Erdoğan: Ey Amerikan devleti, bu soykırımdan İsrail kadar sorumlusun
Artı Gerçek - AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis grubu toplantısında Filistin'e yönelik saldırılar nedeniyle İsrail Başbakanı Netanyahu hakkında yine sert ifadeler kullanırken, ABD ve Avrupa ile Müslüman ülkeleri de eleştirdi.
27 Mayıs darbesini hatırlatıp Cumhurbaşkanlığı seçimindeki sonuçlar için teşekkür eden Erdoğan, 14-28 Mayıs seçimlerine dair dönemin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu ve Altılı Masa'yı işaret ederek 'kirli pazarlık' iddiasında bulundu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
28 MAYIS İDDİASI: ASIL BÜYÜK SKANDALLAR SUYUN ALTINDA
"28 Mayıs seçimleri sonrasında ifşa olan gizli saklı anlaşmalar, ülkemizin nasıl büyük bir felaketin eşiğinden döndüğünü ortaya koyuyor. Sağda solda vatan, millet, ahlak edebiyatı yapanların, koltuk uğruna, 3 kuruşluk siyasi çıkarları uğruna, savundukları tüm değerleri nasıl kolayca sattığını hep beraber ibretle takip ediyoruz.
Daha önce de söylemiştim; ortaya dökülenler, buz dağının sadece görünen kısmıdır. Asıl büyük skandallar, kirli ve sinsi pazarlıklar, suyun altında saklıdır. Karanlık noktaları aydınlatacak olanlar, öncelikle dönemin aktörleridir. 6'lı koalisyon masasının cumhurbaşkanı adayının hazır bolca da vakti varken, üzerindeki şüphe bulutlarını temizlemesi önemlidir. Türk siyasetini zehirlemek, Türkiye'ye vakit, nakit ve enerji kaybettirecek gereksiz tartışmaların içine ülkemizi sürüklemek yerine çıksın, milletin zihnindeki soru işaretlerini gidersin. İşaret diliyle ve imalarla konuşmayı bıraksın, her şeyi açık açık itiraf etsin. Biz, kimin kimi hançerlediği meselesiyle bugüne kadar hiç ilgilenmedik. Ama ucundan kan damlayan o zehirli hançerin 14-28 Mayıs seçimlerinde milletimizin sırtına saplanmasına da izin vermedik."
'HİÇBİR AVURPALI BİZE İNSAN HAKLARINDAN BAHSETMESİN'
"İsrail'in yaptığı katliamın görüntülerine bakmaya can dayanmıyor, kalp dayanmıyor. Bir baba, sadece birkaç aylık, kafası kopmuş bebeğini çaresizlik içinde, eğer kaldıysa, eğer halen varsa, dünyanın, insanlığın vicdanına gösteriyor. Kuran-ı Kerim'de Tekfir Suresi'nin 9. ayetinde Yüce Rabb'imiz diri diri toprağa gömülen çocukları soruyor ya; Hangi günahından dolayı öldürdünüz. Ne sebeple öldürdünüz? Şu masum yavrudan, 15 bin masum çocuktan ne istediniz. İçinizde insanlıktan kırıntı kalmadı mı? Hiç mi vicdanınız, insafınız, değeriniz, sınırınız, haddiniz, hududunuz yok? İnsanlığa bu kadar mı düşmansınız?
Dünya, bir hastanın, bir manyağın, bir psikopatın, Netanyahu denilen kanla beslenen vampirin barbarlığını izliyor, hem de canlı yayında izliyor. Ey Amerikan devleti, bu kan senin eline de bulaşmıştır. Bu soykırımdan sen de en az İsrail kadar sorumlusun.
Ey Avrupa'nın devlet ve hükümet başkanları, İsrail'in bu soykırımına, bu barbarlığına, bu vampirliğine siz de ortak oldunuz. Hamas diyerek, İsrail'e açık açık destek verdiniz. Gazze'de insanlık ölürken, Avrupa'da demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü, kadın hakları, çocuk hakları ölüyor. İsrail, Gazze'de insanlığı öldürdü; Avrupa ise kendi değerlerini öldürdü.
Bundan sonra hiçbir Avrupalı çıkıp da bize demokrasiden, insan haklarından, basın özgürlüğünden bahsetmesin.
Ey Birleşmiş Milletler, 21. yüzyılda, canlı yayında tüm insanlığın izlediği bir soykırımı durduramayacaksan, sen ne işe yararsın. Eğer dünyanın geleceği 5 ülkenin keyfine kaldıysa, o devasa binalara, o kadar harcamaya, o kadar insanı çalıştırmaya ne gerek var? Gazze'de sadece insanlık değil, BM de ruhuyla birlikte ölmüştür.
İSLAM ÜLKELERİNE ELEŞTİRİ
Buradan İslam dünyasına da bir çift sözüm var. Ortak bir karar almak için daha neyi bekliyorsunuz? Gazze sokaklarında şehit naaşlarını köpekler yiyor. İsrailli teröristler, müslümanların evlerine, yatak odalarına, mahremlerine girip fotoğraf paylaşıyor. Bebeklerin boynu koparılıyor, çadırlarda insanlar yakılıyor. Ne zaman göreceksiniz bunları? Ne zaman tepki göstereceksiniz? İslam İşbirliği Teşkilatı ne zaman etkili, caydırıcı bir politika izleyecek?
'HİÇBİR DEVLET GÜVENDE DEĞİLDİR'
Bir avuç terörist, İslam coğrafyasının tam merkezinde, tam kalbinde müslüman soykırımı yaparken görmezden, duymazdan gelene, sessiz, tepkisiz kalana Allah bunun hesabını sorar. Bu coğrafyada yaşayan herkes şunu çok iyi bilmeli ve anlamalıdır; İsrail, uluslararası hukukun kontrolüne girmeden, kendini uluslararası hukukla bağlı görmeden hiç kimse, hiçbir ülke, hiçbir devlet güvende değildir. Bunu açık açık söylüyorum; buna Türkiye de dahil.
Bu barbarlık Gazze ile sınırlı mı zannediyorsunuz? Asla ve asla kan içmeye doymayacaklar. Sırtlarını sıvazlayanlar olduğu müddetçe, asla ve asla durmayacaklar. Hukuk ve kural tanımaz bir İsrail, sadece Filistin için, Gazze için değil, tüm insanlık için, dünya barışı için de bir tehdittir.
Netanyahu'nun bugün izinden gittiği Hitler, ABD ve SSCB'nin ittifakıyla geç de olsa durdurulmuştu. Daha geç olmadan Netanyahu ve cinayet şebekesi tamamen kontrolden çıkmadan bu soykırım, barbarlık ve vahşet, insanlığın ittifakıyla artık derhal durdurulmalıdır.
27 MAYIS İÇİN İSRAİL İDDİASI
Türkiye'deki darbeleri Filistin davasından ayrı düşünmek mümkün değildir. Kuşkusuz başka bazı nedenleri de var. Ancak darbelerin zamanlamasına baktığınız zaman, Türkiye'nin Filistin ile dayanışmasını kırmaya yönelik olduğunu da net bir şekilde görürsünüz. 12 Eylül'ün Konya'daki Kudüs Mitingi'nin, 28 Şubat'ın da Sincan'daki Kudüs Gecesi'nin ardından geldiğini söylemiştim. Önceki gün 27 Mayıs darbesinin yıldönümüydü. O darbeyi de yine Türkiye'nin ve merhum Adnan Menderes'in Filistin hassasiyetinden ayrı düşünmek mümkün değildir. İnönü döneminde İsrail bir devlet olarak resmen tanınmışken, merhum Menderes ve DP hükümeti önce dengeli bir politika izlemiş, ardından Bağdat Paktı'na katılarak İsrail'i rahatsız etmiştir. Süveyş krizi sırasında Menderes'in İsrail'den büyükelçimizi çekmesi, 27 Mayıs darbesinin hazırlıklarını başlatmıştır.
İnşallah Türkiye'yi darbe mahsulü anayasadan kurtaracağız ve demokrasi kahramanlarının ruhlarını şad edeceğiz. (HABER MERKEZİ)