Demokrasi İçin Birlik’ten çağrı: Kobanê Davası’nda yargılanan barış ve demokrasi umududur

Demokrasi İçin Birlik’ten çağrı: Kobanê Davası’nda yargılanan barış ve demokrasi umududur
Demokrasi İçin Birlik, 17 Nisan’da görülecek olan Kobanê Davası’nın karar duruşması öncesi kurum ve siyasi partilere çağrıda bulundu: Hukuksuzluğa karşı açık tutum almaya çağırıyoruz.

Artı Gerçek - IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek 18'i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanî Davası’nda 17 Nisan’da karar açıklanacak. Demokrasi İçin Birlik, karar duruşması öncesi çağrı yaparak, davanın hukuksuz olduğunu vurguladı.

“İktidarın Kobanê Davası’nı, yerel seçimlerde yeniden yeşeren demokrasi, eşit ve özgür olarak barış içinde ve birlikte yaşama umudumuza yönelik bir rövanşa çevirmesi anlamına da gelecek” denilen açıklamada, “İŞİD vahşetine karşı olanları, demokrasiden, hukuktan, barıştan yana olan bütün kişileri, kurumları ve siyasi partileri bu açık hukuksuzluğa karşı açık tutum almaya çağırıyoruz” denildi.

‘BÜTÜN HAKLAR İHLAL EDİLMİŞTİR, DOSYALARDA DELİL YOKTUR’

Türkiye halklarının, ezilenlerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin dayatılan yoksulluk ve zulüm düzenine verdikleri yanıt, ülkemizde yeni bir demokrasi ve barış umudu yarattığını söyleyen Demokrasi İçin Birlik, açıklamasında şunlara paylaştı:

“17 Nisan’da karar duruşması yapılacak olan hukuksuz Kobane davası, demokratik, adil ve barış içinde bir ülkede birlikte yaşama umudumuza iktidarın sokmak istediği bir kama olarak, tam da bu koşullarda gerçekleşecek.

Dava hukuksuzdur. Başta savunma hakkı ve adil yargılanma hakkı olmak üzere anayasa güvencesindeki bütün haklar ihlal edilmiştir, dosyalarda delil yoktur.

Hem hukukçular hem hukuk kurumları, hem toplumun demokratik güçleri tarafından defalarca ifade edildiği gibi, davanın amacı insanlık düşmanı IŞİD’e karşı fedakarca yapılan direnişi cezalandırmak, dünyada görülmüş, görülmemiş tüm hukuksuzları icat ederek demokratik siyaset alanını yok etmek, ülkemizi “Kobane düştü düşecek” naraları hâlâ kulaklarımızda olan savaştan rant sağlayan, zenginlik içinde yüzen Saray ve savaş tüccarı şürekasına teslim etmektir.

‘KOBANE’YE YÖNELİK İŞİD SALDIRISINA İNSANLIKTAN YANA HERKES KARŞI ÇIKTI’

Kobane protestoları sırasında BM Genel Sekreterliği’nden “etki edebilecek aktörlerin devreye girmesi, yoksa Kobane’de bir katliamın yaşanacağı” yönünde açıklamalar yapıldı. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de IŞİD’in Şengal’deki soykırımı ve Kobane’nin IŞİD tarafından kuşatılması, yeni katliamların olacağı endişesiyle barışçıl protestolara yol açtı. “Kobane düştü düşecek,” açıklaması yapanlar dışında herkes binlerce kadını köleleştiren, insanları yakan, kelle kesen bu vahşete karşı tutumunu ortaya koydu. Kobane protestolarında yaşamlarını yitirenlerin sorumlularının açığa çıkarılması için verilen onlarca önerge AKP-MHP oylarıyla reddedildi.

‘GARABETLERLE DOLU BİR DAVANIN KARAR AŞAMASINDAYIZ’

Şimdi, demokratik bir ülkede açılması mümkün olmayan, görülmedik hukuksuzlukta, garabetlerle dolu bir davanın karar aşamasındayız.

Bu hukuksuzluğa izin vermek, seyirci kalmak sadece demokrasi mücadelesine büyük bir zarar vermekle kalmayacak, İktidarın Kobane davasını, yerel seçimlerde yeniden yeşeren demokrasi, eşit ve özgür olarak barış içinde ve birlikte yaşama umudumuza yönelik bir rövanşa çevirmesi anlamına da gelecek.

‘HUKUKSUZLUĞA KARŞI AÇIK TUTUM ALMAYA ÇAĞIRIYORUZ’

Demokrasi İçin Birlik olarak İŞİD vahşetine karşı olanları, demokrasiden, hukuktan, barıştan yana olan bütün kişileri, kurumları ve siyasi partileri bu açık hukuksuzluğa karşı açık tutum almaya çağırıyoruz. Kobane davasında yargılanan bu ülkenin barış ve demokrasi umududur.(HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar