Erdoğan: Süreçte yeni bir kavsaktayız, tüm taraflar dinlenmeli

Artı Gerçek - Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.

Konuşmasında, Devlet Bahçeli'ye dünkü grup toplantısında yaptığı konuşma nedeniyle teşekkür eden Erdoğan, DEM Parti İmralı heyetinden Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile yaptığı görüşmeye dair de 'yapıcı' ifadesini kullandı.

Süreç ile ilgili 'yeni bir kavşaktayız' diyen Erdoğan konuşmasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i de Suriye ve Irak tezkerelerine 'hayır' dediği için eleştirdi.

Erdoğan konuşmasının devamında 3 Kasım seçimlerine ve AKP'nin kuruluşuna değindi.

'ÖZEL YERLİ VE MİLLİ BİR DURUŞ SERGİLEMİYOR'

Erdoğan, Irak ve Suriye'ye tezkeresine hayır oyu veren CHP'yi eleştirerek, "Cumhuriyeti kuran parti olduğunu iddia eden CHP'nin tezkereye karşı çıktığını gördük. Sayın Özel iyi bir sınav veremiyor. Yerli ve milli bir duruş sergileyemiyor. Sayın Özel böyle siyaset yapmaya devam ederse ya hararet yapacak ya dingil kıracak ya da şanzımanı dağıtacak" dedi.

'BULDAN VE SANCAR İLE YAPICI GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞTİRDİK'

Konuşmasının devaında DEM Parti İmralı heyeti üyeleri Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile yapılan görüşmeye değinen Erdoğan, "Çok yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Benzer kaygıları paylaştığımızı bir kez daha teyit ettik" ifadelerini kullandı.

'YENİ BİR KAVŞAKTAYIZ'

Süreç ile ilgili "Yeni bir kavşağa ulaştığımız görülüyor" vurgusu yapan Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

"Komisyon da 5 Ağustos'tan bu yana yaptığı toplantılarla kuruluş misyonunu başarıyla yerine getiriyor. Sürece dair tüm konuların tartışılmasını, aykırı da olsa farklı fikirlerin dile getirilmesini çok kıymetli görüyoruz. Biz karar alıcılara rehberlik edecek güçlü bir birikim oluşturduk.

'HUKUKİ YOL HARİTASINI ÖNEMSİYORUZ'

Erdoğan'ın konuşmasının devamından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Komisyonumuzun yazacağı kapsamlı raporu ve önümüzdeki döneme dair oluşturacağı hukuki yol haritasını önemsiyoruz. Biraz daha gayretle bu süreci tamamlayacağız. Komisyon çatısı altında sürece dair tüm konuların tartışılmasını, kimsenin dışarıda bırakılmadan ilgili bütün tarafların dinlenmesini, aykırı da olsa farklı fikirlerin dile getirilmesini çok ama çok kıymetli buluyoruz.

BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR

Dünkü grup toplantısında yaptığı tarihi değerlendirmelerle başta FETÖ'cü alçaklar olmak üzere bütün oyunları deşifre eden ve kirli heveslerini kursaklarında bırakan Sayın Devlet Bahçeli'ye canı gönülden teşekkür ediyorum.

Bütçemiz siyasi iktidarımızın ve kurumsal sürekliliğimizin güçlü bir göstergesidir. Bütçemizle harcamaları kontrol altına almayı, dezenflasyon sürecini desteklemeyi planlıyoruz.

3 KASIM SEÇİMLERİ

3 Kasım ve sonrasında girdiğimiz her seçim; şeffaflık, güvenirlik ve katılım noktasında dünyanın açık ara en temiz seçimleri olmuştur. Hani diyorlar ya yok tek adam rejimiymiş, diktatörlükmüş, otoriterlikmiş... Bunların hepsi safsata. Girdiğimiz her seçimde 'hodri meydan' dedik. Girdiğimiz her seçimde milletimiz bizi tercih etti, etmeye de devam ediyor.

52 yılda Türkiye'de 39 hükumet kurulmuş. Bu, 52 yılda Türkiye'de ortalama her 16 ayda bir hükümet değişmiş demektir. Bir başbakan kabinesiyle göreve geliyor, ortalama 16 ay sonra görevi devrediyor. Ülkede istikrar yok. 16 ayda hükumet daha ne olduğunu anlamadan yerini başkasına devrediyor. 1950-2002 arasındaki o 52 yıl içinde Türkiye çok ağır badireler atlattı, bedeller ödedi. Hükumetlerin ömrünün ortalama 16 ay olduğu bir ortamda yol yapamaz, okul açamaz, hastane inşa edemez; tankın, topun, füzenin, uçağın, milli savaş gemisinin hayalini bile kuramazsınız.

Üstelik bu 52 yıllık süreçte Türkiye 4 defa darbeye maruz kaldı. Türkiye 52 yıl boyunca maalesef yerinde saydı. Şimdi bize diyorlar ki 'Tabii ki yapacaksınız, bu sizin göreviniz.' Tabii ki yapacağız, çalışacağız. Ama siz de bir sorgulayın, merhum Menderes ve Özal dönemleri dışında bu ülkede yapılması gerekenler acaba daha önce neden yapılmadı?

CHP'YE: ACABA DİKİLİ TAŞLARI VAR MI?

102 yaşındaki CHP kimi zaman seçimsiz kimi zaman darbeyle kimi zaman koalisyon ortağı olarak hükumetteydi. Kendisi iktidarda olmadığında fikirleri iktidardaydı. Acaba şu ülkede dikili bir taşları var mı yahu?

'AKP PARTİ'NİN İKTİDARA GELMESİYLE DEVRİM OLMUŞTUR'

Yahu benim İstanbul'da ortaokulda okuduğum sınıfta 80 öğrenci vardı. Üniversite yurtlarında 18-20 öğrenci aynı koğuşta kalıyorduk. Hastane ve okul çilesi, yol çilesi yaşadık. Çocuklar çile içinde yaşayıp çile içinde ölüyordur. AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesi açıkçası bir halk devrimi olmuştur. 23 yıl boyunca biz 3 Kasım devrimine sadakatle bağlı kaldık.

Şu Gezi olaylarının, 17-25 Aralık darbe girişimi ve 15 Temmuz ihanetinin Türkiye ekonomisine verdiği zararı İstiklal Savaşı öncesindeki işgal güçleri bile vermemiştir.

'İBB'NİN İÇİNİ BOŞALTTILAR'

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin içini boşalttılar. Belediyeye işi düşen herkesi haraca bağladılar, milyarlarca lirayı siyaseti dizayn etmek için seferber ettiler. Yetmedi, yabancı istihbarat örgütleri ile iş tuttular. İşte biz böyle bir ihanet şebekesine gidip iş tutan bu anlayışa karşı ayakta duruyor, mücadele ediyor ve aynı zamanda bu ülke için hizmet üretiyoruz.

15 Temmuz gecesi kurulan Cumhur İttifakı'nın surlarında gedik açılmasına asla izin vermeyeceğiz. Aramızda çatırdama ve çatlak arayanları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hayal kırıklığına uğratmaya devam edeceğiz." (HABER MERKEZİ)