Erkan Baş'tan, AYM'nin Can Atalay kararı öncesi dayanışma çağrısı: 'Yürüyüşü dalga dalga büyütelim'

Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) Özgürlük Yürüyüşü altıncı gününde. AYM Genel Kurulu'nun Gezi Davası tutuklusu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın başvurusunu 12 Ekim'de görüşeceğine dikkat çeken TİP Genel Başkanı Erkan Baş, dayanışma çağrısı yaptı.

HATAY - TİP'in Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutukluları için Hatay'dan Ankara'ya başlattığı Özgürlük Yürüyüşü altıncı gününde. Yürüyüşün bugünkü teması 'Depremin 8. ayı' oldu.150 kilometrenin geride bırakıldığı yürüyüş bugün Hatay'ın Dörtyol ilçesinde başladı. TİP üyeleri, Erzin ilçesinin ardından Osmaniye'nin Mustafabeyli mahallesine kadar yürüyecek.

'İŞÇİLER, EMEKÇİLER, KADINLAR İLE BULUŞTUK'

Yürüyüş öncesi açıklama yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "Moralimiz yüksek. Her geçen gün daha fazla yurttaşımızın yürüyüşün parçası olması gücümüze güç katıyor. Dün İskenderun, Payas ve Dörtyol'daki pek çok sanayi tesisi ve işyerlerinden emekçilerle işçilerle, bölgede nakliye işi yapan dostlarımızla, bu bölgenin insanlarıyla, baro temsilcileriyle, ev kadınları ile buluştuk. Bizleri kucakladılar, Özgürlük Yürüyüşüne destek verdiler, can verdiler. Dün akşam saatlerinde Ankara'ya doğru yola çıkan Yaşam Meclislerinden, Halk Evleri’nden arkadaşlarımız bizi ziyaret ettiler, destek ve dayanışma mesajlarını verdiler. Aynı mücadelenin bir parçası olduğumuzu bir kez daha hissettirdiler. Hepsine teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

AYM'NİN CAN ATALAY KARARI ÖNCESİ ÇAĞRI

Anayasa Mahkemesi'nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın başvurusunu Genel Kurula sevk etmesini değerlendiren Baş, şu ifadeleri kullandı:

"Can’ın durumunun 12 Ekim'de Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunda görüşülmesini bekliyoruz. Biz bu kararı şöyle yorumluyoruz. Yargıtay 3. Dairesinin Gezi Davası kapsamında verdiği kararı Türkiye için kara bir lekedir. Anayasa Mahkemesi iler tutar yanı olmayan, hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan bu kararlarla yan yana görünmek istemedi. Eğer Yargıtay 3. Dairesi’nin kararlarında en küçük bir hukuki zemin olsaydı Anayasa Mahkemesi hemen kararını verir ve Can’ın başvurusu reddederdi ama bu olmadı.

Şimdi tüm Türkiye'ye çağrı yapıyorum. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun 12’sindeki kararı öncesinde yalnızca Can için değil, Gezi Davası nedeniyle zindanlarda olan tüm dostlarımız için, fikirleri nedeniyle hapiste olan tutulan tüm siyasetçiler, gazeteciler için, Hatay halkı ve depremzedeler için, kadınlar için, gençler için, emekliler için doğamız ve tüm canlılar için, en önemlisi ekmeğimizin her gün biraz daha küçülmesine son vermek için ekmeğimizi küçüldüğünü görmeyelim düşünmeyelim diye yaratılan düşmanlıklara ve çatışmalara son vermek için bu Özgürlük Yürüyüşünü dalga dalga, sokak sokak, mahalle mahalle yayalım. Halkın iradesine rağmen karar alamayacaklarını hep bir kez daha gösterelim.

'DİK DURMAYI BİRBİRİMİZE MİRAS BIRAKTIK'

Depremin üzerinden sekiz ay geçtiğini vurgulayan Atalay, şöyle devam etti:

"Bugün yürüyüşümüzün Hatay'daki son günü. Depremin sekizinci ayında milyonlarca yurttaşı evsiz, yurtsuz, okulsuz, pek çoğunu da yaşamsız bırakanları gündeme taşıyacağımız bir gün. Aradan geçen sekiz ay ülkemiz için tarifsiz bir acıydı. Aynı yurdu paylaşan, aynı fabrikada çalışan, aynı mahallede yüz yüze bakan binlerce insanı geri getiremeyecek olmanın büyük acısını yaşıyoruz. Yaşadığımız tek duygu bu acı çekme duygusu olmadı. Elbette bu enkazın bir sorumluları vardır. Önce yaralarımızı hep beraber sarmak için muazzam bir dayanışmayı hayata geçirdik. O günlerde yurttaşın yurttaşına neler yapabileceğini, emekçilerin vicdanını, kilometre öteden gelerek halka olan vazifesini yerine getiren onlarca genç bedenin taşıdığı kocaman yürekleri gördük. Karşımızda sayısız engel çıksa da bu ülkede iktidar sahibi olanlar, kendi halkına karşı akla ermeyecek ihanetlere girişse de biz dik durmayı birbirimize miras bıraktık."

'HÂLA BURDAYIZ, HİÇBİR YERE GİTMEDİK'

AKP iktidarını eleştiren Baş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onlar insanlarımızın yaşamdan kopmalarına sebep olmalarına rağmen iktidarlarına hepi topu birkaç gün, birkaç ay, belki de birkaç yıllığına daha korudukları için kazandıklarını düşünebilirler. Bizce hiçbir şey o kadar basit değil çünkü halk umudunu da azmini de kardeşliğini de yitirmediğinden depremin hemen ardından bu iktidar tarafından içi boşaltılan tüm devlet kurumlarından daha hızlı çalışabileceklerini gösterdi. Bu vesileyle yitirdiğimiz tüm dostlarımızı, yurttaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyorum. Geride kalanlara mücadele azmine yürekten sevgilerimi, selamlarımı iletiyorum. Son sözümüz şu: Biz hâlâ buradayız hiçbir yere gitmedik.” (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar