DEM Parti Ankara Eşbaşkan adayı Öztürk Türkdoğan: Aday çıkarmamız MHP’den Yavaş’a oy kaymasına neden olacaktır’

DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Öztürk Türkdoğan, çalışmalarını Artı Gerçek'e anlattı. AKP'li Galip Ensarioğlu’nun sözlerine yanıt veren Türkdoğan, “Aday çıkarmamız MHP’den Mansur Yavaş’a daha fazla oy kaymasına neden olacaktır dedi.

Seda TAŞKIN


ANKARA - Yerel seçimlere bir aydan kısa süre kala partiler de sahada çalışmalarını hızlandırdı. DEM Parti bu seçimlerde Ankara Büyükşehir Belediye adayları olarak Öztürk Türkdoğan ve Gültan Kışanak’ı aday gösterdi. Gültan Kışanak’ın cezaevinde olmasından kaynaklı çalışmalarını kısıtlı koşullarda yürütürken, oluşturulan bir heyet ile sesini duyurmaya çalışacak. Öztürk Türkdoğan ise Ankara’da çalışmalarını sürdürüyor. Yerel seçimlere günler kala Öztürk Türkdoğan ile hem adaylık sürecini hem de Ankara’da yürüttükleri çalışmaları konuştuk.

Türkdoğan, ekonomik krizin iktidarın politikalarından kaynaklandığını belirterek, bunun giderilmesinin yolunun da yeni bir barış süreci olduğunu anlatmaya çalıştıklarını belirtti. Türkdoğan, AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun DEM Parti’nin aday çıkarmasının CHP’nin lehine olduğuna dair sözlerine de, “Galip Ensarioğlu’na sormak istiyorum; sizin adayınız eski MHP’li bunun farkında mısınız? Belki de bizim aday çıkarmamız MHP’den Mansur Yavaş’a daha fazla oy kaymasına sebep olacaktır” şeklinde cevap verdi.

'ADAYLIK SÜRECİ ANİ VE HIZLI OLDU'

-İlk olarak adaylık sürecinizin nasıl geliştiğini sormak istiyorum. Adaylık teklifi geldiğinde ne hissettiniz?

"Ankara'da aday çıkartma kararımızı daha önceden açıklamıştık. Kadın arkadaşlarımız Gültan Kışanak’ı önerdiler ve Gültan Kışanak da düşündükten sonra adaylık teklifini kabul etti. Bizde eşbaşkanlık sistemi olduğu için ben de bu görevi üstleneceğimi belirterek, kabul ettim. Gülten Kışanak ile birlikte eşbaşkan adayı olmak hakikaten önemli. Çünkü Gültan Kışanak bizim bir değerimizdir. Ben de uzun yıllar Ankara’da yaşayan biri ve partinin de Merkez Yürütme Kurulu üyesi olarak bu görevi kabul ettim. Benim için ani ve hızlı oldu. Bizim gibi parti yöneticileri bu tip zamanlarda görev ve sorumluluk almayı bilen insanlarız. Bu açıdan da normal karşılıyorum."

‘MERKEZİYETÇİ, OTORİTERİ TEK ADAM REJİMİYLE HİÇBİR SORUNU ÇÖZEMEZSİNİZ'

- DEM Parti’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak hayata geçirmek istediğiniz projeleriniz nedir?

"Ankara Büyükşehir Belediye eşbaşkan adayları olarak ana temamız ‘yerel demokrasiyle özgür kentlere’ sloganıyla yerel yönetim anlayışımızı aktarmaktır. Burada da en temel ilkemiz olan yerel yönetimlerin idari, mali ve siyasi açıdan özerk olması gerektiğini anlatıyoruz. Türkiye’nin şu anki idari modeli, katı merkeziyetçi, otoriter, tek adam yönetimine dayalı antidemokratik bir yönetim. Böyle bir yönetimle yönetilen bir ülkede, yeni bir yerel yönetim anlayışı ortaya koymak zorundasınız. Aksi takdirde zaten hiçbir sorunu çözemezsiniz. Biz farkımızı bu nedenle ortaya koyuyoruz."

"Türkiye’nin mevcut idari yapısının kesinlikle değişmesi gerekir. Tersine bir yönetim anlayışı ile yani merkezden değil, yerinden yönetim anlayışının egemen kılınması gerekir. Bu da yerel yönetimlerin idari, mali ve siyasi açıdan özerkliğini getirir. Tam da burada Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının Türkiye tarafından konulan çekincelerinin de kaldırılarak uygulanmasını savunuyoruz. Türkiye şu anda çekince koymadığı maddeleri bile uygulanmıyor. Türkiye kayyım rejimi uygulayarak Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartını zaten rafa kaldırmış durumda. Bir an önce kayyım rejimine son verin diye Türkiye’yi defalarca uyarmıştır. Dolayısıyla öncelikle biz hani yerel yönetim anlayışımızı ortaya koyuyoruz."

‘EKONOMİK KRİZİN GİDERİLMESİNİN YOLUNUN YENİ BİR BARIŞ SÜRECİ OLDUĞUNU ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ’

"Diğer bir konu ise Türkiye’nin temel meselelerini anlatmaya devam edeceğiz. Kürt sorunu çözülmediği için, çatışma ve savaş siyaseti devam ettirildiği için Türkiye ağır bir ekonomik krizin pençesinde şu an. Bu ekonomik krizde herkes mağdur olmuş durumda. Türkiye tarihinde ilk defa milyonlarca hem bütçeden hem de gayrisafi yurt içi hasıladan, yani milli gelirden almaları gereken payı alamıyorlar. Ortalama yüzde 15-20 arası sosyal güvenlik kurumuna yapılan destek bu sene yüzde 10’a düşürülmüştür. 20 sene önce emekliler milli gelirden yüzde 6,7 pay alırken şu an yüzde 3’e düşmüş durumda. Bunun sebebi AKP’nin uyguladığı savaş siyasi ve elbette ekonomi politikasının faizciye ve rantçıya peşkeş çekilmesi. Biz bunları anlatacağız ve bunun giderilmesinin yolunun da yeni bir barış süreci olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. "

‘BU ÜLKE MUTLAKA BARIŞI YAKALAMAK DURUMUNDADIR’

"Gültan Kışanak ilk mesajında 'Amed’den Ankara'ya, Ankara’dan tüm Türkiye’ye toplumsal barış köprüleri kurmak için aday olduğunu' açıkladı. Ben de bir insan hakları savunucusu olarak yıllardır bunun için mücadele ediyorum. Benim siyasete girişteki en önemli motivasyonum budur. Bu ülke mutlaka ve mutlaka barışını yakalamak zorundadır. Barışla birlikte ancak bütün bu krizlerin üstesinden gelebiliriz. Araştırmacı İzzet Akyol’un yaptığı bir araştırmaya göre son 40 yıl Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı silahlı çatışma ortamı nedeniyle harcanan para doğrudan ve dolaylı olarak 4 buçuk trilyon dolara yakın bir paradır. Yani bununla siz yeni bir Türkiye inşa edersiniz."

‘KAYYIM ATAYACAKSANIZ SEÇİMLERİ İPTAL EDİN’

- İktidarın kayyım politikalarından bahsettiniz. Yeniden kayyım atanma riskine karşı nasıl önlemler alıyorsunuz, buna dair neler söylemek istersiniz?

"Bir ülkede kayyım rejimi varsa zaten o ülkede bir demokratik yönetim yoktur. Diğer partilerin tamamının iktidara kayyım rejiminin bir daha akıllarından geçirmemesi gerektiğini söylemesi gerekir. Biz bir seçime giriyoruz ve halk iradesiyle belediye eşbaşkanlarımızı seçeceğiz ama bakıyorsunuz kayyım tartışmaları yapılıyor. Bu olacak iş değil, o zaman yani seçimleri iptal edin. Kürt kentlerinde halk oylaması ile seçimler yapıldı. Halk mutlaka eşbaşkanlarına ve belediyelerine sahip çıkacaktır ve demokratik tutumunu ortaya koyacaktır. "

'EŞİT TEMSİLİYET MOR ÇİZGİMİZDİR'

- Eşit temsiliyet konusundan bahsetmişken, kadın politikalarınıza ilişkin yapacağınız çalışmalarınızdan da bahsedebilir misiniz?

"Kadın arkadaşlarımız 2 Mart’ta Ankara Kuğulu Park'ta ‘Ankara’nın mordemi’ sloganıyla Gülten Kışanak şahsında bir kampanya başlattılar. Çeşitli feminist gruplar da bu konuda yakında açıklama yapacaklar. Ayrıca bir kadın seçim büromuz açılacak ve ora üzerinden çalışmalar yapılacak. DEM Parti bakımından eşit temsiliyet kesinlikli bir mor çizgidir. Bu modeli Türkiye’ye kesinlikle yerleştireceğiz. Siyasal partiler kanununda eşbaşkanlık modeli var. Şu anda bizim siyasi partimizdeki eşbaşkanlarımız yasal olarak eşbaşkandır. Ancak eşbaşkanlık sistemini bir suçlama konusu yapabiliyorlar. Bu suçlamalar yapılırken partilerin içerisindeki kadınlar da onları seyrediyor. Ya ben bir erkek olarak gerçekten utanıyorum. Gülten Kışanak hapiste bir siyasi rehine olarak sorumluluk alıp Ankara’da eşbaşkan adayı oluyorsa, biz de bunu sonuna kadar savunup bütün bu çalışmaları yapıyorsak, diğer partilerdeki kadınların da kadınların eşit temsiliyeti konusunda söz kurmaları gerekir. Aksi takdirde onlar samimiyetsiz davranmış olur."

- Gültan Kışanak’ın cezaevinde olmasından kaynaklı kısıtlı olanaklarla seçim çalışması yürütecek. Bu konuda nasıl bir yol izleyeceksiniz, bir planlamanız var mı?

"Arkadaşlarımız Gültan Kışanak ile iletişim halindeler. Kendisini seçim mesajlarını alıyorlar ve onun mesajlarını halk buluşmalarda paylaşıyorlar ve paylaşmaya da devam edecekler. Bu konuda kadın arkadaşlardan oluşan bir ekimiz var."

'AKP İÇİNDEKİ KÜRTLERE SESLENİYORUM; MHP'YE TESLİM OLDUNUZ'

- DEM Parti’nin gündeminde olan konulardan birisi de anadilde hizmet konusu. Çalışmalarınızda anadil konusuyla ilgili ne tür çalışmalar yürüteceksiniz?

"Seçim bildirgemizde anadil konusu çok net. Parti olarak biz zaten çok kültürlülüğü ve çok dilliliği savunuyoruz. Türkiye’nin de bunun savunması gerekir. Meclisteki tartışmalarda Kürtçe veya diğer dillerde konuşmalar olduğunda mikrofon kapatılıyor. Şimdi mikrofonu kapatanlar seçim çalışmalarında sahaya indiklerinde Kürtçe veya Arapça selamlama yapıyorlar. Çok samimiyetsiz davranıyorlar. 2013 yılında akil insanlardan oluşan heyetlerin hazırladığı raporlar hükümete sunulmuştu ve Türkiye halkının yüzde 70’inden fazlası Türkiye’de anadilde eğitim öğretim yapılmasını destekleyerek karşı olmadıkları ifade etmişti. Türkiye çok gerilere düştü. Ben AKP içindeki Kürtlere seslenmek istiyorum; MHP’ye teslim oldunuz. MHP’nin bu dil yasakları, konser yasakları uygulamalarına ses çıkartmıyorsunuz.

‘ADAY ÇIKARMAMIZ MHP’DEN MANSUR YAVAŞ’A DAHA FAZLA OY KAYMASINA SEBEP OLACAKTIR’

"Dil konusu açılmışken şunu da eklemek istiyorum. Geçenlerde AKP’nin Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun bazı sözlerini okudum. Bizim Ankara’dan aday çıkarmamızın CHP’nin lehine olduğuna dair inanılmaz bir manipülasyon yapmış durumda. Ben de şimdi Galip Ensarioğlu’na sormak istiyorum, sizin adayınız eski MHP’li bunun farkında mısınız? Mansur Yavaş da eski MHP’li dolasıyla siz iki MHP’li Ankara’yı ne hale getirdiğiniz hale bakar mısınız? Biz tam tersi sol, sosyalist, sosyal demokrat camiaya hitap ediyoruz. Belki de bizim aday çıkarmamız MHP’den Mansur Yavaş’a daha fazla oy kaymasına sebep olacaktır. Bu tarafı manipüle edeceğine, otur kendine bak. Partin kimlerle birlikte, nasıl bir Kürt karşıtlığında buluştuğunu idrak et derim."

- Seçim sürecinde sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışmalarınız olacak mı?

"Sivil toplum örgütleri siyasi partilere genellikle mesafeli olurlar. Bizler de onları mümkün olduğu ölçüde ziyaret edip tabanlarının destekleri talep edeceğiz ve kendimizi anlatacağız. Dolayısıyla bu tarz bir seçim çalışmamız elbette ki olacak. Ama açıktan bizi destekleyeceğini söyleyen sivil toplum öldükleri olursa tabii ki memnun oluruz. Karşılıklı görüş alışverişleri ziyaretler yapılıyor ve yapılmaya da devam edecek."

'YENİDEN GÜVEN TAZELEMEK GEREKİYOR'

Seçim çalışmalarına başladınız ve son seçim üzerinden kısa da bir süre geçti. Genel seçimlerde muhalefet seçmeni biraz hayal kırıklığına uğradı. Bu durumu nasıl gözlemliyorsunuz?

"Geçen yıl Mayıs 2023 seçimlerinde biz HDP olarak seçime girememiştik. Yeşil Sol Parti olarak seçimlere girmiştik ve aday çıkartmamıştık. Çıkartmamamızın sebebi Türkiye muhalefeti kendi adayının seçileceğine dair çok güçlü bir iddiası vardı ve biz de iktidarın değişmesi için bir fedakarlık yaptık. Bunun tabanımızda yarattığı eleştirilerin de farkındayız. Bu nedenle de tabanımızdan çok ciddi bir eleştiri almış durumdayız. Buna rağmen Türkiye muhalefeti dünyanın en zor işini başardı. Yüzde yüz kazanması gereken bir seçimi kazanamadı. Muhalefetin ciddi bir öz eleştiri yapması gerekiyordu. Bu ülkenin bu hale gelmesinde iktidar kadar sizde suçlusunuz. Umut vaat ettiniz ama gereğini yapmadınız. Bu da halkta büyük bir hayal kırıklığı yaratmış durumda. Biz bu durum karşısında yeniden yapılanmaya gittik. Bu öz eleştiri sürecini devam ettiriyoruz ve yeniden halkımıza gidip, halkın görüş ve önerilerini alıyoruz ve onları dikkate alıyoruz. Bu hayal kırıklığını tüm partiler olarak öz eleştiri yaparak giderebiliriz. Yani yeniden bir güven tazelemek gerekiyor. Sağcılıkta yarışacaklarsa bu Türkiye’ye fayda getirmeyecektir. O nedenle DEM Parti üçüncü yol siyasetiyle alternatiftir. Biz bu dönem açık bir barış siyaseti izliyoruz."

'ANKARA'DA ÜÇÜNCÜ YOLU SAVUNAN SEÇENEĞİZ'

- Son olarak Ankaralılara bir mesajınız var mı? "

"Ankara adayları olarak çok net bir mesajımız var: Biz Ankara’da bir sol, üçüncü yol ve özgür kentleri savunan bir seçeneğiz. Yerel yönetim anlayışımız diğerlerine çok farklı ve Ankara’nın güçlü desteğini istiyoruz. DEM Parti güçlendikçe, Türkiye siyaseti güçlenecektir. Biz ne kadar güçlenirsek onların bu antidemokratik uygulamalarını o kadar çok geriletiriz. Eğer gerçekten bir sol dünya görüşüne sahipseniz, sosyal demokrat, sosyalist bir dünya görüşüne sahipseniz, halkların eşitliğini savunuyorsanız, Kürt sorununun çözümünü savunuyorsanız, Alevilerin eşit yurttaş hakkını savunuyorsanız, kadın özgürlükçü bir çizgiyi savunuyorsanız, toplumsal cinsiyet eşitliğini savunuyorsanız, LGBTI haklarını savunuyorsanız, hayvan haklarını savunuyorsanız, çevreden yana ekolojik bir duruşunuz varsa DEM Parti’ye oy vermelisiniz."

Öne Çıkanlar