Erkan Baş’tan Can Atalay tepkisi: Burası Dingo’nun ahırı değil

Erkan Baş’tan Can Atalay tepkisi: Burası Dingo’nun ahırı değil
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Hatay'dan milletvekili seçilen Gezi Davası tutuklusu Can Atalay'ın serbest bırakılmamasına tepki gösterdi. Baş, “Seçim sonuçları ne olmuş olursa olsun burası Dingo’nun ahırı değil” dedi.

Artı Gerçek - Gezi tutuklusu Can Atalay’ın, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili olarak seçilmesi ve mazbatasını almasına rağmen cezaevinde tutulmasına tepki gösteren partinin genel başkanı Erkan Baş, "Biz seçim sonuçlarını pek çok açıdan tartışıyoruz, pek çok açıdan değerlendiriyoruz. Seçim sonuçları ne olmuş olursa olsun burası Dingo’nun ahırı değil. Bu ülkede hala yürürlükte olan bir Anayasa var ve biz bu Anayasa’nın gereğinin derhal yapılmasını talep ediyoruz" ifadelerine yer verdi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Can Atalay'ın bir an önce serbest bırakılmak zorunda olduğunu vurgulayarak “Daha bir hafta olmadı milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacaklarına, Anayasa’ya bağlı kalacaklarına, hukukun üstünlüğüne, temel insan haklarına namusları ve şerefleri üzerine yemin ettiler. Maalesef Can onlar engellediği için gelip yeminini edemedi. Ama 599 milletvekili bu değerler üzerine yemin etti. Şimdi o yemin eden bütün milletvekillerine çağrı yapıyorum; o yeminin gereği şimdi hep beraber ‘Can Atalay’a özgürlük’ demektir. O yeminin gereği seçilmiş bir milletvekilinin, Hatay halkının iradesinin gasp edilmesine karşı ses yükseltmektir” açıklamasında bulundu.

Erkan Baş, bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Hatay'dan milletvekili seçilen Gezi Davası tutuklusu Can Atalay'ın serbest bırakılmamasına tepki gösteren Baş, milletvekillerine de Can Atalay’ın serbest bırakılması için destek verme çağrısı yaptı.

Baş şunları söyledi:

'CAN HAPİSTEN ÇIKMALI, ESARET BİTMELİ VE HATAY HALKININ MÜCADELESİNE KATILMALI'

“Bugün tam bir aydır Hatay halkının oylarıyla bu Meclis’e girmeye hak kazanmış Hatay’dan 75 binin üzerinde oy almış milletvekilimiz Can Atalay haksız, hukuksuz, adaletsiz bir biçimde esir tutuluyor. Çok uzun değerlendirmeler yapabiliriz ama tek cümle söylemek gerekirse; Can Atalay bir an önce serbest bırakılmak zorunda nokta. Adalet Bakanı’nın yorumu hiç ama hiç önemli değil. Anayasa var, Anayasa hükmü açık, durum net. Milletvekilimiz derhal tahliye edilmelidir.

Soma’da, Ermenek’te, Çorlu tren katliamında, Aladağ faciasında, Gezi Parkı’nda ve nice toplumsal davada sevgili Can hiç durmadan çalıştı. Ailelere, yakınlarını kaybedenlere, mağdurlara, ezilenlere omuz verdi. Onları savundu. Bu sürecin sonunda genel seçimlerde bu ülkede yaşayan yurttaşlar Can Atalay’a bir görev bir sorumluluk daha verdi. Şimdi daha önceki görevlerinin, sorumluluklarının bir devamı olarak Can hapisten çıkmalı, esaret bitmeli ve Hatay halkının mücadelesine katılmalıdır. Aç gözlü müteahhitlerin, umursamaz hükümetin çaldıkları için; hayatlarını kaybeden yurttaşların mücadelesini sürdürmelidir.

'HATAY HALKI BİR KARAR VERDİ, İRADESİNİ ORTAYA KOYDU VE BUNUN GEREĞİNİ YAPMALILAR'

Biz seçim sonuçlarını pek çok açıdan tartışıyoruz, pek çok açıdan değerlendiriyoruz. Seçim sonuçları ne olmuş olursa olsun burası Dingo’nun ahırı değil. Bu ülkede hala yürürlükte olan bir Anayasa var ve biz bu Anayasa’nın gereğinin derhal yapılmasını talep ediyoruz. O ne istiyor, bu ne düşünüyor, kimin keyfi ne diyor bunların hiçbir hükmü hiçbir önemi yok. Açık söylüyorum biz istiyoruz diye de değil. Hatay halkı bir karar verdi, iradesini ortaya koydu ve bunun gereğini yapmalılar. Daha bir hafta olmadı milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacaklarına, Anayasa’ya bağlı kalacaklarına, hukukun üstünlüğüne, temel insan haklarına namusları ve şerefleri üzerine yemin ettiler.

Maalesef Can onlar engellediği için gelip yeminini edemedi. Ama 599 milletvekili bu değerler üzerine yemin etti. Şimdi o yemin eden bütün milletvekillerine çağrı yapıyorum; o yeminin gereği şimdi hep beraber ‘Can Atalay’a özgürlük’ demektir. O yeminin gereği seçilmiş bir milletvekilinin, Hatay halkının iradesinin gasp edilmesine karşı ses yükseltmektir. Bu asla sadece bizim talebimiz değildir. Bu sadece Türkiye İşçi Partililerin talebi değildir. Bu Türkiye İşçi Partisi’ne oy versin, vermesin başta Hataylılar olmak üzere bu ülkede milyonlarca yurttaşın ortak talebidir. Gereğinin yerine getirilmesi lazım." (ANKA)

Öne Çıkanlar