CHP hakkında Yargıtay'a kapatma davası ihbarı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iddianamesinin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na Cumhuriyet Halk Partisi hakkında kapatma davasına yönelik ihbarda bulundu.
Artı Gerçek- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bugün duyurduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iddianamesinin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na Cumhuriyet Halk Partisi hakkında kapatma davasına yönelik ihbarda bulundu.
Başsavcılık ihbarı, Anayasa'nın 68 ve 69. maddeleri ile Siyasi Partiler Kanunu’nun "Anayasadaki yasaklara aykırılık halinde partilerin kapatılması" başlığını taşıyan 101. maddesi ve devamındaki düzenlemelere dayandırıldı.
İBB iddianamesi tamamlandı: İmamoğlu hakkında 2 bin 352 yıla kadar hapis isteniyor
BAŞSAVCILIK: YARGITAY BAŞSAVCILIĞINA YAPILAN İHBAR VASFINDADIR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "Cumhuriyet Halk Partisi’nin kapatılması yönünde bildirimde bulunulmamıştır, iddianamede de açıkça belirtildiği gibi siyasi partiler kanunu gereği bildirimde bulunulmuştur" denildi. Başsavcılık açıklamasında, "Bildirim Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan ihbar vasıfındadır" ifadelerine yer verildi.
Özgür Özel: Ekrem İmamoğlu'nu Cumhurbaşkanı yapacağız
Başsavcılık, ilgili bildirim yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Anayasa’nın 69. maddesi, siyasi partilerin mali faaliyetlerinin yargı denetimine tabi olduğunu belirtmiş; suç gelirleriyle finansman sağlanmasının demokratik düzene bağdaşmayacağını vurgulamıştır. Suçtan elde edilen gelirle parti binası satın alınması, delegelerin iradesine maddi menfaat sağlayarak veya sağlanacağı yönünde vaatte bulunarak oy tercihlerine müdahalede bulunulması demokratik siyasi yaşamın meşruiyetini zedeleyen en ağır fiillerden biridir.
Yukarıda açıklanan tespit ve deliller uyarınca;
Seçim çalışmaları için kamu kaynaklarının suistimal edildiği, suç gelirlerinin parti üst yönetiminin bilgisi ve onayıyla bir havuza (sistem) aktarıldığı, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen kişi beyanlarıyla rüşvet ağının itiraf edildiği, parti tüzel kişiliği için satın alınan bina bedelinin kaynağına ilişkin para akışlarının belgelenmediği ve bu paraların suç geliri olduğunun parti üst yönetimince de bilindiği tanık anlatımlarıyla anlaşıldığı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin, suçtan kaynaklanan gelirlerle partiye malvarlığı kazandırdığı, suç gelirleri ile seçim çalışmaları yürüttüğü ve bu fiillerin parti organları tarafından bilinçli, sistematik ve süreklilik arz edecek bir biçimde gerçekleştiği tespit edilmiştir.
Soruşturma dosyamız kapsamında temin edilen USOM raporu uyarınca tespiti yapılan 11.360.412 vatandaşın güncel yurt içi ve yurt dışı seçmen kütük verilerinin Cumhuriyet Halk Partisi tüzel kişiliğinden hukuka aykırı bir şekilde yayıldığı ve bu veriler üzerinden seçmenlere ait başka kişisel verilerin işlendiği, bu veriler ile de Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl örgütü tarafından seçim çalışmalarının yürütüldüğü, bu suretle demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez olan seçmen iradesinin manipüle edilmeye çalışıldığı, parti organları tarafından bilinçli, sistematik ve süreklilik arz edecek bir biçimde yürütüldüğü anlaşılmıştır.
Soruşturma dosyamız kapsamında yapılan tespitler ışığında, Cumhuriyet Halk Partisinin ülke genelinde ve yerelde gerçekleşen seçimlerin güvenilirliğine ve seçmenin iradesini etkilemeye, demokratik düzeni etkilemeye yönelik, sistematik ve süreklilik arz edecek şekilde müdahalede bulunduğu anlaşılmakla, Cumhuriyet Halk Partisi hakkında Anayasa’nın 68 ve 69. maddeleri ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 101. ve devamı maddeleri uyarınca gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığımızca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulmuştur."