DEM Parti'nin 30 sayfalık Abdullah Zeydan itirazının tam metni
Artı Gerçek - DEM Parti, Abdullah Zeydan'ın 125 bin 426 oy farkla ve yüzde 55 oranıyla Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesine rağmen mazbatasının ikinci olan AKP adayı Abdulahat Arvas’a verilmesi kararının iptali için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu. 30 sayfalık dilekçede, Zeydan'ın seçimlerde aday olmasına giden süreçte kesinleşen mahkeme kararları tek tek hatırlatılarak, seçilme hakkının son anda gasp edilmesinin hukuksuzluğuna vurgu yapıldı.
Van İl Seçim Kurulu'nun kararının iptali istenen dilekçenin eklerinde, Mart 2023'ten beri Zeydan'ın memnu haklarının iadesi için yapılan başvurular ve kendisine seçilme hakkı tanıyan, kesinleşmiş kararlar yer aldı. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 4 Nisan 2023 tarihinde memnu hakların iadesine ilişkin verdiği karar ile Memnu Hakların İadesi Kararı Uyarınca Hazırlanan Adli Sicil Kaydı Örneği'ne yer verildi.
'HUKUKİ BELİRLİLİK VE ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK İLKELERİNE AYKIRI'
Hukuki sürecin röntgeninin çekildiği dilekçedeki şu vurgu dikkat çekti:
"1 yıl önce verilen ve kesinleşen, Adli sicil kaydına şerh edilen memnu hakların iadesi kararı üzerine mahalli idare seçimlerinde aday olan müvekkilin memnu haklarının iadesine dair kararın, 1 yıl sonra, seçime 2 gün kala ve oylamadan önceki son mesai saati içerinde hukuka aykırı bir şekilde alınan bir kararla ortadan kaldırılması; bu kaldırma kararı üzerine ise Van İl Seçim Kurulunun müvekkilin seçilme yeterliliğine sahip olmadığı yönünde aldığı karar, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırıdır."
DEM Parti'nin itiraz dilekçesinin tam metni şöyle:
KONU
31.03.2024 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Genel seçimlerinde AKP İl Başkanı, avukatı ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı tarafından 31.03.2024 ve 01.04.2024 tarihli 3 adet benzer mahiyetteki itirazlarının birleştirilmesi suretiyle hukuka aykırı iddialarla DEM Parti Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Abdullah ZEYDAN'ın seçilme yeterliliğini taşımadığı gerekçesiyle seçilmemiş sayılmasına ve sonraki en çok oyu alan ve seçilme yeterliliğine sahip ikinci sıradaki AKP adayına mazbatanın verilmesi talebine dair Van İl Seçim Kurulu Başkanlığı'nın 02.04.2024 Tarihli ve 2024/25 Sayılı itirazın kabul kararına karşı aşağıda belirttiğimiz ve resen gözetilecek sebeplerle itirazımızın kabulü ile kabul kararın kaldırılmasını talep etmekteyiz.
İTİRAZ GEREKÇELERİMİZ
I. 2972 Sayılı Kanunun "Adaylara Karşı İtiraz" başlıklı 14. Maddesi "Adaylıkların geçici olarak ilanından itibaren iki gün içinde ilçe seçim kuruluna itiraz edilebilir. İtirazlar, ilçe seçim kurulunca en geç iki gün içinde karara bağlanır. İlgililer kararlara karşı iki gün içinde, il seçim kuruluna itiraz edebilirler. İl seçim kurulu bu itirazları en çok iki gün içinde kesin olarak karara bağlar" şeklinde düzenlenmiştir. Bahsi geçen amir hüküm uyarınca yasal süre dolduktan sonra AKP İl Başkanı, avukatı ve Van BŞB başkan adayı tarafından yapılan itiraz hukuka aykırıdır.
II. Memnu Hakların İadesine ilişkin Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2023 tarih 2021/194 Esas ve 2022/1 Karar sayılı ek kararı; Adli Sicil Kanununun 13/A-5 maddesine göre temyiz kanun yoluna tabi olmasına rağmen aynı mahkeme tarafından verilen 29.03.2024 Tarihli ek karar ile ortadan kaldırılması açıkça hukuka aykırıdır. Yakan Zira kesinleşmiş bir mahkeme kararının ortadan kaldırılması ancak kanun yararına bozma veya yeniden yargılama yoluyla ya da kanun yolu mahkemelerinin vereceği kararlarla mümkündür. Ayrıca 04.04.2023 Tarihli ek kararda da açıkça belirtildiği üzere verilen karar temyiz kanun yoluna tabidir. Ancak herhangi bir kanun yararına bozma talebi bulunmamasına, yeniden yargılama müessesinin işletilmemesine rağmen kanun yolu mahkemesi olmayan Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2023 tarihli kesinleşen ek kararının, 29.03.2024 tarihli ek kararı ile ortadan kaldırması yok hükmündedir. Ayrıca Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Diyarbakır CBS' nin talebini CMK' nın 267-271. maddelerinde düzenlenen itiraz hükümlerini esas alarak karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır. Zira Memnu Haklarının ladesi talepleri üzerine verilen kararlara karşı taraflar, 5352 Sayılı Kanunun 13/A-5 Fıkrası uyarınca temyiz veya istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
III. 021.03.2023 tarihli talep üzerine, 4.04.2023 tarihli memnu hakların iadesi kararı verildiği, anılan kararın ise 29.03.2024 tarihli ek karar ile kaldırıldığı, bu haliyle 21.03.2023 tarihli talep dilekçemiz hakkında mahkemece bir karar oluşturulmadığı anlaşılmaktadır. Zira son verilen 29.03.2024 tarihli ek karar ile, sadece 04.04.2023 tarihli kararın kaldırılması ile yetinildiği, taleple ilgi ise her hangi bir kararın verilmediği görülmektedir.
IV. Aradan 1 yıl geçtikten sonra, 04.04.2023 tarihli ek karardan C.Başsavcılığının haberdar olmadığı iddiası ciddiyetten uzaktır. Zira anılan bu karar ile ilgili hazırlanan 20.06.2023 tarihli "Tali Karar Fişi" incelendiğinde, söz konusu tali karar fişinin altında aynı zamanda cumhuriyet savcısının da imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla savcılığın, 04.04.2023 Tarihli Ek Karardan haberdar olduğu ve süresinde bir kanun yoluna başvuru yapmadığı açıktır. Diyarbakır CBS'nin, Adalet Bakanlığı mütalaa ve görüşüne dayandırdığı 29.03.2024 tarihli talep yazısı, temyiz kanun yoluna başvuru olmayıp, doğrudan 04.04.2023 tarihli ek kararın ortadan kaldırılması talebidir. Bu nedenle Diyarbakır CBS'nin talebi de usul ve yasaya aykırıdır. Başka bir anlatımla Diyarbakır CBS, mahkemeden yok hükmünde olacak şekilde bir karar verilmesini talep etmiştir.
V. Temyiz kanun yoluna tabi olup temyiz edilmeksizin kesinleşen 04.04.2023 tarihli memnu hakların iadesine ilişkin kararın, bir başka kararla (29.03.2024 tarihli ek karar) kesinleştirme şerhi kaldırılmak suretiyle, esasa ilişkin yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulması ve ortadan kaldırılması yok hükmündedir. Yine anılan ve yok hükmünde olan bu karar (29.03.2024 tarihli ek karar) üzerine Van İl Seçim Kurulunca tesis edilen 02.04.2024 tarihli ve 2024/25 sayılı kararın da yok hükmünde sayılmasında hukuken zorunluluk bulunmaktadır. 1 yıl önce verilen ve kesinleşen, Adli sicil kaydına şerh edilen memnu hakların iadesi kararı üzerine mahalli idare seçimlerinde aday olan müvekkilin memnu haklarının iadesine dair kararın, 1 yıl sonra, seçime 2 gün kala ve oylamadan önceki son mesai saati içerinde hukuka aykırı bir şekilde alınan bir kararla ortadan kaldırılması; bu kaldırma kararı üzerine ise Van İl Seçim Kurulunun müvekkilin seçilme yeterliliğine sahip olmadığı yönünde aldığı karar, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırıdır.
Yukarıda 5 bent halinde özeti verilen itiraz nedenlerimizi açmak gerekirse:
I. NOLU İTİRAZ GEREKÇEMİZ
1. Bilindiği üzere 2972 sayılı kanunun 14. maddesindeki amir hüküm uyarınca; 31.03.2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde aday olanlara ilişkin listeler ilan edilmiş olup söz konusu listeler 03.03.2024 tarihinde kesinleşmiştir. Abdullah ZEYDAN, Yüksek Seçim Kurulu tarafından alınan 2024/80 sayılı kararda belirtilen gerekli tüm belgeleri tamamlamak suretiyle 31.03.2024 Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimlerine, Dem Parti Van Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı başvurusu yapmış, yapılan incelemeler neticesinde seçilme yeterliliğine sahip olduğu ortaya anlaşılarak başvuru süreci tamamlanmıştır. Bu haliyle, Van İl Seçim Kurulunca, AKP tarafından yapılan itirazların yasal süresi içerisinde yapılmadığından reddi gerekirken, itirazların kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır.
II. NOLU İTİRAZ GEREKÇEMİZ
2. Müvekkil Abdullah ZEYDAN, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.01.2022 tarih, 2021/194 Esas ve 2022/1 Karar sayılı kararı ile TMK 7/2 uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına mahkûm edilmiş, hüküm onanarak kesinleşmiştir. Diğer taraftan müvekkil, 04.11.2016 tarihinde tutuklanmış, 07.01.2022 tarihinde ise tahliye edilmiştir. Müvekkilin özgürlüğünden yoksun kaldığı toplam süre 5 yıl 2 ay 3 gündür. Müvekkilin 3 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezasının, tutuklu kaldığı süreden mahsup edilmesi talep edilmiş; Diyarbakır İnfaz Hâkimliği 24.03.2023 tarih, 2023/4265 Inf. Hak. Dos. Ve 2023/4330 karar sayılı ilamı ile anılan cezanın, 05.11.2016 ila 06.01.2023 tarihinde gerçekleşen tutukluluk süresinden mahsubuna karar vermiştir. EK-1) Mahsup Karar.
3. Mahsup kararı ile Abdullah ZEYDAN'ın 04.112016 ila 20.12.2019 tarihleri arasında geçen 3 yıl 1 ay 15 günlük tutukluluğu, mahkûm olduğu aynı süreli (3 yıl 1 ay 15 gün) cezadan mahsup edilmiş, bu haliyle cezasının infazı, 20.12.2019 tarihi itibariyle yerine getirilmiş, diğer bir anlatımla infazı tamamlanmıştır. 20.12.2019 itibariyle infaz edilen bu mahkûmiyet kararı üzerinden, Adli Sicil Kanununun 13/A maddesinde ön görülen 3 yıllık sürenin de geçtiği anlaşıldığından, bu gerekçe içerikli 21.03.2023 tarihli dilekçe ile Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığından, "memnu haklarının iadesine" karar verilmesi talep edilmiştir. EK-2) Başvuru Dilekçesi
4. Mahkemece, 04.04.2023 tarih, 2021/194 esas ve 2022/1 karar sayılı ek karar ile müvekkilin "memnu haklarının geri verilmesine" şeklinde hüküm kurulmuştur. Anılan hüküm Adli Sicil Kanununun 13/A maddesi uyarınca "temyiz kanun yoluna" tabidir. Nitekim Mahkemece de, "Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere" karar verilmiştir. EK-3) 04.04.2023 Tarihli Memnu Hakların İadesi Kararı
5. 10.04.2023 tarihli dilekçe ile anılan kararın "tarafımıza ve C.Başsavcılığına tebliğ edilmesi" talep edilmiştir. EK-4) Talep Dilekçesi
6. 25.04.2023 tarihinde, müvekkilin memnu haklarının iadesine ilişkin 04.04.2023 tarihli Ek Karar ile ilgili "kesinleşme şerhi" hazırlanarak karar kesinleştirilmiştir. EK-5) Kesinleşme Şerhi
7. Kesinleşen "memnu hakların iadesine" ilişkin karar, Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğüne bildirilmiş, bildirim ve karar uyarınca, müyekkilin Adli Sicil Kaydı düzeltilerek memnu hakların iadesi kararı Adli Sicil Kaydına işlenmiştir. EK-6) Memnu Hakların İadesi Kararı Uyarınca Hazırlanan Adli Sicil Kaydı Örneği
8. 31.03.2024 tarihinde Uyap kaydındaki bildirim üzerine müvekkile ait dava dosyasında yapılan incelemede; 29.03.2024 tarihinde (cuma günü-seçimlere 2 gün kala) Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, Adalet Bakanlığından gelen bir görüş ve mütalaa yazısı üzerine Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine başvuru yapıldığı ve söz konusu başvuru ile müvekkil Abdullah ZEYDAN hakkında verilen "memnu hakların iadesine ilişkin 04.04.2023 tarihli ek kararın kaldırılmasının" talep edildiği görülmüştür.
9. Mahkemece aynı gün saat 15:30 sularında, tesis edilen bir ek karar ile Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin kabul edildiği, aynı Mahkemenin memnu hakların iadesine ilişkin 04.04.2023 tarihli ek kararının "kesinleşme şerhinin ortadan kaldırılmasına" ve "04.04.2023 tarihli ek kararın kararının kaldırılmasına" karar verildiği, saat 16:55 sularında ise anılan bu kararın gereği için Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderildiği, bu son bildirim üzerine Adalet Bakanlığının yine aynı gün, müvekkilin Adli Sicil Kaydından "memnu hakların iadesine ilişkin kararı" sildiği ve sicil kaydına "Adli Sicil Kaydı Vardır" şerhini işlediği, seçimlerden 1 gün sonra (01.04.2024 tarihinde) ise, Van İl Seçim Kurulundan gelenbir müzekkere ile Mahkemeden, "Van ilinde seçimler kapsamında müvekkilin seçilme yeterliliğine ilişkin bir itirazın yapıldığı, bu kapsamda İl Seçim Kurulunca Mahkemeden konuya dair bilgi ve belge talebinde bulunulduğu" anlaşılmıştır. EK-7) 29.03.2024 Tarihli Kaldırma Kararı.), EK-8) Van İl Seçim Kurulu Müzekkeresi
10. Bilindiği gibi Adli Sicil Kanununun 13/A-5.fikrada "Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir." şeklindeki madde ile Memnu Hakların İadesi talepleri üzerine verilen kararlara karşı başvurulacak kanun yolları düzenlenmiştir. Mahkemenin, 04.04.2023 tarihli ek karar ile memnu hakların iadesine karar verdiği, kararın hüküm fıkrasında da belirtildiği üzere, söz konusu kararın temyiz kanun yoluna tabi olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Diyarbakır C.Başsavcılığının 29.03.2024 tarihli başvurusu üzerine, memnu hakların iadesine ilişkin 04.04.2023 tarihli ek kararın, usule aykırı bir şekilde kesinleştirildiğinin ve kesinleştirme şerhinin ortadan kaldırılması gerektiğine karar verilmesi halinde bile; usul ve yasaya uygun bir şekilde temyiz kanun yoluna gidilmesi gerekirken Mahkemenin, temyiz kanun yoluna tabi olan ek karar ile ilgili yeniden bir karar vermek suretiyle kaldırma kararı vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
11. Temyiz veya istinaf kanun yoluna tabi bir kararın, bizzat mahkemesince değiştirilmesi, kaldırılması gibi bir usul Ceza Muhakemesi Kanununda yer almamaktadır. Dolayısıyla, yapılan itiraz üzerine, temyiz kanun yoluna tabi olan 04.04.2023 tarihli ek kararın, Mahkemesince kaldırılmasına hukuken olanak bulunmamakta olup bu hususta verilen 29.03.2024 tarihli ek kaldırma kararı yok hükmündedir. Zira herhangi bir mahkeme dosyada karar verdikten sonra maddi hatalar dışında verdiği kararlar hakkında yeniden karar veremez. Mahkemeler, kararlarına karşı başvurulacak kanun yollarını göstermek suretiyle, kararlarını verdikten sonra dosyadan el çekerler. Bu kararlar, ancak ve ancak kanun yolları incelemesi yapacak mercilerce değiştirilebilir, kaldırılabilir. Somut olay bakımından, 04.04.2023 tarihli ek kararın değiştirilmesi veya kaldırılması yetki ve görevinin Yargıtay olduğunun altını bir daha çizmek gerekir.
III. NOLU İTİRAZ GEREKÇEMİZ
12. Diyarbakır 5 Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2023 tarihli ve kesinleşen ek karar ile müvekkilin memnu haklarının iade edildiği, 29.03.2024 tarihli kararla ise bu kez sadece 04.04.2023 tarihli kararın kaldırılması ile yetinildiği anlaşılmaktadır. 21.03.2023 tarihli talep dilekçemiz ile bir kez "memnu hakların iadesine, bir kez de "menü hakların iadesi kararının kaldırılmasına" karar verilmiş, ancak 21.03.2023 tarihli talebimizin esası ile ilgili bir karar verilmemiştir. Gerçekten de son karar incelendiğinde Mahkemenin, 04.04.2023 tarihli ilk kararın kesinleşme şerhinin ortadan kaldırılmasına ve memnu hakların iadesine ilişkin kararın kendisinin kaldırılmasına karar verdiği, ancak taleple ilgili "talebin reddine" şeklinde bir karar vermediği görülmektedir. Bu durum, kanun yolu incelemesine konu olabilecek ve denetlenebilecek bir kararın verilmediğini göstermekte olup bu haliyle anılan ek kara yok hükmündedir. Anılan bu son kararı temyiz edilmesi halinde, Yargıtay ilgili Ceza Dairesinin, talebin esasına ilişkin yeniden bir karar vermek üzere dosyayı yerel Mahkemesine iade edeceğinden kuşku bulunmamaktadır.
IV. NOLU İTİRAZ GEREKÇEMİZ
13. Mahkeme, bizzat kendisince düzenlenen "kesinleştirme tutanağının" usulüne uygun düzenlenmediğini, memnu haklarının iadesine ilişkin 04.04.2023 tarihli ek kararın usulüne aykırı bir şekilde kesinleştirildiğini ileri sürerek kesinleştirme şerhini ortadan kaldırmıştır. İddia, kararın "görüldü "sünün yapılmadığı, yani savcılığın karardan haberdar olmadığı yönündedir. 04.04.2023 tarihli memnu hakların iadesi kararı, 25.04.2023 tarihinde kesinleşmiştir. Aradan 1 yıl geçtikten sonra ve seçimlere/oylamaya 2 gün kala, oylamadan önce son mesai gününün son saatinde, Adalet Bakanlığından alınan bir talimat üzerine anılan iddianın ileri sürülmesi de, dosya kapsamı itibariyle gerçeği yansıtmamaktadır. Açmak gerekirse;
* 04.04.2023 tarihli memnu hakların iadesi kararı ile ilgili düzenlenen 20.06.2023 tarihli "Tali Karar" fişi incelendiğinde, Mahkeme başkanı ve savcı tarafından birlikte imzalandığı; dolayısıyla savcılığın karardan haberdar olduğu anlaşılmaktadır. EK-9 Tali Karar Fişi
* 03.05.2023 tarihinde aynı Mahkemeye müracaatla "TCK 53 esas alınarak verilen 04.04.2023 tarihli ek karar ile birlikte, seçme seçilme hakkını da kapsayacak şekilde ek bir karar daha verilmesi" tarafımızca talep edilmiş (EK-10-03.05.2023 Tarihli Talep Dilekçesi)
* Talep üzerine Mahkemece C.Başsavcılığından konuya ilişkin mütalaa istenmiştir. Cumhuriyet Savcısı, 29.09.2023 tarihinde verdiği mütalaada "daha önce 04.04.2023 tarihli ek karar ile memnu hakların iadesine karar verildiğinden, bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini" mütalaa etmiştir. EK-11 Cumhuriyet Savcısının 29.09.2023 Tarihli Mütalaası.
* Bu mütalaa üzerine Mahkemece biri 29.05.2023, diğeri ise 29.09.2023 tarihli iki ayrı karar ile "karar verilmesine yer olmadığı kararı" verilmiştir. Yukarıda alıntılanan ve ekte sunulan bu mütalaa içeriğinden de anlaşılacağı üzere savcılık, 04.04.2023 tarihli ek karardan haberdardır ve süresinde kanun yoluna başvurmamıştır. EK-12- 29.05.2023 ve 29.09.2023 Tarihli İki Adet Karar Verilmesine Yer Olmadığı Kararı
* Ayrıca ilgili savcılığın Uyap ekranına 04.04.2023 tarihli ek kararın düşüp düşmediği konusunda Uyap log kayıtlarının incelenmeksizin bir karar verilmesi usul ve yasaya aykındır.
V. NOLU İTİRAZ GEREKÇEMİZE DAİR
14. Hukuki Güvenlik ile Belirlilik İlkeleri, hukuk devletinin ön koşullarındandır. Kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Belirlilik ilkesi ise yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir. İş bu nedenle kesinleşmiş bir mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olarak ortadan kaldırılması hukuki güvenlik ile belirlilik ilkelerinin ihlalidir.
15. Temyiz kanun yoluna tabi bir kararın, verilen bir itiraz dilekçesi üzerine bizzat kararı veren Mahkemece kaldırılmasının/değiştirilmesinin yok hükmünde olduğu/olacağı konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bu nedenle, temyiz kanun yoluna tabi olan 04.04.2023 tarihli memnu hakların iadesine ilişkin kararın, kaldırılmasına dair 29.03.2024 tarihli Ek Karar da yok hükmündedir. Zira kesinleşmiş kararların kaldırılması veya değiştirilmesi ancak kanun yararına bozma veya yeniden yargılama yolu ile; kesinleşmeyen kararların kaldırılması veya değiştirilmesi ise ancak temyiz veya istinaf kanun yolu ile mümkündür. Bu yollar haricinde her ne olursa olsun mahkemeler verdikleri kararları değiştirme veya kaldırma yetkisine sahip değildir. Aksi durumda Van İl Seçim Kurulunun 2024/25 Sayılı muhalefet şerhinde belirttiği üzere kanun yolu mahkemesinin görev alanına girilmiş olacaktır. Van İl Seçim Kurulunun 2024/25 sayılı kararının, yok hükmünde olan Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.03.2024 tarihli 2021/194 E. sayılı Ek kararına dayandırılması, bu kararın da yok hükmünde olduğunu açıkça göstermektedir.
16. Van İl Seçim Kurulunun itiraza konu iş bu kararını, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2023 tarihli ek kararına dayandırarak, usulüne uygun bir biçimde kesinleşen bu karar uyarınca, "müvekkilin seçilme yeterliliğine yönelik vaki itirazın reddi" yönünde karar vermesi gerekirken, aksi bir tutumla yok hükmünde olduğu açık olan ve henüz kesinleşmeyen 29.03.2024 tarihli karara dayandırması ve itirazın kabulüne karar vermesi açıkça hukuka aykırıdır.
17. Temyiz kanun yoluna tabi olup temyiz edilmeksizin kesinleşen 04.04.2023 tarihli memnu hakların iadesine ilişkin kararın, bir başka kararla (29.03.2024 tarihli ek karar) kesinleştirme şerhi kaldırılmak suretiyle, esasa ilişkin yeniden bir değerlendirmeye Yine anılan ve yok tabi tutulması ve ortadan kaldırılması yok hükmündedir. hükmünde olan bu karar (29.03.2024 tarihli ek karar) üzerine Van İl Seçim Kurulunca tesis edilen 02.04.2024 tarihli ve 2024/25 sayılı kararın da yok hükmünde sayılmasında hukuken zorunluluk bulunmaktadır.
18. Bir yıl önce verilen ve kesinleşen, Adli sicil kaydına şerh edilen memnu hakların iadesi kararı üzerine mahalli idare seçimlerinde aday olan müvekkilin memnu haklarının iadesine dair kararın, 1 yıl sonra, seçime 2 gün kala ve oylamadan önceki son mesai saati içerinde hukuka aykırı bir şekilde alınan bir kararla ortadan kaldırılması; bu kaldırma kararı üzerine ise Van İl Seçim Kurulunun müvekkilin seçilme yeterliliğine sahip olmadığı yönünde aldığı karar, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırıdır. Zira müvekkil seçime girme hakkını mahkemenin ve Van İl Seçim Kurulunun verdiği kesin kararlara binaen elde etmiştir. Bu durum aslında müvekkilin de bildiği ama maalesef uygulanmayan hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesi gereğidir.
TAM KANUNSUZLUK HALİNİN "SEÇMEN İRADESİ" İLE "SEÇME VE SEÇİLME HAKKI YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ
19. Yüksek Seçim Kurulu, 06.03.2009 tarih ve 400 sayılı kararında "İlçe Seçim Kurulunca ilan edilen kesin aday listesinde adı bulunan ancak daha sonra seçilme seçilme yeterliliği olmadığı anlaşılan aday yerine, adayın mensup olduğu partiye, yeni bir aday bildirmek üzere süre verilmesi" gerektiği belirtilmiştir.
20. Van İl Seçim Kurulunun itiraza konu iş bu kararına dayanak teşkil eden 29.03.2024 tarihli karar, seçim/oylama tarihinden 2 gün önce verilmiş, Van İl Seçim Kurulu bu karardan 01.04.2024 tarihinde, yani seçimden sonra haberdar olmuştur. Bu haliyle, somut olay bakımından seçimlerin yapılmış olduğu gözetildiğinde DEM Partisine böyle bir imkanın verilmesinin gelinen aşama itibariyle seçenek dışında olduğu tartışmasıdır. Dolayısıyla, Van İl Seçim Kurulunun, seçimlerin gerçekleştiği, seçmen iradesinin tecelli etiğini de gözeterek seçimlerin tekrarına kadar varabilecek seçenekler yönünden de bir değerlendirme yapması gerekirdi.
21. Adaydan veya Partisinden kaynaklanmayan, adli veya idari makamların iş, işlem ve kararlarından kaynaklanan sebeplerden dolayı, herhangi bir adayın seçme yeterliğini kaybetmesinin tüm külfeti ilgili aday, Parti ve seçmenleri üzerine yıkılamaz.
22. Nitekim Yüksek Kurulunuz da, yukarıda bahsi geçen 06.03.2009 tarih ve 400 sayılı kararında bu temel ilke ve anlayışa vurgu yaparak sorunu, seçme ve seçilme hakkının tecellisine hizmet edecek şekilde çözmüştür. Somut olayda da bu temel yaklaşımdan ayrılmayı gerektiren öznel bir durum bulunmamaktadır.
23. Keza, mühürsüz zarfların geçersiz sayılmasına karar verilmesi talebiyle CHP'nin yapmış olduğu başvuruda, Yüksek Kurulunuzca 19.04.2017 tarih ve 573 sayılı karar ile "tam kanunsuzluk hali teşkil etse bile sandık kurullarının hata veya eksikliğinden kaynaklanan durumlarda seçmenin iradesinin esas alınması gerektiği vurgulanmış, mühürsüz zarflarla kullanılan oyların geçerli olduğuna" karar verilmiştir.
24. Yüksek Seçim Kurulunuzun, yukarıda atıf yapılan 06.03.2009 tarih ve 400 sayılı, 19.04.2017 tarih ve somut 573 sayılı kararları ışığında değerlendirdiğimizde:
* Müvekkilin memnu haklarının iadesine yönelik 04.04.2023 tarihli kararı veren Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi olup bu konuda müvekkilin bir dahiliyeti yoktur.
* Usulsüz olduğu ileri sürülen 04.04.2023 tarihli memnu hakların iadesi kararının kesinleştirmesine ilişkin 25.04.2023 tarihli tutanağı hazırlayan Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi olup bu konuda da müvekkilin bir kusur veya etkisinden bahsedilemez. Aksine müvekkilin avukatı, tebliğ ve kesinleştirme sorumluluğu Mahkemede olmasına rağmen, 10.04.2023 tarihli dilekçesi ile kararın usulüne uygun bir şekilde "tarafımıza ve C.Başsavcılığına tebliğ edilmesi" şeklinde bir dilekçe vermiştir. Bkz: Ek-4
* Memnu hakların iadesine ilişkin kararı Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderen de Mahkemenin kendisidir. Bu konuda da müvekkilin bir kusurundan bahsedilemez.
* Memnu hakların iadesi kararını kontrolünü yaptıktan sonra Adli Sicil Kaydına işleyen ise Adalet Bakanlığı personelleri olup bu hususta da müvekkilin bir dahli bulunmamaktadır. Keza bu Adli sicil kaydını yaklaşık 1 yıl boyunca bu şekilde muhafaza eden de yine Adalet Bakanlığıdır.
* Müvekkile, Van İl Seçim Kuruluna sunulmak üzere, sabıkası olmadığını gösteren Adli Sicil Kaydı Belgesini veren de Adalet Bakanlığıdır.
* Müvekkilin seçilme yeterliliğine sahip olduğuna ilişkin kesin aday listesinde ismini yayınlayan ise Yüksek Kurulunuzun hiyerarşisinde bulunan Van II Seçim Kurulu Başkanlığıdır.
* 04.04.2023 tarihli memnu hakların iadesine ilişkin kararın alınması üzerinden tam 1 yıl geçtikten sonra, seçime/oylamaya 2 gün kala, son mesai saatinde, müvekkilin memnu haklarının iadesine dair karara itiraz eden Diyarbakır C.Başsavcılığıdır.
* Son 29.03.2024 tarihli "memnu hakların iadesi kararının kaldırılmasına" karar veren de yine Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesidir.
25. Yukarıda belirtilen işlem silsilesi gözetildiğinde, memnu hakların iadesi kararı ile başlayıp 1 yıl sonra-seçime iki gün kala- memnu hakların iadesi kararının kaldırılması ile devam eden ve son olarak da, anılan bu kaldırma kararı üzerine Van İl Seçim Kurulunca seçimden 2 gün sonra tesis edilen itiraza konu bu kararla nihayete eren sürecin hiçbir aşamasına etkide bulunmayan müvekkilin ve kendisine oy veren %56 seçmenin kusurunun bulunmadığının gözetilerek; tam kanunsuzluk hali bulunsa dahi “asıl olanın seçmen iradesinin tecellisi olduğuna karar verilmesinin hukuka uygun ve adil bir karar olacağı düşünülmektedir.
İSTEM VE SONUÇ: Açıklanan ve resen gözetilecek nedenlerle:
* Van İl Seçim Kurulunun 02.04.2024 tarih ve 2024/25 sayılı "Abdullah ZEYDAN'ın seçilme yeterliliği olmadığından seçilmemiş sayılmasına ve ikinci sıradaki adaya mazbata verilmesi"ne ilişkin kararının KALDIRILMASINA;
* Aynı konuya ilişkin olup birleştirilen 01.04.2024 tarihli iki, 31.03.2024 tarihli bir olmak üzere 3 farklı dilekçe ile yapılan itirazların REDDİNE;
* Mazbatanın, 31.03.2024 tarihinde gerçekleştirilen mahalli idareler genel seçiminde 245.573 (%55,48 oy oranı ile) seçmenin oyuna alarak Van Büyükşehir Belediye Başkanlığını 1. sırada tamamlayan müvekkil Abdullah ZEYDAN'a VERİLMESİNE
Karar verilmesi saygıyla talep olunur. 03.04.2024
İtiraz Eden (Asil) Abdullah ZEYDAN
İtiraz Eden Vekili Av. Mahsuni KARAMAN
DEM Parti ikaz Yetkilisi Ay. Cihat DURMAZ
EKLER
1. Diyarbakır İnfaz Hâkimliği 24.03.2023 tarih, 2023/4265 Inf. Hak. Dos. 2023/4330 karar sayılı mahsup kararı,
2. Memnu hakların İadesi Talebi Dilekçesi
3. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2023 tarihli 2021/194 E. 2022/1 K. Sayılı memnu hakların iadesine ilişkin kararı,
4. 04.04.2023 Tarihli Kararın Tebliği Talebi
5. 04.04.2023 tarih, 2021/194 E. 2022/1 K. Sayılı kararın kesinleşme şerhi,
6. Memnu Hakların İadesi Kararı Uyarınca Hazırlanan Adli Sicil Kaydı Örneği,
7. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.03.2024 Tarihli Ek Kararı
8. Van İl Seçim Kurulunun 01.04.2024 Tarihli müzekkeresi, 9.20.6.2023 Tarihli "Tali Karar Fişi",
10. 03.05.2023 Tarihli Talep Dilekçesi.
11. Cumhuriyet Savcısının 29.09.2023 Tarihli Mütalaası.
12. 29.05.2023 ve 29.09.2023 Tarihli İki Adet Karar Verilmesine Yer Olmadığı Kararı 13. Vekaletname Örneği
14. Dem Parti İtiraz Yetkilisinin Yetki Belgesi
Zeydan, Van seçim kurulunun kararının iptali için resmi başvurusunu yaptı
Kendi ailesinden AKP'li Arvas'a tepki: Sen utanmıyor musun? Kürtlerin yüzüne nasıl bakacaksın?
Seçimleri izlemeye gelen 'enternasyonalist gençler' Van’a gidiyor
Van'ın ardından Bitlis'te de eylem ve etkinlikler 15 gün yasaklandı
Eski AKP Hakkari vekilinden Van'ın iradesine saygı çağrısı: Arvas, bu karardan vazgeç
İYİ Parti'li Poyraz'dan Van açıklaması: Seçmen iradesinin gaspıdır
Çiğdem Kılıçgün Uçar: AKP’nin verdiği mazbata hırsızlık mazbatasıdır
CHP'de seçimin ardından ilk MYK toplanıyor: Van ve Hatay gündemde
Van kararına yazar ve sanatçılardan tepki: 'Zulümle kimse abad olmaz'