeliği affetmeyeceğiz" diyen Kılıçdaroğlu’na diyorum ki, sen affetsen ne yazar, affetmesen ne çıkar. Asıl Türk milleti seni affetmeyecek, bu yaptıklarını yanına bırakmayacaktır.  Milliyetçi Hareket Partisi kahraman güvenlik güçlerimizin sonuna kadar yanındadır."

Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da hem Kılıçdaroğlu'na hem de altılı masaya eleştirilerde bulundu, 

'CUMHURBAŞKANI ADAYI MEÇHUL...'

"Zilletin diğer ortaklarının da esasen ve öz itibariyle Kılıçdaroğlu’ndan bir farkı yoktur. Kumaş aynı kumaş, zihniyet aynı bozuk ve çarpık zihniyettir. Bize göre, Kılıçdaroğlu’nun "altı lider aynı şeyleri söylüyoruz" sözünün ilk ve öncelikli muhatabı bellidir. Nitekim bu iddiasının doğru olup olmadığının tavzihi ve tefriki zillet ittifakının diğer beş ortağının sorumluluğu altındadır. Bu düşkün ve düşük ittifakın aynı şeyleri söylediklerinin ifadesine rağmen henüz Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı meçhuldür, muammadır."

"Geçmişte denenmiş ve test edilmiş siyaset eskilerini tekraren gündeme getirip Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili tartışmaların istikametini değiştirmeye çalışmak zillet adına beyhude bir çırpınıştır. Bir isim üzerinde uzlaşmaktan aciz kalan, birbirine sürekli çalım atan, kulisleri kaynatan, dedikodu çarkını döndüren partilerin asıl üzerinde durmaları gereken husus aynı şeyleri söylemeleri değildir. Önemli olan söylediklerinin ne kadar arkasında durdukları, üstelik ne anladıkları meselesidir. Zillet ittifakı fikri ve fiili olarak dağılmıştır. Masa devrilmiş, altından CHP’nin kuklası olduğu aşikar olan "Emek ve Özgürlük" isimli sol ve bölücü bir ittifakın ortaya çıktığı görülmüştür. HDP’nin bu ittifaka eklemlenmesi taktik bir hamledir, zelil bir kurmacadır, sinsi bir kurnazlıktır. Emperyalizmin kumandası altına giren sol blokun kaçınılmaz bir durum muhasebesi yapması da tutarlılık gereğidir."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar