‘Gül’ün adının düşmesi Türkiye’nin kazancı’
Adı cumhurbaşkanı adayları arasında geçen Başbakan eski Yardımcısı Abdüllatif Şener, Gül’ün, 16 Nisan referandumundaki tutumu nedeniyle 'Hayır Cephesi'nin adayı olamayacağını söyledi.
ARTI GERÇEK
POLİTİKA - Adı hem CHP’nin hem de Saadet Partisi’nin adayları arasında geçen eski Başbakan Yardımcılarından Abdüllatif Şener, adaylığına ilişkin iddiaları Artı TV’ye değerlendirdi. Artı TV’nin Gece Editörü programına telefonla katılan Şener, Abdullah Gül’ün adaylığının niçin toplumu kucaklamayacağını anlatırken "Başbakan Binali Yıldırım, Gül için ‘proje’ diyor. Ne dersiniz?" sorusuna da yanıt verdi.
Abdüllatif Şener’in Ezo Özer’e yaptığı değerlendirmelerin satırbaşları şöyle:
'İSMİ GEÇEN ADAYLARDAN BİRİ BENİM'
"Partiler aday arayışlarına devam ediyorlar. HDP’nin adayı artık belli olmuş diye düşünebiliriz. Sayın Selahattin Demirtaş muhtemelen aday gösterilecek. Diğer 2 partinin adayları da belli. Bu arada adayı henüz açıklanmayan CHP ve Saadet Partisi var. Bu partilerin kimi aday göstereceği merakla kamuoyunda bekleniyor. Bu arada benim ismim de hem CHP, hem de Saadet Partisi adayları arasında geçmeye başladı. Bu doğal bir durum. Yıllardır muhalefet ediyoruz. İktidarın yaptığı yanlışlara yanlış diyoruz. Doğru yaptığı zaman doğru diyoruz. Eleştiri hakkımızı kullanıyoruz. Toplumun bilgilenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hatta eleştirilerin yanlış yapan, yanlış konuşan iktidarı doğru bir çizgiye çekmeye katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Riskleri, bir takım engelleri, baskıları dikkate almıyoruz. Yok sayıyoruz ve görevimizi yerine getiriyoruz. Böyle bir ortamda kararlı, iddialı, sonuç alabilecek aday arayışında özellikle ana muhalefet partisi açısından söylüyorum, ismi geçen adaylardan biri de benim. Ama partinin ilgili kurulları ve genel başkanı kimde karar kılacak, kimi aday olarak ilan edecek bunu önümüzdeki 3-5 gün içinde öğreneceğimizi zannediyorum."
'KİMSE BENİ PROJE OLARAK NİTELENDİREMEZ'
"Bir kere kimse beni proje olarak nitelendiremez. Benim kendi iradem var. Hiçbir yere irademi teslim etmiş değilim. İnsan çizgisiyle, yöntemiyle, tavrıyla, duruşuyla her zaman kendisini belli eder. Türkiye’de risk algısı oluşturan konularda bile cesaretli tavrımı her zaman koymuşumdur. Bunun karşılığında riskleri göğüslemesini de bilmişimdir. Hiçbir menfaat karşılığında da çizgimi, yolumu, yöntemimi değiştirmemişimdir."
'GÜL’ÜN ADAY OLMAMASI TÜRKİYE AÇISINDAN KAZANÇTIR'
"Gül formülünün düşmüş olması Türkiye açısından bana kalırsa bir kazançtır. Muhalefet Anayasa değişikliğine ilişkin referandumda, tek adam düzenine karşı ‘Hayır Bloku’nu bir arada tutmaya çalışırken, referandumda ‘hayır’ oyu vereceğini bile söyleyemeyen, oyunu nereye verdiğini bile kamuoyu ile paylaşmayan birini, ‘Hayır Cephesi’nin adayı olarak çıkaramaz. Gül aynı zamanda OHAL’i savunmuştur, KHK’leri doğru bulduğunu ifade etmiştir, Türkiye’de en büyük hukuk ihlallerine yol açan bir sürecin destekçisi olmuştur. Yüzlerce maddeden birini muğlak bulmakla kamuoyunun gündemine oturtulmuştur. Hiçbir şey söylemediği halde, hiçbir şey yapmadığı halde bir insanın söylemediği sözlerden dolayı kamuoyunda isminin dolaştırılması bir proje bağlantısı ile değerlendirilebilir. Ama bunu orada tutmak lazım. Benim kendi ilkelerim var, tutumum var, davranışım var. Uygun bir şekilde Türkiye’nin önümüzdeki dönemde gidişini normalleştirecek, çekişme, ayrışma, kin, düşmanlık, savaş ortamını Ortadoğu’dan kaldıracak ve kalkmasına katkı sağlayacak bir pozisyonla, bir durumla karşılaşırsam bunu bütün riskleri ve zorlukları ile birlikte göğüslerim. Bu bağlantıda şunu da söyleyebilirim; uygun bir cumhurbaşkanlığı adaylığı ortaya çıktığı zaman elbette bunu değerlendiririm. Açıkça ifade ettiğim şey budur."
'ERDOĞAN ELİNDEKİ DEVLET GÜCÜNÜ KULLANACAKTIR'
"Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı adayıdır. Bu seçimleri kazanıp tekrar cumhurbaşkanlığını yenilemek istemektedir. Buna karşı rakipleriyle söz düellosunda bulunacaktır. Elindeki kozları devlet gücünü de kullanarak seçimleri lehine çevirmek için yoluna devam edecektir. Ben de karşısındaki bir aday olarak aynı şekilde eşit şartlar olmasa dahi seçim stratejilerine, demokratik teamüllere uygun olarak kendisiyle mücadele etmeyi göze alacam."
'KARŞISINA DÜZGÜN BİR ADAY ÇIKMAZSA ERDOĞAN YOLUNA DEVAM EDER'
"Erdoğan, ancak ve ancak karşısına düzgün bir aday çıkmadığı takdirde yoluna devam edebilir. İç politikası yanlıştır, dış politikası yanlıştır ve son yıllar Türkiye’de adaletin kalmadığı, zulmün hakim olduğu, Türkiye’de en büyük suçun hırsızlık-yolsuzluk olmadığı, en büyük suçun cinayet olmadığı, buna karşılık kendisine muhalefet eden siyasi partilerin, siyasetçilerin, kendisine muhalefet eden düşünce özgürlüğünden yararlanması gereken aydınların, gazetecilerin mahkum edildiği ve en büyük suçlu olarak ilan edildiği bir Türkiye’yi inşa eden Sayın Erdoğan, iktidarda kalacaksa, tekrar bu seçimleri alacaksa bu mutlak suretle muhalefet partilerinin hepsinin birden yanlış politika uyguladıklarını gösterir. Doğru bir politika uygulandığı takdirde, muhalefet ciddi hatalar yapmadığı sürece bu seçim sürecinin sonunda Sayın Erdoğan gidecektir. Ben buna mutlak suretle inanıyorum."
'DEMİRTAŞ 2. TURA KALMAZSA HDP’DEN DESTEK ALIRIM'
"HDP, 2. tur itibariyle ittifakı değerlendirmeye alacaktır. Yapılan açıklamalardan onu anlıyorum. Çünkü 1. turda Selahattin Demirtaş muhtemelen aday olacaktır. Sayın Demirtaş 2. tura çıkmaz da diğer muhalefet adaylarından biri çıkarsa o adayı değerlendirecektir. 2. tura benim çıkmam halinde nasıl bir karar alacaktır. Bunu birlikte izleyeceğiz. Ama öngörülerime dayanarak şunu söyleyebilirim. Aslında bu seçimlerde sadece HDP’ye oy veren Kürt vatandaşlarımızın oylarını almak için değil aynı zamanda şimdiye kadar Sayın Tayyip Erdoğan’a destek veren Kürt oylarının tamamını oradan sökmek için mücadele etmek lazım.
Hatta HDP’nin temel stratejisinin sadece kendi oylarını bir arada tutmak değil aynı zamanda Adalet ve Kalkınma Partisi’ne, Sayın Erdoğan’a destek veren Kürt oylarını da oradan sökmek olmalıdır. Ancak bu şekilde gerçek anlamda gücünü yanlış politika uygulayan bir siyasi lidere karşı göstermiş olacaktır. Böyle bir ortamda en uygun durum oradan oylarını alacağı adayın 2. tura çıkması halinde desteklemek olmalıdır diye düşünüyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ekonomiyi, adaleti, yargıyı tahrip eden uygulamaları, Kürt sorununa karşı izlemiş olduğu yanlış politikaları nedeniyle, hem HDP’deki oyları, hem de diğer kesimlerden gelecek oyları alacak bir ismin desteklenmesi lazım. Doğrusu bu nitelikte bir aday olarak kendimi görüyorum. Ama insanlar kendisi konusunda objektif olamazlar. Bu değerlendirmeyi bütün partiler 2. tur itibariyle gözden geçirecektir. HDP’de gözden geçirecektir. Herkesin kararına saygı duymak gerekir."