HDK’den avukat Fırat Epözdemir’in tutuklanmasına tepki: 'Darbe mekaniği' vurgusu
HDK, avukat Fırat Epözdemir tutuklanmasına tepki göstererek, “Sistemin demokratik inşasından yana olanları bir kez daha darbe mekaniği karşısında uyanık olmaya davet ediyoruz” denildi.
Artı Gerçek - Halkların Demokratik Kongresi (HDK), İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Fırat Epözdemir, 23 Ocak’ta Strasbourg’da katıldığı Avrupa Konseyi Savunmanlar toplantısı dönüşünde İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alınıp “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Tutuklama kararının “hukuk garabeti” olarak nitelendirildiği açıklamada, HDK’nin “yasadışı” olarak lanse edildiği edilerek meşru zemininin çarpıtıldığı ifade edildi. Bu tür çabaların “beyhude” olduğu vurgulanan açıklamada, “İlk olarak ifade edilmesi gereken husus HDK’nin meşru zeminidir. Halkların Demokratik Kongresi, her birisi yasal zeminde faaliyet sürdüren siyasi partiler, dernekler, onlarca derneğe ev sahipliği yapan federasyonlar, vakıflar gibi bileşenlerden oluşmaktadır. Dolayısıyla HDK’nin her bir bileşeni, yasal ve meşru zeminde mücadele ederken HDK’nin kendisinin yasadışıymış gibi addedilmesi kabul edilemez. HDK tek başına bir varlık değil, meşru siyasal mücadele zeminlerinde var olan bileşenlerinin gücüdür, toplamıdır. HDK’yi kriminalize etmek demek, farklı siyasal partileri, sivil toplum örgütlerini, dernekleri, inisiyatifleri, platformları yasadışı ilan etmek demektir. Bu hukuk garabetini ve komplosunu külliyen reddediyoruz” denildi.
‘KABUL ETMİYORUZ’
HDK’nin tıpkı Millet İttifakı, Cumhur İttifakı gibi bir örgütlenme biçimi olduğu ifade edilen açıklamada, “HDK’nin tüm faaliyetlerini açık bir şekilde toplumla, halklarla ve inançlarla birlikte sürdürmektedir. Bu faaliyetler yeri, adresi ve özneleri belirli şekilde meşruiyetimize olan inançla sürdürülmektedir. Genel merkez binası, tabelası, genel kurulları ve düşünceleri kamuoyunca açık şekilde bilinen bir yapıyı kriminalize etmek demek, örgütlenme hürriyetini tanımamak ve yargı eliyle kriminalize ederek hedef gösterme anlamına gelmektedir. Dün olduğu gibi bugün de haklı, meşru ve onurlu mücadelemize yönelik gayri hukuki, gayri ahlaki yönelimleri kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz” ifadelerine yer verildi.
'HDK ÖZGÜR YAŞAM FELSEFESİNİN ZEMİNİDİR'
Fırat Epözdemir’in tutuklanma gerekçesinde HDK’nin “illegalize” edildiği vurgulanan açıklamada, HDK’nin araştırılmadığı belirtilerek, “Oysa HDK, baskı ve sömürüye dayalı sistemi, demokratik temelde dönüştürmek üzere sözleşenlerin adresidir. HDK, açlıkla baş başa bırakılanların, azami kâr hırsıyla otellerde katledilenlerin, her gün erkek egemen zihniyetin katlettiği kadınların, varlığı inkar edilen halkların ve inançların hak, hukuk, adalet çığlığıdır. Özcesi HDK, özgür yaşamın, yeni yaşamın felsefesini, fikriyatını dokuyan bir toplumsal varoluş zeminidir. Bu varoluşun zeminine yönelen müdahaleleri tanımıyoruz” diye belirtildi.
DEVRİMCİ SOSYALİSTLERE OPERASYON
Açıklamada devamla şu ifadelere yer verildi: “Bir Anayasal hak olan ifade ve örgütlenme hakkı temelinde faaliyet yürüten HDK’ye yargı sopası kullanılarak çizilmek istenen sınırları, kabul etmedik, etmiyoruz, etmeyeceğiz! Nihayetinde, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi 34 devrimcinin tutuklanmasıyla sosyalist muhalefet sindirilmek istenmiş; tutuklanan Av. Fırat Epözdemir şahsında İstanbul Barosu’nun demokratik hukuk mücadelesi hedef alınmıştır. Kürt sorununun çatışma aralığından çıkarılıp, hukuki ve siyasi zemine çekilme çabalarına dair önemli tartışmaların olduğu bugünlerde, demokratik hukuk mücadelesine ve toplumsal muhalefete yönelik bu hukuk dışı, siyasi tasfiye girişimlerini de ayrıca not ettiğimizi belirtmek istiyoruz. Barışa, demokratikleşmeye dair diyalogların, çabaların öne çıktığı bu dönemde, bir yerden düğmeye basılmış gibi yapılan operasyonlar, ister istemez bir kez daha darbe mekaniğini hatırlatmaktadır. İktidarda ya da muhalefette olsun; halkların eşitlik hukukunun tesisinden ve sistemin demokratik inşasından yana olanları bir kez daha darbe mekaniği karşısında uyanık olmaya davet ediyoruz.
HDK şahsında demokratik çözümden ve barıştan yana olmanın, ezilenler ve halklar için bir görev olduğuna inanıyoruz. HDK, mücadelesini, ezilen ve emekçi halklarımızın, bileşenlerinin öz gücüyle ve ortaya koyduğu ilke/ programlar etrafında sürdürmeye devam edecektir.” (MA)